Mezmurlar 109:3
Nefret dolu sözlerle beni kuşatıpYok yere bana savaş açtılar.
Nefret dolu sözlerle beni kuşatıpYok yere bana savaş açtılar.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
2Çünkü kötüler, yalancılarBana karşı ağzını açtı,Karalıyorlar beni.
4Sevgime karşılık bana düşman oldular,Bense dua etmekteyim.
5İyiliğime kötülük,Sevgime nefretle karşılık verdiler.
52Boş yere bana düşman olanlar bir kuş gibi avladılar beni.
53Beni sarnıca atıp öldürmek istediler,Üzerime taş attılar.
3Düşman sesinden, kötünün baskısından;Çünkü sıkıntıya sokuyorlar beni,Öfkeyle üstüme üstüme geliyorlar.
9Tanrı öfkeyle saldırıp parçalıyor beni,Dişlerini gıcırdatıyor bana,Düşmanım gözlerini üzerime dikiyor.
10İnsanlar bana dudak büküyor,Aşağılayarak tokat atıyor,Birleşiyorlar bana karşı.
4Yok yere benden nefret edenlerSaçlarımdan daha çok.Kalabalıktır canıma kasteden haksız düşmanlarım.Çalmadığım malı nasıl geri verebilirim?
7Madem neden yokken bana gizli ağlar kurdular,Nedensiz çukur kazdılar,
9Kötülerin saldırısından,Çevremi saran ölümcül düşmanlarımdan.
5Gün boyu sözlerimi çarpıtıyorlar,Hakkımda hep kötülük tasarlıyorlar.
6Fesatlık için uğraşıyor, pusuya yatıyor,Adımlarımı gözlüyor, canımı almak istiyorlar.
7Benden nefret edenlerin hepsiFısıldaşıyor aralarında bana karşı,Zararımı düşünüyorlar,
10Bütün uluslar beni kuşattı,RABbin adıyla püskürttüm onları.
11Kuşattılar, sardılar beni,RABbin adıyla püskürttüm onları.
12Arılar gibi sardılar beni,Ama diken ateşi gibi sönüverdiler;RABbin adıyla püskürttüm onları.
19Düşmanlarıma bak, ne kadar çoğaldılar,Nasıl da benden nefret ediyorlar!
17Bütün gün su gibi kuşattılar beni,Çevremi tümüyle sardılar.
20Çünkü senin için kötü konuşuyorlar,Adını kötüye kullanıyor düşmanların.
21Ya RAB, nasıl tiksinmem senden tiksinenlerden?Nasıl iğrenmem sana başkaldıranlardan?
22Onlardan tümüyle nefret ediyor,Onları düşman sayıyorum.
8Düşmanlarım bütün gün bana hakaret ediyor,Bana dil uzatanlar adımı lanet için kullanıyor.
19Sevinmesin boş yere bana düşman olanlar,Göz kırpmasınlar birbirlerineNedensiz benden nefret edenler.
20Çünkü barış sözünü etmez onlar,Kurnazca düzen kurarlar ülkenin sakin insanlarına.
12Canıma susayanlar bana tuzak kuruyor,Zararımı isteyenler kuyumu kazıyor,Gün boyu hileler düşünüyorlar.
5Beni kuşattı,Acı ve zahmetle sardı çevremi.
10Çünkü düşmanlarım benden söz ediyor,Beni öldürmek isteyenler birbirine danışıyor,
15Ama ben sendeleyince toplanıp sevindiler,Toplandı bana karşı tanımadığım alçaklar,Durmadan didiklediler beni.
25Bu, yasalarında yazılı, 'Yok yere benden nefret ettiler' sözü yerine gelsin diye oldu.
20Düşmanlarıma, beni kötüleyenlere,RAB böyle karşılık versin!
19Ama düşmanlarım güçlü ve dinç,Yok yere benden nefret edenler çok.
9Beni kuşatanların başını,Dudaklarından dökülen fesat kaplasın.
10Benden tiksiniyor, uzak duruyorlar,Yüzüme tükürmekten çekinmiyorlar.
3Bak, canımı almak için pusu kuruyorlar,Güçlüler bana karşı birleşiyorlar,Oysa başkaldırmadım, günahım yok, ya RAB.
161Yok yere zulmediyor bana önderler,Oysa yüreğim senin sözünle titrer.
13Birçoğunun fısıldaştığını duyuyorum,Her yer dehşet içinde,Bana karşı anlaştılar,Canımı almak için düzen kurdular.
13Yolumu kesiyor,Kimseden yardım görmedenBeni yok etmeye çalışıyorlar.
19Bütün yakın dostlarım benden iğreniyor,Sevdiklerim yüz çeviriyor.
41Düşmanlarımı kaçmak zorunda bıraktın,Benden nefret edenleri yok ettim.
3Çünkü küstahlar bana saldırıyor,Zorbalar canımı almak istiyor,Tanrıya aldırmıyorlar.
10Yine de Tanrı bana karşı bahane arıyor,Beni düşman görüyor.
1Ya RAB, düşmanlarım ne kadar çoğaldı,Hele bana karşı ayaklananlar!
11Öfkesi bana karşı alev alev yanıyor,Beni hasım sayıyor.
12Orduları üstüme üstüme geliyor,Bana karşı rampalar yapıyor,Çadırımın çevresinde ordugah kuruyorlar.
1Ya RAB, benimle uğraşanlarla sen uğraş,Benimle savaşanlarla sen savaş!
3Evet, dönüp dönüp bütün gün bana elini kaldırıyor.
4Dostuma ihanet ettiysem,Düşmanımı nedensiz soyduysam,
16Köpekler kuşatıyor beni,Kötüler sürüsü çevremi sarıyor,Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar.