Mezmurlar 18:12
Varlığının parıltısından,Bulutlardan dolu ve korlar savruluyordu.
Varlığının parıltısından,Bulutlardan dolu ve korlar savruluyordu.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
13RAB göklerden gürledi,Duyurdu sesini Yüceler Yücesi,Dolu ve alevli korlarla.
14Savurup oklarını düşmanlarını dağıttı,Şimşek çaktırarak onları şaşkına çevirdi.
12Karanlığı örtündü,Kara bulutları kendine çardak yaptı.
13Varlığının parıltısındanKorlar savruluyordu.
14RAB göklerden gürledi,Duyurdu sesini Yüceler Yücesi.
15Savurup oklarını düşmanlarını dağıttı,Şimşek çaktırarak onları şaşkına çevirdi.
11Karanlığı örtündü,Kara bulutları kendine çardak yaptı.
8Şimşek, dolu, kar, bulutlar,Onun buyruğuna uyan fırtınalar,
8Burnundan duman yükseldi,Ağzından kavurucu ateşVe korlar fışkırdı.
9Kara buluta basarakGökleri yarıp indi.
9Burnundan duman yükseldi,Ağzından kavurucu ateşVe korlar fışkırdı.
10Kara buluta basarakGökleri yarıp indi.
2Bulut ve zifiri karanlık sarmış çevresini,Doğruluk ve adalettir tahtının temeli.
3Ateş yürüyor Onun önünde,Düşmanlarını yakıyor çevrede.
4Şimşekleri dünyayı aydınlatır,Yeryüzü görüp titrer.
5Dağlar balmumu gibi erir,RABbin, bütün yeryüzünün Rabbi önünde.
30RAB heybetli sesini işittirecek;Kızgın öfkeyle, her şeyi yiyip bitiren ateş aleviyle,Sağanak yağmurla, fırtına ve doluylaBileğinin gücünü gösterecek.
4Güneş gibi parıldıyor,Elleri ışık saçıyor.Gücünün gizi ellerinde.
5Yayılıyor salgın hastalıklar önüsıra,Ardısıra da ölümcül hastalıklar.
32Dolu yağdırdı yağmur yerine,Şimşekler çaktırdı ülkelerinde.
17Bulutlar suyunu boşalttı,Gökler gürledi,Her yanda okların uçuştu.
18Kasırgada gürleyişin duyuldu,Şimşekler dünyayı aydınlattı,Yer titreyip sarsıldı.
48Büyükbaş hayvanlarını kırgına,Küçükbaş hayvanlarını yıldırıma teslim etti.
5Dağlar RABbin önünde titrer,Erir tepeler. Yer sarsılır önünde.Dünya ve üzerinde yaşayanların tümü titrer.
6Onun gazabına kim karşı durabilir,Kim dayanabilir kızgın öfkesine? Ateş gibi dökülür öfkesi,Kayaları paramparça eder.
32Şimşeği elleriyle tutar,Hedefine vurmasını buyurur.
11Bulutlara nem yükler,Şimşeğini her yana yayar.
14Koyu bulutlar Ona engeldir, göremez,Gökkubbenin üzerinde dolaşır.'
14Orman yangını gibi,Dağları tutuşturan alev gibi,
23Musa değneğini göğe doğru uzatınca RAB gök gürlemeleri ve dolu gönderdi. Yıldırım düştü. RAB Mısıra dolu yağdırdı.
24Şiddetli dolu yağıyor, sürekli şimşek çakıyordu. Mısır Mısır olalı böylesi bir dolu görmemişti.
13O gürleyince gökteki sular çağıldar,Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir,Yağmur için şimşek çaktırır,Ambarlarından rüzgar estirir.
9Dolunayın yüzünü örter,Üstüne bulutlarını serper.
3Şimşeğini göğün altındaki her yere,Yeryüzünün dört bucağına salar.
21Rüzgar geçip göğü temizlediğindeGökte parıldayan ışığa kimse bakamaz.
22Altın parıltısı geliyor kuzeyden,Tanrı korkunç görkeme bürünmüş.
16O gürleyince gökteki sular çağıldar,Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir,Yağmur için şimşek çaktırır,Ambarlarından rüzgar estirir.
6Çünkü kara, 'Yere düş' der,Sağanağa, 'Bütün şiddetinle boşal.'
26Yağmura kural koyduğu,Yıldırıma yol açtığı zaman,
7RABbin sesi şimşek gibi çakar,
14Gündüz bulutla,Gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti.
6Şimşek çaktır, dağıt düşmanı,Savur oklarını, şaşkına çevir onları.
17Aşağıya iri iri dolu savurur,Kim dayanabilir soğuğuna?
18Buyruk verir, eritir buzları,Rüzgarını estirir, sular akmaya başlar.
18Dökme tunç bir ayna kadar sert olan gökkubbeyiOnunla birlikte yayabilir misin?
21Soluğu kömürleri tutuşturur,Alev çıkar ağzından.
6Kötülerin üzerine kızgın korlar ve kükürt yağdıracak,Paylarına düşen kâse kavurucu rüzgar olacak.
7Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir,Yağmur için şimşek çaktırır,Ambarlarından rüzgar estirir.
4Dağlar Onun önünde ateş karşısında eriyen balmumu gibi eriyecek,Vadiler, bayır aşağı akan sular gibi yarılacak.
3Evini yukarıdaki sular üzerine kuran,Bulutları kendine savaş arabası yapan,Rüzgarın kanatları üzerinde gezen,