Mezmurlar 44:2
Elinle ulusları kovdun,Ama atalarımıza yer verdin;Halkları kırdın,Ama atalarımızın yayılmasını sağladın.
Elinle ulusları kovdun,Ama atalarımıza yer verdin;Halkları kırdın,Ama atalarımızın yayılmasını sağladın.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
8Mısırdan bir asma çubuğu getirdin,Ulusları kovup onu diktin.
9Onun için toprağı hazırladın,Kök saldı, bütün ülkeye yayıldı.
3Onlar ülkeyi kılıçla kazanmadılar,Kendi bilekleriyle zafere ulaşmadılar.Senin sağ elin, bileğin, yüzünün ışığı sayesinde oldu bu;Çünkü sen onları sevdin.
4Ey Tanrı, kralım sensin,Buyruk ver de Yakup soyu kazansın!
5Senin sayende düşmanlarımızı püskürteceğiz,Senin adınla karşıtlarımızı ezeceğiz.
54Böylece onları kendi kutsal topraklarının sınırına,Sağ elinin kazandığı dağlık bölgeye getirdi.
55Önlerinden ulusları kovdu,Mülk olarak topraklarınıİsrail oymakları arasında bölüştürdü.Halkını konutlarına yerleştirdi.
1Ey Tanrı, kulaklarımızla duyduk,Atalarımız anlattı bize,Neler yaptığını onların gününde, eski günlerde.
17Ya RAB, halkını içeri alacaksın.Kendi dağına, yaşamak için seçtiğin yere,Ellerinle kurduğun kutsal yere dikeceksin, ya Rab!
38Amacı sizden daha büyük, daha güçlü ulusları önünüzden kovmak, onların ülkelerine girmenizi sağlamak, bugün olduğu gibi mülk edinmeniz için ülkelerini size vermekti.
22"Onlara ülkeler, uluslar verdin, aralarında bölüştürdün. Heşbon Kralı Sihonun, Başan Kralı Ogun ülkesini mülk edindiler.
23Onlara gökteki yıldızlar kadar çocuk verdin. Onları, mülk edinmek üzere atalarına söz verdiğin ülkeye getirdin.
24Çocukları Kenan ülkesini ele geçirip mülk edindiler. Ülke halkının onlara boyun eğmesini sağladın. Krallarını ve ülkedeki halkları istediklerini yapsınlar diye ellerine teslim ettin.
4"Tanrınız RAB bu ulusları önünüzden kovunca, 'RAB doğruluğumuzdan ötürü bu ülkeyi mülk edinelim diye bizi buraya getirdi' diye düşünmeyin. Çünkü RAB, bu ulusları yaptıkları kötülükler yüzünden önünüzden kovuyor.
5Onların topraklarını mülk edinmeye gitmenizin nedeni doğruluğunuz, erdeminiz değildir. Tanrınız RAB bu ulusları kötülükleri yüzünden ve atalarınız İbrahime, İshaka, Yakupa ant içerek verdiği sözü yerine getirmek için önünüzden kovacak.
21Halkın İsraili belirtilerle, şaşılası işlerle, güçlü, kudretli elinle, büyük korku saçarak Mısırdan çıkardın.
15İlgilen sağ elinin diktiği filizle,Kendine seçtiğin oğulla!
9Mısırlıların elinden, size baskı yapanların hepsinin elinden sizi ben kurtardım. Onları önünüzden kovdum, topraklarını size verdim.
44Ulusların topraklarını verdi onlara.Halkların emeğini miras aldılar;
29Oysa onlar, büyük güçle ve kudretli elinle Mısır'dan çıkardığın kendi halkın ve mirasındır."
28RAB büyük kızgınlıkla, şiddetli öfkeyle onları ülkelerinden söküp attı; bugün olduğu gibi başka ülkeye sürdü.'
12Gazap içinde ilerledin yeryüzünde,Ulusları öfkeyle çiğneyip ezdin.
7Devrilir sana başkaldıranlar büyük görkemin karşısında,Gönderir gazabını anız gibi tüketirsin onları.
12Sağ elini uzattın,Yer yuttu onları.
13Öncülük edeceksin sevginle kurtardığın halka,Kutsal konutunun yolunu göstereceksin gücünle onlara.
29"Tanrınız RAB topraklarını alacağınız ulusları önünüzden yok edecek. Topraklarını miras alıp orada yaşadığınızda
5Tanrınız RAB bu ulusları önünüzden püskürtüp sürecektir. Tanrınız RABbin size söz verdiği gibi, onların topraklarını mülk edineceksiniz.
11Ama bak, bunun karşılığını bize nasıl ödüyorlar! Bize miras olarak vermiş olduğun mülkünden bizi kovmaya geliyorlar.
43Yerin tozu gibi onları ezdim,Sokak çamuru gibi ayağımın altında çiğnedim.
44Halkımın çekişmelerinden beni kurtardın,Uluslara önder olarak beni korudun,Tanımadığım halklar bana kulluk ediyor.
34Hiçbir tanrı Tanrınız RABbin Mısırda gözlerinizin önünde sizin için yaptığı gibi denemelerle, belirtilerle, şaşılası işlerle, savaşla, güçlü ve kudretli elle, büyük ve ürkütücü olaylarla gidip başka bir ulustan kendine bir ulus almaya kalkıştı mı?
53Ey Egemen RAB, atalarımızı Mısırdan çıkardığında kulun Musa aracılığıyla dediğin gibi, onları dünyanın bütün halkları arasından kendine miras olarak seçtin."
2Onları sen diktin, kök saldılar,Büyüyüp ürün verdiler.Adın ağızlarından düşmüyor,Yürekleriyse senden uzak.
9Ne var ki, reddettin bizi, aşağıladın,Artık ordularımızla savaşa çıkmıyorsun.
7Ey Tanrımız, bu ülkede yaşayanları halkın İsrailin önünden kovan ve ülkeyi sonsuza dek dostun İbrahimin soyuna veren sen değil misin?
8Bunun üzerine güçlü elle, kudretle, büyük ve ürkütücü olaylarla, belirtilerle, şaşılası işlerle bizi Mısırdan çıkardı.
30Siz çoğalıncaya, toprağı yurt edininceye dek onları azar azar kovacağım. bilinmiyor. Dehşet ya da bir çeşit hastalık anlamına da gelebilir.
11Niçin geri çekiyorsun elini?Çıkar sağ elini bağrından, yok et onları!
11Denizi yararak atalarımıza yol açtın. Denizin ortasından, kuru topraktan geçip gittiler. Onları kovalayanları ise bir taş gibi azgın derin sulara fırlattın.
20Size gelince, RAB, bugün olduğu gibi kendi halkı olmanız için, sizi alıp demir eritme ocağından, Mısırdan çıkardı.
23RAB bu ulusların tümünü önünüzden kovacak. Sizden daha büyük, daha güçlü ulusların topraklarını mülk edineceksiniz.
45Tanıklık Çadırını önceki kuşaktan teslim alan atalarımız, Yeşunun önderliğinde öteki ulusların topraklarını ele geçirdikleri zaman, çadırı yanlarında getirdiler. Ulusları atalarımızın önünden kovan, Tanrının kendisiydi. Çadır Davutun zamanına dek kaldı.
13Kolun güçlüdür,Elin kudretli, sağ elin yüce.
19RAB de sözü uyarınca bütün düşmanlarınızı önünüzden kovacak.
52ülkede yaşayan bütün halkı kovacaksınız. Oyma ve dökme putlarını yok edecek, tapınma yerlerini yıkacaksınız.
15Ulusu çoğalttın, ya RAB,Evet, ulusu çoğalttın ve yüceltildin.Her yönde ülkenin sınırlarını genişlettin.
12Önden gönderdiğim eşekarısı Amorlu iki kralı önünüzden kovdu. Bu işi kılıcınız ya da yayınız yapmadı.
13Böylece, emek vermediğiniz toprakları, kurmadığınız kentleri size verdim. Buralarda yaşıyor, dikmediğiniz bağlardan, zeytinliklerden yiyorsunuz.' " bilinmiyor. Dehşet ya da bir çeşit hastalık anlamına da gelebilir.
42Ezdim onları, rüzgarın savurduğu toza döndüler,Sokak çamuru gibi savurup attım.