Mezmurlar 73:9
Göklere karşı ağızlarını açarlar,Boş sözleri yeryüzünü dolaşır.
Göklere karşı ağızlarını açarlar,Boş sözleri yeryüzünü dolaşır.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
6Bu yüzden gurur onların gerdanlığı,Zorbalık onları örten bir giysi gibidir.
7Şişmanlıktan gözleri dışarı fırlar,İçleri kötülük kazanı gibi kaynar.
8İnsanlarla eğlenir, kötü niyetle konuşur,Tepeden bakar, baskıyla tehdit ederler.
12Ağızlarının günahı, dudaklarından çıkan söz yüzünden,Gururlarının tuzağına düşsünler.Okudukları lanet, söyledikleri yalan yüzünden
13"Ağızları açık birer mezardır. Dilleriyle aldatırlar." "Engerek zehiri var dudaklarının altında."
14"Ağızları lanet ve acı sözle doludur."
15"Ayakları kan dökmeye seğirtir.
7Bak, neler dökülür ağızlarından,Kılıç çıkar dudaklarından."Kim duyacak?" derler.
10Yürekleri yağ bağlamış,Ağızları büyük laflar ediyor.
11İzimi buldular, üzerime geliyorlar,Yere vurmak için gözetliyorlar.
3"Yalan söylemek için ülkedeDillerini yay gibi geriyor,Güçlerini gerçek yolunda kullanmıyorlar.Kötülük üstüne kötülük yapıyor,Beni tanımıyorlar" diyor RAB.
9Çünkü onların sözüne güvenilmez,Yürekleri yıkım dolu.Ağızları açık birer mezardır,Yaltaklanır dururlar.
10Ey Tanrı, onları suçlu çıkar!Kurdukları düzen yıkımlarına yol açsın.Kov onları sayısız isyanları yüzünden.Çünkü sana karşı ayaklandılar.
2Çünkü kötüler, yalancılarBana karşı ağzını açtı,Karalıyorlar beni.
10Bu yüzden halk onlardan yana döner,Sözlerini ağzı açık dinler.
11Derler ki, "Tanrı nasıl bilir?Bilgisi var mı Yüceler Yücesinin?"
7Ağzı lanet, hile ve zulüm dolu,Dilinin altında kötülük ve fesat saklı.
3Yılan gibi dillerini bilerler,Engerek zehiri var dudaklarının altında.
9Beni kuşatanların başını,Dudaklarından dökülen fesat kaplasın.
3Onlar dillerini kılıç gibi bilemiş,Acı sözlerini ok gibi hedefe yöneltmişler,
2Çünkü yürekleri zorbalık tasarlar,Dudakları belalardan söz eder.
8Dilleri yüzünden yıkıma uğrayacaklar,Hallerini gören herkes alayla baş sallayacak.
4Ağızlarından küstahlık dökülüyor,Suç işleyen herkes övünüyor.
9Yüzlerindeki ifade onlara karşı tanıklık ediyor.Sodom gibi günahlarını açıkça söylüyor, gizlemiyorlar.Vay onların haline!Çünkü bu felaketi başlarına kendileri getirdiler.
4Siz kiminle alay ediyorsunuz?Kime dudak büküyor, dil çıkarıyorsunuz?Ağaçlar arasında, bol yapraklı her ağacın altındaŞehvetle yanıp tutuşan,Vadilerde, kaya kovuklarında çocuklarını kurban eden,İsyan torunları, yalan soyu değil misiniz siz?
8Dilleri öldürücü bir ok,Hep aldatıyor.Komşusuna esenlik diliyor,Ama içinden ona tuzak kuruyor.
2Dünyanın kralları saf bağlıyor,Hükümdarlar birleşiyorRABbe ve meshettiği krala karşı.
5Dost dostu aldatıyor,Kimse gerçeği söylemiyor.Dillerine yalan söylemeyi öğrettiler,Suç işleye işleye yorgun düştüler.
2Herkes birbirine yalan söylüyor,Dalkavukluk, ikiyüzlülük ediyor.
3Sustursun RAB dalkavukların ağzını,Büyüklenen dilleri.
4Onlar ki, "Dilimizle kazanırız,Dudaklarımız emrimizde,Kim bize efendilik edebilir?" derler.
17Kulakları var, duymazlar,Soluk alıp vermezler.
4Tek düşünceleri onu doruktan indirmektir.Yalandan zevk alırlar.Ağızlarıyla hayırdua ederken,İçlerinden lanet okurlar.
18Sussun o yalancı dudaklar;Doğru insana karşıGururla, tepeden bakarak,Küçümseyerek konuşan dudaklar.
20Çünkü barış sözünü etmez onlar,Kurnazca düzen kurarlar ülkenin sakin insanlarına.
19Ağzını kötülük için kullanıyor,Dilini yalana koşuyorsun.
10İnsanlar bana dudak büküyor,Aşağılayarak tokat atıyor,Birleşiyorlar bana karşı.
13Tanrıya öfkeni gösteriyorsun,Ağzından böyle sözler dökülüyor?
12Kentin zenginleri zorba,Halkı da yalancıdır.Dillerinden aldatıcı sözler dökülür.
20Çünkü senin için kötü konuşuyorlar,Adını kötüye kullanıyor düşmanların.
18Gerçekten onları kaygan yere koyuyor,Yıkıma sürüklüyorsun.
24Gazabını yağdır üzerlerine,Öfkenin ateşi yapışsın yakalarına!
10Gece gündüz kent surları üzerinde dolaşırlar,Haksızlık, fesat dolu kentin içi.
13Başkaldırıp RABbi yadsıdık,Tanrımızı izlemez olduk.Zorbalık, isyan dolu sözler söyledik,Yüreğimizde tasarladığımız yalanları mırıldandık.
7Elleri var, hissetmezler,Ayakları var, yürümezler,Boğazlarından ses çıkmaz.
8Onların ağzı yalan saçar,Sağ ellerini kaldırır, yalan yere ant içerler.
3Ne söz geçer orada, ne de konuşma,Sesleri duyulmaz.
9Bir sınır koydun önlerine,Geçmesinler, gelip yeryüzünü bir daha kaplamasınlar diye.
3Ağzından kötülük ve yalan akar,Akıllanmaktan, iyilik yapmaktan vazgeçmiş.
5Çünkü suçun ağzını kışkırtıyor,Hilekârların diliyle konuşuyorsun.