Vahiy 21:23
Aydınlanmak için kentin güneş ya da aya gereksinimi yoktur. Çünkü Tanrının görkemi onu aydınlatıyor. Kuzu da onun çırasıdır.
Aydınlanmak için kentin güneş ya da aya gereksinimi yoktur. Çünkü Tanrının görkemi onu aydınlatıyor. Kuzu da onun çırasıdır.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
21On iki kapı on iki inciydi; kapıların her biri birer inciden yapılmıştı. Kentin anayolu cam saydamlığında saf altındandı.
22Kentte tapınak görmedim. Çünkü Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı ve Kuzu, kentin tapınağıdır.
24Uluslar kentin ışığında yürüyecekler. Dünya kralları servetlerini oraya getirecekler.
25Kentin kapıları gündüz hiç kapanmayacak, orada gece olmayacak.
26Ulusların görkemi ve zenginliği oraya taşınacak.
27Oraya murdar hiçbir şey, iğrenç ve aldatıcı işler yapan hiç kimse asla girmeyecek; yalnız adları Kuzu'nun yaşam kitabında yazılı olanlar girecek.
1Melek bana Tanrının ve Kuzunun tahtından çıkan billur gibi berrak yaşam suyu ırmağını gösterdi.
2Kentin anayolunun ortasında akan ırmağın iki yanında on iki çeşit meyve üreten ve her ay meyvesini veren yaşam ağacı bulunuyordu. Ağacın yaprakları uluslara şifa vermek içindir.
3Artık hiçbir lanet kalmayacak. Tanrının ve Kuzunun tahtı kentin içinde olacak, kulları Ona tapınacak.
4Onun yüzünü görecek, alınlarında Onun adını taşıyacaklar.
5Artık gece olmayacak. Çıra ışığına da güneş ışığına da gereksinmeleri olmayacak. Çünkü Rab Tanrı onlara ışık verecek ve sonsuzlara dek egemenlik sürecekler.
19"Gündüz ışığın güneş olmayacak artık,Ay da aydınlatmayacak seni;Çünkü RAB sonsuz ışığın,Tanrın görkemin olacak.
20Artık güneşin batmayacak, ayın çekilmeyecek,Çünkü RAB sonsuz ışığın olacak,Sona erecek yas günlerin.
1Bundan sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm. Çünkü önceki gökle yeryüzü ortadan kalkmıştı. Deniz de yoktu artık.
2Kutsal kentin, yeni Yeruşalimin gökten, Tanrının yanından indiğini gördüm. Güveyi için hazırlanmış süslü bir gelin gibiydi.
3Tahttan yükselen gür bir sesin şöyle dediğini işittim: "İşte, Tanrının konutu insanların arasındadır. Tanrı onların arasında yaşayacak. Onlar Onun halkı olacaklar, Tanrının kendisi de onların arasında bulunacak.
4Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı."
9Son yedi belayla dolu yedi tası taşıyan yedi melekten biri gelip benimle konuştu. "Gel!" dedi, "Kuzuya eş olacak gelini sana göstereyim."
10Sonra melek beni Ruhun yönetiminde büyük, yüksek bir dağa götürdü. Oradan bana gökten, Tanrının yanından inen ve Onun görkemiyle ışıldayan kutsal kenti, Yeruşalimi gösterdi. Kentin ışıltısı çok değerli bir taşın, billur gibi parıldayan yeşim taşının ışıltısına benziyordu.
18Surlar yeşimden yapılmıştı. Kent ise, cam duruluğunda saf altındandı.
15Bunun için, "Tanrının tahtı önünde duruyor, Tapınağında gece gündüz Ona tapınıyorlar. Tahtta oturan, çadırını onların üzerine gerecek.
16Artık acıkmayacak, Artık susamayacaklar. Ne güneş ne kavurucu sıcak Çarpacak onları.
17Çünkü tahtın ortasında olan Kuzu onları güdecek Ve yaşam sularının pınarlarına götürecek. Tanrı gözlerinden bütün yaşları silecek."
14Kenti çevreleyen surların on iki temel taşı bulunuyordu. Bunların üzerinde Kuzunun on iki elçisinin adları yazılıydı.
15Benimle konuşan meleğin elinde kenti ve kent kapılarıyla surları ölçmek için altın bir ölçü kamışı vardı.
16Kent kare biçimindeydi, uzunluğu enine eşitti. Melek kenti kamışla ölçtü, her bir yanı 12 000 ok atımı geldi. Uzunluğu, eni ve yüksekliği birbirine eşitti.
26RAB halkının kırıklarını sardığı,Vuruşuyla açtığı yaraları iyileştirdiği gün,Ay güneş gibi parlayacak,Güneş yedi kat, yedi günün toplam parlaklığı kadar parlak olacak."
24"Ama o günlerde, o sıkıntıdan sonra, 'Güneş kararacak, Ay ışık vermez olacak, Yıldızlar gökten düşecek, Göksel güçler sarsılacak.'
23Artık sende hiç kandil ışığı parlamayacak. Sende artık gelin güvey sesi duyulmayacak. Senin tüccarların dünyanın büyükleriydi. Bütün uluslar senin büyücülüğünle yoldan sapmıştı.
10Gökteki yıldızlarla takımyıldızlar ışımayacak,Doğan güneş kararacak, ay ışığını vermez olacak.
1"Kalk, parla;Çünkü Işığın geliyor,RABbin yüceliği üzerine doğuyor.
1Bundan sonra büyük yetkiye sahip başka bir meleğin gökten indiğini gördüm. Yeryüzü onun görkemiyle aydınlandı.
5Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi.
36Eğer bütün bedenin aydınlık olur ve hiçbir yanı karanlık kalmazsa, kandilin seni ışınlarıyla aydınlattığı zamanki gibi, bedenin tümden aydınlık olur."
5Mesihten işittiğimiz ve şimdi size ilettiğimiz bildiri şudur: Tanrı ışıktır, Onda hiç karanlık yoktur.
18Gördüğün kadın dünya kralları üzerinde egemenlik süren büyük kenttir."
14"Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepeye kurulan kent gizlenemez.
14"Kaftanlarını yıkayan, böylelikle yaşam ağacından yemeye hak kazanarak kapılardan geçip kente girenlere ne mutlu!
3Uluslar senin Işığına,Krallar üzerine doğan aydınlığa gelecek.
7Sevinelim, coşalım! Onu yüceltelim! Çünkü Kuzunun düğünü başlıyor, Gelini hazırlandı.
12Büyük ve yüksek surları ve on iki kapısı vardı. Kapıları on iki melek bekliyordu. Kapıların üzerine İsrailoğullarının on iki oymağının adları yazılmıştı.
6O gün ışık olmayacak, ışık veren cisimler kararacak.
7Özel bir gün, yalnız RABbin bildiği bir gün olacak. Gece de gündüz de olmayacak. Gece aydınlık olacak.
6Gündüz güneş,Gece ay sana zarar vermez.
1Sonra Kuzunun Siyon Dağında durduğunu gördüm. Onunla birlikte 144 000 kişi vardı. Alınlarında kendisinin ve Babasının adları yazılıydı.
6Çünkü, "Işık karanlıktan parlayacak" diyen Tanrı, İsa Mesihin yüzünde parlayan kendi yüceliğini tanımamızdan doğan ışığı bize vermek için yüreklerimizi aydınlattı.
23Ayın yüzü kızaracak, güneş utanacak.Çünkü Her Şeye Egemen RAB Siyon Dağı'nda,Yeruşalim'de krallık edecek.Halkın ileri gelenleriO'nun yüceliğini görecek.
29"O günlerin sıkıntısından hemen sonra, 'Güneş kararacak, Ay ışık vermez olacak, Yıldızlar gökten düşecek, Göksel güçler sarsılacak.'
3Tanrı, "Işık olsun" diye buyurdu ve ışık oldu.