Ezgiler Ezgisi 3:6
Kimdir bu kırdan çıkan,Bir duman sütunu gibi,Tüccarın türlü türlü baharatıyla,Mür ve günnükle tütsülenmiş?
Kimdir bu kırdan çıkan,Bir duman sütunu gibi,Tüccarın türlü türlü baharatıyla,Mür ve günnükle tütsülenmiş?
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
6Gün serinleyip gölgeler uzayınca,Mür dağına,Günnük tepesine gideceğim.
4Ant içiriyorum size, ey Yeruşalim kızları!Aşkımı ayıltmayasınız, uyandırmayasınız diye,Gönlü hoş olana dek.
5Kim bu,Sevgilisine yaslanarak çölden çıkan? Elma ağacı altında uyandırdım seni,Orada doğum sancıları çekti annen,Orada doğum sancıları çekip doğurdu seni.
12Kral divandayken,Hintsümbülümün güzel kokusu yayıldı.
13Memelerim arasında yatanMür dolu bir kesedir benim için sevgilim;
14Eyn-Gedi bağlarındaBir demet kına çiçeğidir benim için sevgilim.
2"Kalkıp kenti dolaşayım,Sokaklarda, meydanlarda sevgilimi arayayım" dedim,Aradım, ama bulamadım.
3Kenti dolaşan bekçiler buldu beni,"Sevgilimi gördünüz mü?" diye sordum.
4Onlardan ayrılır ayrılmazSevgilimi buldum.Tuttum onu, bırakmadım;Annemin evine,Beni doğuran kadının odasına götürünceye dek.
5Dişi ceylanlar,Yabanıl dişi geyikler üstüneAnt içiriyorum size, ey Yeruşalim kızları!Aşkımı ayıltmayasınız, uyandırmayasınız diye,Gönlü hoş olana dek.
17Yatağıma mür, ödVe tarçın serptim.
18Haydi gel, sabaha dek doya doya sevişelim,Aşktan zevk alalım.
2Beni dudaklarıyla öptükçe öpsün!Çünkü aşkın şaraptan daha tatlı.
3Ne güzel kokuyor sürdüğün esans,Dökülmüş esans sanki adın,Kızlar bu yüzden seviyor seni.
4Al götür beni, haydi koşalım! Kral beni odasına götürsün. Seninle coşup seviniriz,Aşkını şaraptan çok överiz. Ne kadar haklılar seni sevmekte!
5Esmerim ben, ama güzelim,Ey Yeruşalim kızları!Kedarın çadırları gibi,Süleymanın çadır bezleri gibi kara.
1Nereye gitti sevgilin,Ey güzeller güzeli,Ne yana yöneldi?Biz de onu arayalım seninle birlikte!
2Bahçesine indi sevgilim,Güzel kokulu tarhlara,Bahçede gezinmek, zambak toplamak için.
10Kimdir bu kadın?Şafak gibi beliren,Ay kadar güzel,Güneş kadar parlak,Sancak açmış bir ordu kadar görkemli.
1Bahçeme girdim, kızkardeşim, yavuklum,Mürümü topladım baharatımla,Gümecimi, balımı yedim,Şarabımı, sütümü içtim. Yiyin, için, ey dostlar!Mest olun aşktan, ey sevgililer!
2Ben uyuyordum ama yüreğim uyanıktı.Dinleyin! Sevgilim kapıyı vuruyor."Aç bana, kızkardeşim, aşkım, eşsiz güvercinim!Sırılsıklam oldu başım çiyden,Kaküllerim gecenin neminden."
7Dişi ceylanlar,Yabanıl dişi geyikler üstüneAnt içiriyorum size, ey Yeruşalim kızları!Aşkımı ayıltmayasınız, uyandırmayasınız diye,Gönlü hoş olana dek.
8İşte! Sevgilimin sesi!Dağların üzerinden sekerek,Tepelerin üzerinden sıçrayarak geliyor.
9Sevgilim ceylana benzer, sanki bir geyik yavrusu.Bakın, duvarımızın ardında duruyor,Pencerelerden bakıyor,Kafeslerden seyrediyor.
10Sevgilim şöyle dedi:"Kalk, gel aşkım, güzelim.
13Fidanların nar bahçesidir;Seçme meyvelerle,Kına ve hintsümbülüyle,
14Hintsümbülü ve safranla,Güzel kokulu kamış ve tarçınla, her türlü günnük ağacıyla,Mür ve ödle, her türlü seçme baharatla.
15Sen bir bahçe pınarısın,Bir taze su kuyusu,Lübnandan akan bir dere.
16Uyan, ey kuzey rüzgarı,Sen de gel, ey güney rüzgarı!Bahçemde es de güzel kokusu saçılsın.Sevgilim bahçesine gelsin, seçme meyvelerini yesin!
10Aşkın ne güzel, kızkardeşim, yavuklum,Şaraptan çok daha tatlı;Esansının kokusu her türlü baharattan güzel!
13Yanakları güzel kokulu tarhlar gibi,Nefis kokular saçıyor.Dudakları zambak gibi,Mür yağı damlatıyor.
14Koş, sevgilim,Mis kokulu dağların üzerinde bir ceylan gibi,Geyik yavrusu gibi ol!
8Benimle gel Lübnandan, yavuklum,Benimle gel Lübnandan!Amana doruğundan,Senir ve Hermon doruklarından,Aslanların inlerinden,Parsların dağlarından geç.
9Farkı ne sevgilinin öbürlerinden,Ey güzeller güzeli?Farkı ne ki, bize böyle ant içiriyorsun?
6Ne güzel, ne çekicidir aşk!Zevkten zevke sürükler.
13İncir ağacı ilk meyvesini verdi,Yeşeren asmalar mis gibi kokular saçmakta.Kalk, gel aşkım, güzelim."
16Ağzı çok tatlı,Tepeden tırnağa güzel.İşte böyledir sevgilim, böyledir yarim, ey Yeruşalim kızları!
7Ey sevgilim, söyle bana, sürünü nerede otlatıyorsun,Öğleyin nerede yatırıyorsun?Neden arkadaşlarının sürüleri yanındaYüzünü örten bir kadın durumuna düşeyim? gösterirdi.
8Ey güzeller güzeli,Bilmiyorsan,Sürünün izine çık,Çobanların çadırları yanındaOğlaklarını otlat.
9Firavunun arabalarına koşulu kısrağa benzetiyorum seni, aşkım benim!
10Ben sevgilime aitim,O da bana tutkun.
11Gel, sevgilim, kıra çıkalım,Köylerdefı geceleyelim.
12Bağlara gidelim sabah erkenden,Bakalım, asma tomurcuk verdi mi?Dalları yeşerdi mi,Narlar çiçek açtı mı,Orada sevişeceğim seninle.
13Mis gibi koku saçıyor adamotları,Kapımızın yanıbaşındaTaze, kuru,Her çeşit seçme meyve var.Senin için sakladım onları, sevgilim.
8Giysilerinin tümü mür, öd, tarçın kokuyor;Fildişi saraylardan gelen çalgı sesleri seni eğlendiriyor!
4Sevgilim, Tirsa kadar güzelsin,Yeruşalim kadar şirin,Sancak açmış bir ordu kadar görkemli. "Hoş, güzel" anlamına gelir.
5Kalktım, sevgilime kapıyı açayım diye,Mür elimden damladı,Parmaklarımdan aktıSürgü tokmakları üzerine.
7İşte Süleymanın tahtırevanı!İsrailli yiğitlerdenAltmış kişi eşlik ediyor ona.
10Direklerini gümüşten,Tabanını altından yaptı.Koltuğu mor kumaşla kaplıydı.İçini sevgiyle döşemişti Yeruşalim kızları.
11Dışarı çıkın, ey Siyon kızları!Düğününde, mutlu günündeAnnesinin verdiği tacı giymiş Kral Süleyman'ı görün.