Ezgiler Ezgisi 7:2
Karışık şarabın hiç eksilmediğiYuvarlak bir tas gibi göbeğin.Zambaklarla kuşanmışBuğday yığını gibi karnın.
Karışık şarabın hiç eksilmediğiYuvarlak bir tas gibi göbeğin.Zambaklarla kuşanmışBuğday yığını gibi karnın.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
3Sanki bir çift geyik yavrusu memelerin,İkiz ceylan yavrusu.
4Fildişi kule gibi boynun.Bat-Rabim Kapısı yanındakiHeşbon havuzları gibi gözlerin.Şama bakanLübnan Kulesi gibi burnun.
5Karmel Dağı gibi duruyor başın,Pırıl pırıl mora çalar saçların.Kaküllerine tutsak oldu kral.
6Ne güzel, ne çekicidir aşk!Zevkten zevke sürükler.
7Hurma ağacına benziyor boyun,Salkım salkım memelerin.
8"Çıkayım hurma ağacına" dedim,"Tutayım meyveli dallarını."Üzüm salkımları gibi olsun memelerin,Elma gibi koksun soluğun,
9En iyi şarap gibi ağzın. Sevgilimin dudaklarına, dişlerine doğru kaysın. metin "Uyuyanların dudaklarına".
10Ben sevgilime aitim,O da bana tutkun.
1Ne güzel sandaletli ayakların,Ey soylu kız!Mücevher gibi yuvarlak kalçaların,Usta ellerin işi.
1Ah, ne güzelsin, aşkım, ah, ne güzel!Peçenin ardındaki gözlerin güvercinler gibi.Siyah saçların Gilat Dağının yamaçlarından inenKeçi sürüsü sanki.
2Yeni kırkılıp yıkanmış,Sudan çıkmış koyun sürüsü gibi dişlerin,Hepsinin ikizi var.Yavrusunu yitiren yok aralarında.
3Al kurdele gibi dudakların,Ağzın ne güzel!Peçenin ardındaki yanaklarınNar parçası sanki.
4Boynun Davutun kulesi gibi,Kakma taşlarla yapılmış,Üzerine bin kalkan asılmış,Hepsi de birer yiğit kalkanı. sözcüğün anlamı kesin olarak bilinmiyor.
5Sanki bir çift geyik yavrusu memelerinZambaklar arasında otlayanİkiz ceylan yavrusu.
6Gün serinleyip gölgeler uzayınca,Mür dağına,Günnük tepesine gideceğim.
7Tepeden tırnağa güzelsin, aşkım,Hiç kusurun yok.
12Akarsu kıyısındakiGüvercinler gibi gözleri;Sütle yıkanmış,Yuvasındaki mücevher sanki.
13Yanakları güzel kokulu tarhlar gibi,Nefis kokular saçıyor.Dudakları zambak gibi,Mür yağı damlatıyor.
14Elleri, üzerine sarı yakut kakılmış altın çubuklar,Gövdesi laciverttaşıyla süslenmiş cilalı fildişi.
15Mermer sütun bacaklarıSaf altın ayaklıklar üzerine kurulmuş.Boyu bosu Lübnan dağları gibi,Lübnanın sedir ağaçları gibi eşsiz.
16Ağzı çok tatlı,Tepeden tırnağa güzel.İşte böyledir sevgilim, böyledir yarim, ey Yeruşalim kızları!
4Sevgilim, Tirsa kadar güzelsin,Yeruşalim kadar şirin,Sancak açmış bir ordu kadar görkemli. "Hoş, güzel" anlamına gelir.
5Çevir gözlerini benden,Çünkü şaşırtıyorlar beni.Gilat Dağının yamaçlarından inenKeçi sürüsünü andırıyor siyah saçların.
6Yeni yıkanmış, sudan çıkmış dişi koyun sürüsü gibi dişlerin,Hepsinin ikizi var;Yavrusunu yitiren yok aralarında.
7Peçenin ardındaki yanaklarınNar parçası sanki.
8Ey güzeller güzeli,Bilmiyorsan,Sürünün izine çık,Çobanların çadırları yanındaOğlaklarını otlat.
9Firavunun arabalarına koşulu kısrağa benzetiyorum seni, aşkım benim!
10Yanakların süslerle,Boynun gerdanlıklarla ne güzel!
9Çaldın gönlümü kızkardeşim, yavuklum,Bir bakışınla,Gerdanlığının tek zinciriyle çaldın gönlümü!
10Aşkın ne güzel, kızkardeşim, yavuklum,Şaraptan çok daha tatlı;Esansının kokusu her türlü baharattan güzel!
11Ey yavuklum, bal damlar dudaklarından,Bal ve süt var dilinin altında,Lübnanın kokusu geliyor giysilerinden!
12Kapalı bahçesin sen, kızkardeşim, yavuklum,Kapalı bir kaynak, mühürlü bir pınar.
13Fidanların nar bahçesidir;Seçme meyvelerle,Kına ve hintsümbülüyle,
15Sen bir bahçe pınarısın,Bir taze su kuyusu,Lübnandan akan bir dere.
7Kırda yetişen bir bitki gibi seni geliştirdim. Geliştin, büyüdün, kusursuz bir güzelliğe eriştin. Göğüslerin oluştu, saçların uzadı. Ama çırılçıplaktın.
13Memelerim arasında yatanMür dolu bir kesedir benim için sevgilim;
14Eyn-Gedi bağlarındaBir demet kına çiçeğidir benim için sevgilim.
15Ah, ne güzelsin, aşkım, ah, ne güzel!Gözlerin tıpkı birer güvercin!
16Ne yakışıklısın, sevgilim, ah, ne çekici!Yeşilliktir yatağımız.
19Sevimli bir geyik, zarif bir ceylan gibi,Hep seni doyursun memeleri.Aşkıyla sürekli coş.
13Altınla gümüşle süslendin; giysilerin ince ketenden, pahalı, işlemeli kumaştandı. İnce unla, balla, zeytinyağıyla beslendin. Gitgide güzelleştin, krallığa yaraştın.
14Güzelliğinden ötürü ünün uluslar arasında yayıldı. Çünkü seni görkemimle donattığım için güzelliğin kusursuzdu. Egemen RAB böyle diyor.
1Bahçeme girdim, kızkardeşim, yavuklum,Mürümü topladım baharatımla,Gümecimi, balımı yedim,Şarabımı, sütümü içtim. Yiyin, için, ey dostlar!Mest olun aşktan, ey sevgililer!
10Ben bir surum, memelerim de kuleler gibi,Böylece hoşnut eden biri oldum onun gözünde.
2Beni dudaklarıyla öptükçe öpsün!Çünkü aşkın şaraptan daha tatlı.
3Ne güzel kokuyor sürdüğün esans,Dökülmüş esans sanki adın,Kızlar bu yüzden seviyor seni.
4Al götür beni, haydi koşalım! Kral beni odasına götürsün. Seninle coşup seviniriz,Aşkını şaraptan çok överiz. Ne kadar haklılar seni sevmekte!
12Bağlara gidelim sabah erkenden,Bakalım, asma tomurcuk verdi mi?Dalları yeşerdi mi,Narlar çiçek açtı mı,Orada sevişeceğim seninle.
10Kimdir bu kadın?Şafak gibi beliren,Ay kadar güzel,Güneş kadar parlak,Sancak açmış bir ordu kadar görkemli.
2Önüne düşer,Beni eğitenAnnemin evine götürürdüm seni;Sana baharatlı şaraplaKendi narlarımın suyundan içirirdim.