Ezgiler Ezgisi 8:7
Sevgiyi engin sular söndüremez,Irmaklar süpürüp götüremez.İnsan varını yoğunu sevgi uğruna verse bile,Yine de hor görülür!
Sevgiyi engin sular söndüremez,Irmaklar süpürüp götüremez.İnsan varını yoğunu sevgi uğruna verse bile,Yine de hor görülür!
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
6Beni yüreğinin üzerine bir mühür gibi,Kolunun üzerine bir mühür gibi yerleştir.Çünkü sevgi ölüm kadar güçlü,Tutku ölüler diyarı kadar katıdır.Alev alev yanar,Yakıp bitiren ateş gibi.
8Küçük bir kızkardeşimiz var,Daha memeleri çıkmadı.Ne yapacağız kızkardeşimiz için,Söz kesileceği gün?
9Eğer o bir sursa,Üzerine gümüş mazgallı siper yaparız;Eğer bir kapıysa,Sedir tahtalarıyla onu kaplarız.
12Kapalı bahçesin sen, kızkardeşim, yavuklum,Kapalı bir kaynak, mühürlü bir pınar.
18Haydi gel, sabaha dek doya doya sevişelim,Aşktan zevk alalım.
2Beni dudaklarıyla öptükçe öpsün!Çünkü aşkın şaraptan daha tatlı.
3Ne güzel kokuyor sürdüğün esans,Dökülmüş esans sanki adın,Kızlar bu yüzden seviyor seni.
4Al götür beni, haydi koşalım! Kral beni odasına götürsün. Seninle coşup seviniriz,Aşkını şaraptan çok överiz. Ne kadar haklılar seni sevmekte!
15Sen bir bahçe pınarısın,Bir taze su kuyusu,Lübnandan akan bir dere.
25Böyle kadınların güzelliği seni ayartmasın,Bakışları seni tutsak etmesin.
26Çünkü fahişe yüzünden insan bir lokma ekmeğe muhtaç kalır,Başkasının karısıyla yatmak da kişinin canına mal olur. kalır" ya da "Çünkü fahişenin ücreti ancak bir somun ekmektir".
27İnsan koynuna ateş alır da,Giysisi yanmaz mı?
6Bilgelikten ayrılma, o seni korur.Sev onu, seni gözetir.
9Çaldın gönlümü kızkardeşim, yavuklum,Bir bakışınla,Gerdanlığının tek zinciriyle çaldın gönlümü!
10Aşkın ne güzel, kızkardeşim, yavuklum,Şaraptan çok daha tatlı;Esansının kokusu her türlü baharattan güzel!
10Ben sevgilime aitim,O da bana tutkun.
6Ne güzel, ne çekicidir aşk!Zevkten zevke sürükler.
18Çeşmen bereketli olsunVe gençken evlendiğin karınla mutlu ol.
19Sevimli bir geyik, zarif bir ceylan gibi,Hep seni doyursun memeleri.Aşkıyla sürekli coş.
20Oğlum, neden ahlaksız bir kadınla coşasın,Neden başka birinin karısını koynuna alasın?
1Keşke kardeşim olsaydın,Annemin memelerinden süt emmiş.Dışarıda görünce öperdim seni,Kimse de kınamazdı beni.
2Önüne düşer,Beni eğitenAnnemin evine götürürdüm seni;Sana baharatlı şaraplaKendi narlarımın suyundan içirirdim.
3Sol eli başımın altında,Sağ eli sarsın beni.
4Ant içiriyorum size, ey Yeruşalim kızları!Aşkımı ayıltmayasınız, uyandırmayasınız diye,Gönlü hoş olana dek.
8Size ant içiriyorum, ey Yeruşalim kızları!Eğer sevgilimi bulursanız,Söyleyin ona, aşk hastasıyım ben.
9Farkı ne sevgilinin öbürlerinden,Ey güzeller güzeli?Farkı ne ki, bize böyle ant içiriyorsun?
4Ziyafet evine götürdü beni,Üzerimdeki sancağı aşktı.
12Bağlara gidelim sabah erkenden,Bakalım, asma tomurcuk verdi mi?Dalları yeşerdi mi,Narlar çiçek açtı mı,Orada sevişeceğim seninle.
16Pınarların sokakları,Akarsuların meydanları mı sulamalı?
4Onlardan ayrılır ayrılmazSevgilimi buldum.Tuttum onu, bırakmadım;Annemin evine,Beni doğuran kadının odasına götürünceye dek.
13Memelerim arasında yatanMür dolu bir kesedir benim için sevgilim;
14Eyn-Gedi bağlarındaBir demet kına çiçeğidir benim için sevgilim.
9Firavunun arabalarına koşulu kısrağa benzetiyorum seni, aşkım benim!
7Bütün ırmaklar denize akar,Yine de deniz dolmaz.Irmaklar hep çıktıkları yere döner.
6Sol eli başımın altında,Sağ eli sarsın beni.
7Dişi ceylanlar,Yabanıl dişi geyikler üstüneAnt içiriyorum size, ey Yeruşalim kızları!Aşkımı ayıltmayasınız, uyandırmayasınız diye,Gönlü hoş olana dek.
4Bilge kişinin ağzından çıkan sözler derin sular gibidir,Bilgelik pınarı da coşkun bir akarsu.
1Bahçeme girdim, kızkardeşim, yavuklum,Mürümü topladım baharatımla,Gümecimi, balımı yedim,Şarabımı, sütümü içtim. Yiyin, için, ey dostlar!Mest olun aşktan, ey sevgililer!
2Ben uyuyordum ama yüreğim uyanıktı.Dinleyin! Sevgilim kapıyı vuruyor."Aç bana, kızkardeşim, aşkım, eşsiz güvercinim!Sırılsıklam oldu başım çiyden,Kaküllerim gecenin neminden."
7Tepeden tırnağa güzelsin, aşkım,Hiç kusurun yok.
15Daha değerlidir mücevherden,Dileyeceğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz.
16Ağzı çok tatlı,Tepeden tırnağa güzel.İşte böyledir sevgilim, böyledir yarim, ey Yeruşalim kızları!
10Sevgilim şöyle dedi:"Kalk, gel aşkım, güzelim.
25Yağmur yağar, seller basar, yeller eser, eve saldırır; ama ev yıkılmaz. Çünkü kaya üzerine kurulmuştur.
9Ama bir tanedir benim eşsiz güvercinim,Biricik kızıdır annesinin,Gözbebeği kendisini doğuranın.Kızlar sevgilimi görünce, "Ne mutlu ona!" dediler.Kraliçeler, cariyeler onu övdüler.
15Kavgacı kadının dırdırıYağmurlu günde damlaların dinmeyen sesi gibidir.
16Böyle bir kadını dizginlemeye kalkmak,Rüzgarı ya da yağı avuçta tutmaya çalışmak gibidir.
7Ey sevgilim, söyle bana, sürünü nerede otlatıyorsun,Öğleyin nerede yatırıyorsun?Neden arkadaşlarının sürüleri yanındaYüzünü örten bir kadın durumuna düşeyim? gösterirdi.
26Kimi kadını ölümden acı buldum.O kadın ki, kendisi tuzak, yüreği kapan, elleri zincirdir.Tanrının hoşnut kaldığı insan ondan kaçar,Günah işleyense ona tutsak olur.
11Suyu akıp giden gölYa da kuruyan ırmak nasıl çöle dönerse,