Zekeriya 6:4
Benimle konuşan meleğe, "Bunlar ne, efendim?" diye sordum.
Benimle konuşan meleğe, "Bunlar ne, efendim?" diye sordum.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
4Benimle konuşan meleğe, "Bunların anlamı nedir, efendim?" diye sordum.
5Melek, "Bunların anlamını bilmiyor musun?" diye karşılık verdi. "Hayır, efendim" dedim.
8Gece vadideki mersin ağaçlarının arasında kızıl ata binmiş bir adam gördüm. Arkasında kızıl, kula ve beyaz atlar vardı.
9"Efendim, bunlar ne?" diye sordum. Benimle konuşan melek, "Bunların ne olduğunu sana göstereceğim" diye yanıtladı.
10Mersin ağaçları arasında duran adam da, "Bunlar dünyayı dolaşmak için RABbin gönderdikleridir" diye açıkladı.
11Mersin ağaçları arasında duran RABbin meleğine, "Dünyayı dolaştık" dediler, "İşte bütün dünya esenlik ve güvenlik içinde!"
12Bunun üzerine RABbin meleği, "Ey Her Şeye Egemen RAB, yetmiş yıldır öfkelendiğin Yeruşalimden ve Yahuda kentlerinden sevecenliğini ne zamana dek esirgeyeceksin?" dedi.
13RAB benimle konuşan meleği tatlı, avutucu sözlerle yanıtladı.
5Melek şöyle karşılık verdi: "Bunlar bütün dünyanın Rabbine hizmet ettikleri yerden çıkan göğün dört ruhudur.
6Siyah atların çektiği savaş arabası bölgenin kuzeyine, beyaz atlarınki batıya, benekli atlarınki de güneye doğru gidiyor."
7Yola çıktıklarında güçlü atlar yeryüzünü dolaşmak üzere gitmek istiyorlardı. Melek, "Gidin, yeryüzünü dolaşın!" deyince, gidip yeryüzünü dolaştılar.
8Sonra melek bana seslendi: "Bak, bölgenin kuzeyine gidenler, orada öfkemi yatıştırdılar."
9RAB bana şöyle seslendi:
11Meleğe, "Kandilliğin sağındaki ve solundaki bu iki zeytin ağacı nedir?" diye sordum,
12"Altın gibi yağ akıtan iki altın oluğun yanındaki bu iki zeytin dalı nedir?"
13"Bunların anlamını bilmiyor musun?" diye karşılık verdi. "Hayır, efendim" dedim.
14Melek, "Bunlar bütün dünyanın Rabbi'ne hizmet eden, zeytinyağıyla kutsanmış iki kişidir" diye açıkladı.
1Yine gözlerimi kaldırıp baktım, iki tunç dağın arasından çıkıp gelen dört savaş arabası gördüm.
2Birinci savaş arabasının kızıl, ikincisinin siyah,
3üçüncüsünün beyaz, dördüncüsünün benekli atları vardı. Atların hepsi güçlüydü.
18Sonra gözlerimi kaldırıp baktım, dört boynuz vardı.
19Benimle konuşan meleğe, "Bunlar ne?" diye sordum. Melek, "Bunlar Yahuda, İsrail ve Yeruşalim halkını dağıtmış olan boynuzlardır" diye karşılık verdi.
20Sonra RAB bana dört usta gösterdi.
5Sonra benimle konuşan melek yaklaşıp, "Gözlerini kaldır" dedi, "Ortaya çıkan şu nesnenin ne olduğuna bak."
6"Nedir?" diye sordum. "Bir ölçü kabı" dedi, sonra ekledi: "Bu, bütün ülke halkının suçudur."
10Benimle konuşan meleğe, "Kabı nereye götürüyorlar?" diye sordum.
1Benimle konuşan melek yine geldi ve uykudan uyandırır gibi beni uyandırdı.
2"Ne görüyorsun?" diye sordu. "Som altın bir kandillik görüyorum" diye yanıtladım, "Tepesinde zeytinyağı için bir tas, üzerinde yedi kandil, kandillerde yedişer oluk var.
20Bunun üzerine, "RAB bana şöyle seslendi" dedim,
16Orada duranlardan birine yaklaştım, bütün bunların gerçek anlamını açıklamasını istedim. "O da bana bunların ne anlama geldiğini açıkladı:
2"Nereye gidiyorsun?" diye sordum. Adam, "Yeruşalimi ölçmeye, genişliğinin, uzunluğunun ne kadar olduğunu öğrenmeye gidiyorum" diye yanıtladı.
3Benimle konuşan melek yanımdan ayrılınca başka bir melek onu karşılamaya çıktı.
13Bu sırada ihtiyarlardan biri bana sordu: "Beyaz kaftan giymiş olan bu kişiler kim, nereden geldiler?"
14"Sen bunu biliyorsun, efendim" dedim. Bana dedi ki, "Bunlar o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. Kaftanlarını Kuzunun kanıyla yıkamış, bembeyaz etmişlerdir.
8Adamın söylediklerini duydumsa da anlamadım. Bunun için, "Ey efendim, bunların sonu ne olacak?" diye sordum.
16Derken insanoğluna benzeyen biri dudaklarıma dokundu. Ben de ağzımı açıp konuşmaya başladım. Karşımda durana, "Ey efendim, bu görüm yüzünden acı çekiyorum, kendimi toparlayamıyorum" dedim,
5En ortasında insana benzer dört canlı yaratık duruyordu;
6Adam orada yanımda dururken, tapınaktan birinin bana seslendiğini duydum.
13Altıncı melek borazanını çaldı. Tanrının önündeki altın sunağın dört boynuzundan gelen bir ses işittim.
16Durdu, ama ne olduğunu seçemedim.Bir suret duruyordu gözümün önünde,Çıt çıkmazken bir ses duydum:
1Sonra Kuzunun yedi mühürden birini açtığını gördüm. O anda dört yaratıktan birinin, gök gürültüsüne benzer bir sesle, "Gel!" dediğini işittim.
6Melek bana, "Bu sözler güvenilir ve gerçektir" dedi. "Peygamberlerin ruhlarının Tanrısı olan Rab, yakın zamanda olması gereken olayları kullarına göstermek için meleğini gönderdi."
6Rab bana dedi ki,"Git, bir gözcü dik, gördüğünü bildirsin.
13Tekerleklere "Dönen tekerlekler" dendiğini duydum.
6Tahtın önünde billur gibi, sanki camdan bir deniz vardı. Tahtın ortasında ve çevresinde, önü ve arkası gözlerle kaplı dört yaratık duruyordu.
4Her Şeye Egemen RAB bana dedi ki,
8Sonra Rabbin sesini işittim: "Kimi göndereyim? Bizim için kim gidecek?" diyordu. "Ben! Beni gönder" dedim.
7Kuzu dördüncü mührü açınca, "Gel!" diyen dördüncü yaratığın sesini işittim.