Verse 36

Halkı Mısırdan çıkaran, orada, Kızıldenizde ve kırk yıl boyunca çölde belirtiler ve harikalar yapan oydu.

Referenced Verses

  • Exod 12:41 : 41 Dört yüz otuz yılın sonuncu günü RABbin halkı ordular halinde Mısırı terk etti.
  • Exod 14:21 : 21 Musa elini denizin üzerine uzattı. RAB bütün gece güçlü doğu rüzgarıyla suları geri itti, denizi karaya çevirdi. Sular ikiye bölündü,
  • Exod 33:1 : 1 RAB Musaya, "Buradan git" dedi, "Sen ve Mısırdan çıkardığın halk İbrahime, İshaka, Yakupa, 'Orayı senin soyuna vereceğim' diye ant içtiğim topraklara gidin.
  • Exod 14:27-29 : 27 Musa elini denizin üzerine uzattı. Sabaha karşı deniz olağan haline döndü. Mısırlılar sulardan kaçarken RAB onları denizin ortasında silkip attı. 28 Geri dönen sular savaş arabalarını, atlıları, İsraillilerin peşinden denize dalan firavunun bütün ordusunu yuttu. Onlardan bir kişi bile sağ kalmadı. 29 Ama İsrailliler denizi kuru toprakta yürüyerek geçmişlerdi. Sular sağlarında, sollarında onlara duvar oluşturmuştu.
  • Exod 16:35 : 35 İsrailliler yerleştikleri Kenan topraklarına varıncaya dek kırk yıl man yediler.
  • Exod 7:1-9 : 1 RAB, "Bak, seni firavuna karşı Tanrı gibi yaptım" dedi, "Ağabeyin Harun senin peygamberin olacak. 2 Sana buyurduğum her şeyi ağabeyine anlat. O da firavuna İsraillileri ülkesinden salıvermesini söylesin. 3 Ben firavunu inatçı yapacağım ki, belirtilerimi ve şaşılası işlerimi Mısırda artırabileyim. 4 Ama firavun sizi dinlemeyecek. O zaman elimi Mısırın üzerine koyacağım ve onları ağır biçimde cezalandırarak halkım İsraili ordular halinde Mısırdan çıkaracağım. 5 Mısıra karşı elimi kaldırdığım ve İsraillileri aralarından çıkardığım zaman Mısırlılar benim RAB olduğumu anlayacak." 6 Musayla Harun RABbin buyurduğu gibi yaptılar. 7 Firavunla konuştuklarında Musa seksen, Harun seksen üç yaşındaydı. 8 RAB Musayla Haruna şöyle dedi: 9 "Firavun size, 'Bir mucize yapın' dediğinde, söyle Haruna, değneğini alıp firavunun önüne atsın. Değnek yılan olacak." 10 Böylece Musayla Harun firavunun yanına gittiler ve RABbin buyurduğu gibi yaptılar. Harun değneğini firavunla görevlilerinin önüne attı. Değnek yılan oluverdi. 11 Bunun üzerine firavun kendi bilgelerini, büyücülerini çağırdı. Mısırlı büyücüler de büyüleriyle aynı şeyi yaptılar. 12 Her biri değneğini attı, değnekler yılan oldu. Ancak Harunun değneği onların değneklerini yuttu. 13 Yine de, RABbin söylediği gibi firavun inat etti ve Musayla Harunu dinlemedi. 14 RAB Musaya, "Firavun inat ediyor, halkı salıvermeyi reddediyor" dedi,
  • Ps 105:27-36 : 27 Onlar gösterdiler RABbin belirtilerini,Ham ülkesinde şaşılası işlerini. 28 Karanlık gönderip ülkeyi karanlığa bürüdü RAB,Çünkü Mısırlılar Onun sözlerine karşı gelmişti. 29 Kana çevirdi sularını,Öldürdü balıklarını. 30 Ülkede kurbağalar kaynaştıKrallarının odalarına kadar. 31 RAB buyurunca sinek sürüleri,Sivrisinekler üşüştü ülkenin her yanına. 32 Dolu yağdırdı yağmur yerine,Şimşekler çaktırdı ülkelerinde. 33 Bağlarını, incir ağaçlarını vurdu,Parçaladı ülkenin ağaçlarını. 34 O buyurunca çekirgeler,Sayısız yavrular kaynadı. 35 Ülkenin bütün bitkilerini yediler,Toprağın ürününü yiyip bitirdiler. 36 RAB ülkede ilk doğanların hepsini,İlk çocuklarını öldürdü.
  • Ps 105:39-45 : 39 RAB bulutu bir örtü gibi yaydı üzerlerine,Gece ateş verdi yollarını aydınlatsın diye. 40 İstediler, bıldırcın gönderdi,Göksel ekmekle doyurdu karınlarını. 41 Kayayı yardı, sular fışkırdı,Çorak topraklarda bir ırmak gibi aktı. 42 Çünkü kutsal sözünü,Kulu İbrahime verdiği sözü anımsadı. 43 Halkını sevinç içinde,Seçtiklerini sevinç çığlıklarıyla ülkeden çıkardı. 44 Ulusların topraklarını verdi onlara.Halkların emeğini miras aldılar; 45 Kurallarını yerine getirsinler,Yasalarına uysunlar diye.RAB'be övgüler sunun!
  • Ps 106:8-9 : 8 Buna karşın RAB gücünü göstermek için,Adı uğruna kurtardı onları. 9 Kızıldenizi azarladı, kurudu deniz,Yürüdüler enginde Onun öncülüğünde,Çölde yürür gibi. 10 Kendilerinden nefret edenlerin elinden aldı onları,Düşmanlarının pençesinden kurtardı. 11 Sular yuttu hasımlarını,Hiçbiri kurtulmadı.
  • Ps 106:17-18 : 17 Yer yarıldı ve Datanı yuttu,Aviramla yandaşlarının üzerine kapandı. 18 Ateş kavurdu onları izleyenleri,Alev yaktı kötüleri.
  • Ps 135:8-9 : 8 İnsanlardan hayvanlara dekMısırda ilk doğanları öldürdü. 9 Ey Mısır, senin orta yerinde,Firavunla bütün görevlilerineBelirtiler, şaşılası işler gösterdi. 10 Birçok ulusu bozguna uğrattı,Güçlü kralları öldürdü: 11 Amorlu kral Sihonu,Başan Kralı Ogu,Bütün Kenan krallarını. 12 Topraklarını mülk,Evet, mülk olarak halkı İsraile verdi.
  • Ps 136:9-9 : 9 Geceye egemen olsun diye ayı ve yıldızları yaratana, 10 Mısırda ilk doğanları öldürene, 11 Güçlü eli, kudretli koluyla 13 Kızıldenizi ikiye bölene, 14 İsraili ortasından geçirene, 15 Firavunla ordusunu Kızıldenize dökene, 16 Kendi halkını çölde yürütene, 17 Büyük kralları vurana, 18 Güçlü kralları öldürene, 19 Amorlu kral Sihonu, 20 Başan Kralı Ogu öldürene, 21 Topraklarını mülk olarak,
  • Acts 7:42 : 42 Bu yüzden Tanrı onlardan yüz çevirip onları göksel cisimlere kulluk etmeye terk etti. Peygamberlerin kitabında yazılmış olduğu gibi: 'Ey İsrail halkı, Çölde kırk yıl boyunca Bana mı sunular, kurbanlar sundunuz?
  • Heb 8:9 : 9 'Atalarını Mısırdan çıkarmak için Ellerinden tuttuğum gün Onlarla yaptığım antlaşmaya benzemeyecek. Çünkü onlar antlaşmama bağlı kalmadılar, Ben de onlardan yüz çevirdim' Diyor Rab.
  • Exod 19:1-9 : 1 İsrailliler Mısırdan çıktıktan tam üç ay sonra Sina Çölüne vardılar. 2 Refidimden yola çıkıp Sina Çölüne girdiler. Orada, Sina Dağının karşısında konakladılar. 3 Musa Tanrının huzuruna çıktı. RAB dağdan kendisine seslendi: "Yakup soyuna, İsrail halkına şöyle diyeceksin: 4 Mısırlılara ne yaptığımı, sizi nasıl kartal kanatları üzerinde taşıyarak yanıma getirdiğimi gördünüz. 5 Şimdi sözümü dikkatle dinler, antlaşmama uyarsanız, bütün uluslar içinde öz halkım olursunuz. Çünkü yeryüzünün tümü benimdir. 6 Siz benim için kâhinler krallığı, kutsal ulus olacaksınız. İsraillilere böyle söyleyeceksin." Tanrıya kurban sunmak gibi dinsel işlerle uğraşan görevli. Kâhinin büyücülük, falcılık, sihirbazlık, gaipten haber vermek gibi işlerle uğraşması söz konusu değildi. Bu uygulamalar Yas.18:9-14 ayetlerinde yasaklanmıştır. 7 Musa gidip halkın ileri gelenlerini çağırdı ve RABbin kendisine buyurduğu her şeyi onlara anlattı. 8 Bütün halk bir ağızdan, "RABbin söylediği her şeyi yapacağız" diye yanıtladılar. Musa halkın yanıtını RABbe iletti. 9 RAB Musaya, "Sana koyu bir bulut içinde geleceğim" dedi, "Öyle ki, seninle konuşurken halk işitsin ve her zaman sana güvensin." Musa halkın söylediklerini RABbe iletti. 10 RAB Musaya, "Git, bugün ve yarın halkı arındır" dedi, "Giysilerini yıkasınlar. 11 Üçüncü güne hazır olsunlar. Çünkü üçüncü gün bütün halkın gözü önünde ben, RAB Sina Dağına ineceğim. 12 Dağın çevresine sınır çiz ve halka de ki, 'Sakın dağa çıkmayın, dağın eteğine de yaklaşmayın! Kim dağa dokunursa, kesinlikle öldürülecektir. 13 Ya taşlanacak, ya da okla vurulacak; ona insan eli değmeyecek. İster hayvan olsun ister insan, yaşamasına izin verilmeyecek.' Ancak boru uzun uzun çalınınca dağa çıkabilirler." 14 Sonra Musa dağdan halkın yanına inip onları arındırdı. Herkes giysilerini yıkadı. 15 Musa halka, "Üçüncü güne hazır olun" dedi, "Bu süre içinde cinsel ilişkide bulunmayın." 16 Üçüncü günün sabahı gök gürledi, şimşekler çaktı. Dağın üzerinde koyu bir bulut vardı. Derken, çok güçlü bir boru sesi duyuldu. Ordugahta herkes titremeye başladı. 17 Musa halkın Tanrıyla görüşmek üzere ordugahtan çıkmasına öncülük etti. Dağın eteğinde durdular. 18 Sina Dağının her yanından duman tütüyordu. Çünkü RAB dağın üstüne ateş içinde inmişti. Dağdan ocak dumanı gibi duman çıkıyor, bütün dağ şiddetle sarsılıyordu. 19 Boru sesi gitgide yükselince, Musa konuştu ve Tanrı gök gürlemeleriyle onu yanıtladı. 20 RAB Sina Dağının üzerine indi, Musayı dağın tepesine çağırdı. Musa tepeye çıktı.
  • Exod 15:23-25 : 23 Maraya vardılar. Ama Maranın suyunu içemediler, çünkü su acıydı. Bu yüzden oraya Marafı adı verildi. 24 Halk, "Ne içeceğiz?" diye Musaya yakınmaya başladı. 25 Musa RABbe yakardı. RAB ona bir ağaç parçası gösterdi. Musa onu suya atınca sular tatlı oldu. Orada RAB onlar için bir kural ve ilke koydu, hepsini sınadı.
  • Exod 16:1-9 : 1 Bütün İsrail topluluğu Elimden ayrıldı. Mısırdan çıktıktan sonra ikinci ayın on beşinci günü Elim ile Sina arasındaki Sin Çölüne vardılar. 2 Çölde hepsi Musayla Haruna yakınmaya başladı. 3 "Keşke RAB bizi Mısırdayken öldürseydi" dediler, "Hiç değilse orada et kazanlarının başına oturur, doyasıya yerdik. Ama siz bütün topluluğu açlıktan öldürmek için bizi bu çöle getirdiniz." 4 RAB Musaya, "Size gökten ekmek yağdıracağım" dedi, "Halk her gün gidip günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim. 5 Altıncı gün her gün topladıklarının iki katını toplayıp hazırlayacaklar." 6 Musayla Harun İsraillilere, "Bu akşam sizi Mısırdan RABbin çıkardığını bileceksiniz" dediler, 7 "Sabah da RABbin görkemini göreceksiniz. Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki, bize söyleniyorsunuz?" 8 Sonra Musa, "Akşam size yemek için et, sabah da dilediğiniz kadar ekmek verilince, RABbin görkemini göreceksiniz" dedi, "Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki? Siz bize değil, RABbe söyleniyorsunuz." 9 Musa Haruna, "Bütün İsrail topluluğuna söyle, RABbin huzuruna gelsinler" dedi, "Çünkü RAB söylendiklerini duydu." 10 Harun İsrail topluluğuna bunları anlatırken, çöle doğru baktılar. RABbin görkemi bulutta görünüyordu. 11 RAB Musaya şöyle dedi: 12 "İsraillilerin yakınmalarını duydum. Onlara de ki, 'Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Tanrınız RAB benim.' " 13 Akşam bıldırcınlar geldi, ordugahı sardı. Sabah ordugahın çevresini çiy kaplamıştı. 14 Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü. 15 Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, "Bu da ne?" diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, "RABbin size yemek için verdiği ekmektir bu" dedi, 16 "RABbin buyruğu şudur: 'Herkes yiyeceği kadar toplasın. Çadırınızdaki her kişi için birer omer alın.' " ifade 16:18,32,33,36da da geçer. 17 İsrailliler söyleneni yaptılar. Kimi çok, kimi az topladı.
  • Num 9:15-23 : 15 Konut, yani Levha Sandığının bulunduğu çadır kurulduğu gün üstünü bulut kapladı. Konutun üstündeki bulut akşamdan sabaha dek ateşi andırdı. 16 Bu hep böyle sürüp gitti. Konutu kaplayan bulut gece ateşi andırıyordu. 17 İsrailliler ancak bulut çadırın üzerinden kalkınca göçer, bulut nerede durursa orada konaklarlardı. 18 RABbin buyruğu uyarınca göç eder, yine RABbin buyruğu uyarınca konaklarlardı. Bulut konutun üzerinde durdukça yerlerinden ayrılmazlardı. 19 Bulut konutun üzerinde uzun süre durduğu zaman RABbin buyruğuna uyar, yola çıkmazlardı. 20 Bazen bulut konutun üzerinde birkaç gün kalırdı. Halk da RABbin verdiği buyruğa göre ya konakladığı yerde kalır ya da göç ederdi. 21 Bazı günler bulut akşamdan sabaha dek kalır, sabah konutun üzerinden kalkar kalkmaz halk yola çıkardı. Gece olsun, gündüz olsun, bulut konutun üzerinden kalkar kalkmaz halk yola çıkardı. 22 Bulut konutun üzerinde iki gün, bir ay ya da uzun süre kalsa bile, İsrailliler konakladıkları yerde kalır, yola koyulmazlardı. Ama bulut kalkar kalkmaz yola çıkarlardı. 23 RAB'bin buyruğu uyarınca konaklar ya da yola çıkarlardı. Böylece RAB'bin Musa aracılığıyla verdiği buyruğa uydular.
  • Num 11:1-9 : 1 Halk çektiği sıkıntılardan ötürü yakınmaya başladı. RAB bunu duyunca öfkelendi, aralarına ateşini göndererek ordugahın kenarlarını yakıp yok etti. 2 Halk Musaya yalvardı. Musa RABbe yakarınca ateş söndü. 3 Bu nedenle oraya Tavera adı verildi. Çünkü RABbin gönderdiği ateş onların arasında yanmıştı. 4 Derken, halkın arasındaki yabancılar başka yiyeceklere özlem duymaya başladılar. İsrailliler de yine ağlayarak, "Keşke yiyecek biraz et olsaydı!" dediler, 5 "Mısırda parasız yediğimiz balıkları, salatalıkları, karpuzları, pırasaları, soğanları, sarmısakları anımsıyoruz. 6 Şimdiyse yemek yeme isteğimizi yitirdik. Bu mandan başka hiçbir şey gördüğümüz yok." 7 Man kişniş tohumuna benzerdi, görünüşü de reçine gibiydi. 8 Halk çıkıp onu toplar, değirmende öğütür ya da havanda döverdi. Çömlekte haşlayıp pide yaparlardı. Tadı zeytinyağında pişirilmiş yiyeceklere benzerdi. 9 Gece ordugaha çiy düşerken, man da birlikte düşerdi. 10 Musa herkesin, her ailenin çadırının önünde ağladığını duydu. RAB buna çok öfkelendi. Musa da üzüldü. 11 RABbe, "Kuluna neden kötü davrandın?" dedi, "Seni hoşnut etmeyen ne yaptım ki, bu halkın yükünü bana yüklüyorsun? 12 Bütün bu halka ben mi gebe kaldım? Onları ben mi doğurdum? Öyleyse neden emzikteki çocuğu taşıyan bir dadı gibi, atalarına ant içerek söz verdiğin ülkeye onları kucağımda taşımamı istiyorsun? 13 Bütün bu halka verecek eti nereden bulayım? Bana, 'Bize yiyecek et ver' diye sızlanıp duruyorlar. 14 Bu halkı tek başıma taşıyamam, bunca yükü kaldıramam. 15 Bana böyle davranacaksan -eğer gözünde lütuf bulduysam- lütfen beni hemen öldür de kendi yıkımımı görmeyeyim." 16 RAB Musaya, "Halk arasında önder ve yönetici bildiğin İsrail ileri gelenlerinden yetmiş kişi topla" dedi, "Onları Buluşma Çadırına getir, yanında dursunlar. 17 Ben inip seninle orada konuşacağım. Senin üzerindeki Ruhtan alıp onlara vereceğim. Halkın yükünü tek başına taşımaman için sana yardım edecekler. 18 "Halka de ki, 'Yarın için kendinizi kutsayın, et yiyeceksiniz. Keşke yiyecek biraz et olsaydı, Mısırda durumumuz iyiydi diye ağladığınızı RAB duydu. Şimdi yemeniz için size et verecek. 19 Yalnız bir gün, iki gün, beş, on ya da yirmi gün değil, 20 bir ay boyunca, burnunuzdan gelinceye dek, tiksinene dek yiyeceksiniz. Çünkü aranızda olan RABbi reddettiniz. Onun önünde, Mısırdan neden çıktık diyerek ağladınız.' " 21 Musa, "Aralarında bulunduğum halkın 600 000i yetişkin erkektir" diye karşılık verdi, "Oysa sen, 'Bu halka bir ay boyunca yemesi için et vereceğim' diyorsun. 22 Bütün davarlar, sığırlar kesilse, onları doyurur mu? Denizdeki bütün balıklar tutulsa, onları doyurur mu?" 23 RAB, "Elim kısaldı mı?" diye yanıtladı, "Sana söylediklerimin yerine gelip gelmeyeceğini şimdi göreceksin." 24 Böylece Musa dışarı çıkıp RABbin kendisine söylediklerini halka bildirdi. Halkın ileri gelenlerinden yetmiş adam toplayıp çadırın çevresine yerleştirdi. 25 Sonra RAB bulutun içinde inip Musayla konuştu. Musanın üzerindeki Ruhtan alıp yetmiş ileri gelene verdi. Ruhu alınca peygamberlik ettilerse de, daha sonra hiç peygamberlik etmediler. 26 Eldat ve Medat adında iki kişi ordugahta kalmıştı. Seçilen yetmiş kişi arasındaydılar ama çadıra gitmemişlerdi. Ruh üzerlerine konunca ordugahta peygamberlik ettiler. 27 Bir genç koşup Musaya, "Eldatla Medat ordugahta peygamberlik ediyor" diye haber verdi. 28 Gençliğinden beri Musanın yardımcısı olan Nun oğlu Yeşu, "Ey efendim Musa, onlara engel ol!" dedi. 29 Ama Musa, "Sen benim adıma mı kıskanıyorsun?" diye yanıtladı, "Keşke RABbin bütün halkı peygamber olsa da RAB üzerlerine Ruhunu gönderse!" 30 Sonra Musayla İsrailin ileri gelenleri ordugaha döndüler. 31 RAB denizden bıldırcın getiren bir rüzgar gönderdi. Rüzgar bıldırcınları ordugahın her yönünden bir günlük yol kadar uzaklığa, yerden iki arşınfö yüksekliğe indirdi. 32 Halk bütün gün, bütün gece ve ertesi gün durmadan bıldırcın topladı. Kimse on homerden az toplamadı. Bıldırcınları ordugahın çevresine serdiler. 33 Et daha halkın dişleri arasındayken, çiğnemeye vakit kalmadan RAB öfkelendi, onları büyük bir yıkımla cezalandırdı. 34 Bu nedenle oraya Kivrot-Hattaava adı verildi. Başka yiyeceklere özlem duyanları oraya gömdüler. 35 Halk Kivrot-Hattaava'dan Haserot'a göç edip orada kaldı.
  • Num 14:1-9 : 1 O gece bütün topluluk yüksek sesle bağrışıp ağladı. 2 Bütün İsrail halkı Musayla Haruna karşı söylenmeye başladı. Onlara, "Keşke Mısırda ya da bu çölde ölseydik!" dediler, 3 "RAB neden bizi bu ülkeye götürüyor? Kılıçtan geçirilelim diye mi? Karılarımız, çocuklarımız tutsak edilecek. Mısıra dönmek bizim için daha iyi değil mi?" 4 Sonra birbirlerine, "Kendimize bir önder seçip Mısıra dönelim" dediler. 5 Bunun üzerine Musayla Harun İsrail topluluğunun önünde yüzüstü yere kapandılar. 6 Ülkeyi araştıranlardan Nun oğlu Yeşuyla Yefunne oğlu Kalev giysilerini yırttılar. 7 Sonra bütün İsrail topluluğuna şöyle dediler: "İçinden geçip araştırdığımız ülke çok iyi bir ülkedir. 8 Eğer RAB bizden hoşnut kalırsa, süt ve bal akan o ülkeye bizi götürecek ve orayı bize verecektir. 9 Ancak RABbe karşı gelmeyin. Orada yaşayan halktan korkmayın. Onları ekmek yer gibi yiyip bitireceğiz. Koruyucuları onları bırakıp gitti. Ama RAB bizimledir. Onlardan korkmayın!" 10 Topluluk onları taşa tutmayı düşünürken, ansızın RABbin görkemi Buluşma Çadırında bütün İsrail halkına göründü. 11 RAB Musaya şöyle dedi: "Ne zamana dek bu halk bana saygısızlık edecek? Onlara gösterdiğim bunca belirtiye karşın, ne zamana dek bana iman etmeyecekler? 12 Onları salgın hastalıkla cezalandıracağım, mirastan yoksun bırakacağım. Ama seni onlardan daha büyük, daha güçlü bir ulus kılacağım." 13 Musa, "Mısırlılar bunu duyacak" diye karşılık verdi, "Çünkü bu halkı gücünle onların arasından sen çıkardın. 14 Kenan topraklarında yaşayan halka bunu anlatacaklar. Ya RAB, bu halkın arasında olduğunu, onlarla yüz yüze görüştüğünü, bulutunun onların üzerinde durduğunu, gündüz bulut sütunu, gece ateş sütunu içinde onlara yol gösterdiğini duymuşlar. 15 Eğer bu halkı bir insanmış gibi yok edersen, senin ününü duymuş olan bu uluslar, 'RAB ant içerek söz verdiği ülkeye bu halkı götüremediği için onları çölde yok etti' diyecekler. 17 "Şimdi gücünü göster, ya Rab. Demiştin ki, 18 'RAB tez öfkelenmez, sevgisi engindir, suçu ve isyanı bağışlar. Ancak suçluyu cezasız bırakmaz; babaların işlediği suçun hesabını üçüncü, dördüncü kuşak çocuklarından sorar.' 19 Mısırdan çıkışlarından bugüne dek bu halkı nasıl bağışladıysan, büyük sevgin uyarınca onların suçunu bağışla." 20 RAB, "Dileğin üzerine onları bağışladım" diye yanıtladı, 21 "Ne var ki, varlığım ve yeryüzünü dolduran yüceliğim adına ant içerim ki, 22 yüceliğimi, Mısırda ve çölde gösterdiğim belirtileri görüp de beni on kez sınayan, sözümü dinlemeyen bu kişilerden hiçbiri 23 atalarına ant içerek söz verdiğim ülkeyi görmeyecek. Beni küçümseyenlerden hiçbiri orayı görmeyecek. 24 Ama kulum Kalevde başka bir ruh var, o bütün yüreğiyle ardımca yürüdü. Araştırmak için gittiği ülkeye onu götüreceğim, onun soyu orayı miras alacak. 25 Amaleklilerle Kenanlılar ovada yaşıyorlar. Siz yarın geri dönün, Kızıldeniz yolundan çöle gidin." 26 RAB Musayla Haruna da, "Bu kötü topluluk ne zamana dek bana söylenecek?" dedi, "Bana söylenen İsrail halkının yakınmalarını duydum. 28 Onlara RAB şöyle diyor de: 'Varlığım adına ant içerim ki, söylediklerinizin aynısını size yapacağım: 29 Cesetleriniz bu çöle serilecek. Bana söylenen, yirmi ve daha yukarı yaşta sayılan herkes çölde ölecek. 30 Sizi yerleştireceğime ant içtiğim ülkeye Yefunne oğlu Kalevle Nun oğlu Yeşudan başkası girmeyecek. 31 Ama tutsak edilecek dediğiniz çocuklarınızı oraya, sizin reddettiğiniz ülkeye götüreceğim; orayı tanıyacaklar. 32 Size gelince, cesetleriniz bu çöle serilecek. 33 Çocuklarınız, hepiniz ölünceye dek kırk yıl çölde çobanlık edecek ve sizin sadakatsizliğiniz yüzünden sıkıntı çekecekler. 34 Ülkeyi araştırdığınız günler kadar -kırk gün, her gün için bir yıldan kırk yıl- suçunuzun cezasını çekeceksiniz. Sizden yüz çevirdiğimi bileceksiniz!' 35 Ben RAB söyledim; bana karşı toplanan bu kötü topluluğa bunları gerçekten yapacağım. Bu çölde yıkıma uğrayacak, burada ölecekler." 36 Musanın ülkeyi araştırmak üzere gönderdiği adamlar geri dönüp ülke hakkında kötü haber yayarak bütün topluluğun RABbe söylenmesine neden oldular. 37 Ülke hakkında kötü haber yayan bu adamlar RABbin önünde ölümcül hastalıktan öldüler. 38 Ülkeyi araştırmak üzere gidenlerden yalnız Nun oğlu Yeşuyla Yefunne oğlu Kalev sağ kaldı. 39 Musa bu sözleri İsrail halkına bildirince, halk yasa büründü. 40 Sabah erkenden kalkıp dağın tepesine çıktılar. "Günah işledik" dediler, "Ama RABbin söz verdiği yere çıkmaya hazırız." 41 Bunun üzerine Musa, "Neden RABbin buyruğuna karşı geliyorsunuz?" dedi, "Bunu başaramazsınız. 42 Savaşa gitmeyin, çünkü RAB sizinle olmayacak. Düşmanlarınızın önünde yenilgiye uğrayacaksınız. 43 Amaleklilerle Kenanlılar sizinle orada karşılaşacak ve sizi kılıçtan geçirecekler. Çünkü RABbin ardınca gitmekten vazgeçtiniz. RAB de sizinle olmayacak." 44 Öyleyken, kendilerine güvenerek dağlık bölgenin tepesine çıktılar. RABbin Antlaşma Sandığı da Musa da ordugahta kaldı. 45 Dağlık bölgede yaşayan Amalekliler'le Kenanlılar üzerlerine saldırdılar, Horma Kenti'ne dek onları kovalayıp bozguna uğrattılar.
  • Num 16:1-9 : 1 Levi oğlu Kehat oğlu Yishar oğlu Korah, Ruben soyundan Eliavoğullarından Datan, Aviram ve Pelet oğlu On toplulukça seçilen, tanınmış iki yüz elli İsrailli önderle birlikte Musaya başkaldırdı. 3 Hep birlikte Musayla Harunun yanına varıp, "Çok ileri gittiniz!" dediler, "Bütün topluluk, topluluğun her bireyi kutsaldır ve RAB onların arasındadır. Öyleyse neden kendinizi RABbin topluluğundan üstün görüyorsunuz?" 4 Bunu duyan Musa yüzüstü yere kapandı. 5 Sonra Korahla yandaşlarına şöyle dedi: "Sabah RAB kimin kendisine ait olduğunu, kimin kutsal olduğunu açıklayacak ve o kişiyi huzuruna çağıracak. RAB seçeceği kişiyi huzuruna çağıracak. 6 Ey Korah ve yandaşları, kendinize buhurdanlar alın. 7 Yarın RABbin huzurunda buhurdanlarınızın içine ateş, ateşin üstüne de buhur koyun. RABbin seçeceği kişi, kutsal olan kişidir. Ey Levililer, çok ileri gittiniz!" 8 Musa Korahla konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ey Levililer, beni dinleyin! 9 İsrailin Tanrısı sizi kendi huzuruna çıkarmak için ayırdı. RABbin Konutunun hizmetini yapmanız, topluluğun önünde durmanız, onlara hizmet etmeniz için sizi İsrail topluluğunun arasından seçti. Sizi ve bütün Levili kardeşlerinizi huzuruna çıkardı. Bu yetmiyormuş gibi kâhinliği de mi istiyorsunuz? 11 Ey Korah, senin ve yandaşlarının böyle toplanması RABbe karşı gelmektir. Harun kim ki, ona dil uzatıyorsunuz?" 12 Sonra Musa Eliavoğulları Datanla Aviramı çağırttı. Ama onlar, "Gelmeyeceğiz" dediler, 13 "Bizi çölde öldürtmek için süt ve bal akan ülkeden çıkardın. Bu yetmiyormuş gibi başımıza geçmek istiyorsun. 14 Bizi süt ve bal akan ülkeye götürmediğin gibi mülk olarak bize tarlalar, bağlar da vermedin. Bu adamları kör mü sanıyorsun? Hayır, gelmeyeceğiz." 15 Çok öfkelenen Musa RABbe, "Onların sunularını önemseme. Onlardan bir eşek bile almadım, üstelik hiçbirine de haksızlık etmedim" dedi. 16 Sonra Koraha, "Yarın sen ve bütün yandaşların -sen de, onlar da- RABbin önünde bulunmak için gelin" dedi, "Harun da gelsin. 17 Herkes kendi buhurdanını alıp içine buhur koysun. İki_yüz elli kişi birer buhurdan alıp RABbin önüne getirsin. Harunla sen de buhurdanlarınızı getirin."
  • Num 20:1-9 : 1 İsrail topluluğu birinci ay Zin Çölüne vardı, halk Kadeşte konakladı. Miryam orada öldü ve gömüldü. 2 Ancak topluluk için içecek su yoktu. Halk Musayla Haruna karşı toplandı. 3 Musaya, "Keşke kardeşlerimiz RABbin önünde öldüğünde biz de ölseydik!" diye çıkıştılar, 4 "RABbin topluluğunu neden bu çöle getirdiniz? Biz de hayvanlarımız da ölelim diye mi? 5 Neden bizi bu korkunç yere getirmek için Mısırdan çıkardınız? Ne tahıl, ne incir, ne üzüm ne de nar var. Üstelik içecek su da yok!" 6 Musayla Harun topluluktan ayrılıp Buluşma Çadırının giriş bölümüne gittiler, yüzüstü yere kapandılar. RABbin görkemi onlara göründü. 7 RAB Musaya, "Değneği al" dedi, "Sen ve ağabeyin Harun topluluğu toplayın. Halkın gözü önünde su fışkırması için kayaya buyruk verin. Onlar da hayvanları da içsin diye kayadan onlara su çıkaracaksınız." 9 Musa kendisine verilen buyruk uyarınca değneği RABbin önünden aldı. 10 Musayla Harun topluluğu kayanın önüne topladılar. Musa, "Ey siz, başkaldıranlar, beni dinleyin!" dedi, "Bu kayadan size su çıkaralım mı?" 11 Sonra kolunu kaldırıp değneğiyle kayaya iki kez vurdu. Kayadan bol su fışkırdı, topluluk da hayvanları da içti. 12 RAB Musayla Haruna, "Madem İsraillilerin gözü önünde benim kutsallığımı sayarak bana güvenmediniz" dedi, "Bu topluluğu kendilerine vereceğim ülkeye de götürmeyeceksiniz." 13 Bu sulara Merivafç suları denildi. Çünkü İsrail halkı orada RABbe çıkışmış, RAB de aralarında kutsallığını göstermişti. 14 Musa Kadeşten Edom Kralına ulaklarla şu haberi gönderdi: "Kardeşin İsrail şöyle diyor: 'Başımıza gelen güçlükleri biliyorsun. 15 Atalarımız Mısıra gitmişler. Orada uzun yıllar yaşadık. Mısırlılar atalarımıza da bize de kötü davrandılar. 16 Ama biz RABbe yakarınca, yakarışımızı işitti. Bir melek gönderip bizi Mısırdan çıkardı. " 'Şimdi senin sınırına yakın bir kent olan Kadeşteyiz. 17 İzin ver, ülkenden geçelim. Tarlalardan, bağlardan geçmeyeceğiz, hiçbir kuyudan da su içmeyeceğiz. Sınırından geçinceye dek, sağa sola sapmadan Kral yolundan yolumuza devam edeceğiz.' " 18 Ama Edom Kralı, "Ülkemden geçmeyeceksiniz!" diye yanıtladı, "Geçmeye kalkışırsanız kılıçla karşınıza çıkarım." 19 İsrailliler, "Yol boyunca geçip gideceğiz" dediler, "Eğer biz ya da hayvanlarımız suyundan içersek karşılığını öderiz. Yürüyüp geçmek için senden izin istiyoruz, hepsi bu." 20 Edom Kralı yine, "Geçmeyeceksiniz!" yanıtını verdi. Edomlular İsraillilere saldırmak üzere kalabalık ve güçlü bir orduyla yola çıktılar. 21 Edom Kralı ülkesinden geçmelerine izin vermeyince, İsrailliler dönüp ondan uzaklaştılar.
  • Deut 2:25-37 : 25 Bugünden başlayarak göğün altındaki uluslara korkunuzu, dehşetinizi salacağım. Haberinizi duyunca korkuyla titreyecekler.' " 26 "Bundan sonra Kedemot Çölünden Heşbon Kralı Sihona barış önerileriyle ulaklar gönderdim. Öneriler şöyleydi: 27 'İzin ver, ülkenden geçelim. Dosdoğru ana yoldan, sağa sola sapmadan geçeceğiz. 28 Yiyeceğimizi, içeceğimizi para karşılığında bize vereceksin. Yeter ki ülkenden geçelim. Seirde yaşayan Esavoğulları ile Ar Kentinde yaşayan Moavlılar sınırlarından geçmemize izin verdiler. Şeria Irmağından geçip Tanrımız RABbin bize vereceği ülkeye gitmemize sen de izin ver.' 30 Ne var ki, Heşbon Kralı Sihon ülkesinden geçmemize izin vermek istemedi. Tanrınız RAB, şimdi olduğu gibi, Sihonu elinize teslim etmek için yüreğini duygusuzlaştırıp onu inatçı yaptı. 31 "RAB bana, 'İşte Sihonu ve ülkesini senin eline teslim etmeye başladım. Haydi, ülkeyi ele geçir ve mülk edinmeye başla' dedi. 32 Sihon bizimle savaşmak için Yahesada bütün halkıyla karşımıza çıktı. 33 Tanrımız RAB onu elimize teslim etti. Onu, oğullarını ve bütün halkını yok ettik. 34 Bütün kentlerini ele geçirdik, hepsini yok ettik. Kadın, erkek, çocuk, kimseyi sağ bırakmadık. 35 Hayvanlara ve ele geçirdiğimiz kentlerdeki mallara ise el koyduk. 36 Arnon Vadisi kıyısında Aroerden ve vadideki kentten Gilata dek, ele geçirmediğimiz hiçbir kent kalmadı. Tanrımız RAB hepsini elimize teslim etti. 37 Ama Tanrımız RAB'bin buyruğu uyarınca, Ammonlular'ın ülkesine -Yabbuk Irmağı kıyılarına, dağlık bölgedeki kentlere- yaklaşmadınız."
  • Deut 4:33-37 : 33 Ateşin içinden seslenen Tanrının sesini sizin gibi duyup da sağ kalan başka bir ulus var mı? 34 Hiçbir tanrı Tanrınız RABbin Mısırda gözlerinizin önünde sizin için yaptığı gibi denemelerle, belirtilerle, şaşılası işlerle, savaşla, güçlü ve kudretli elle, büyük ve ürkütücü olaylarla gidip başka bir ulustan kendine bir ulus almaya kalkıştı mı? 35 "Bu olaylar RABbin Tanrı olduğunu ve Ondan başkası olmadığını bilesiniz diye size gösterildi. 36 O sizi yola getirmek için gökten size sesini duyurdu. Yeryüzünde size büyük ateşini gösterdi. Ateşin içinden size sözlerini duyurdu. 37 Atalarınızı sevdiği ve onların soyunu seçtiği için sizi büyük gücüyle Mısırdan kendisi çıkardı.
  • Deut 6:21-22 : 21 onlara şöyle diyeceksiniz: 'Mısırda firavunun köleleriydik. RAB bizi güçlü eliyle oradan çıkardı. 22 Gözlerimizin önünde Mısıra, firavuna, ailesine karşı belirtiler, büyük ve korkunç işler yaptı.
  • Deut 8:4 : 4 Kırk yıl ne giysileriniz eskidi, ne de ayaklarınız şişti.
  • Neh 9:10 : 10 Firavuna, görevlilerine ve ülkesinin halkına karşı mucizeler, harikalar yarattın. Çünkü atalarımızı nasıl ezdiklerini biliyordun. Bugün olduğu gibi ün kazandın.
  • Neh 9:12-15 : 12 Gündüzün bir bulut sütunuyla, geceleyin yollarına ışık tutmak için bir ateş sütunuyla atalarımıza yol gösterdin. 13 "Sina Dağına indin, onlarla göklerden konuştun. Onlara doğru ilkeler, adil yasalar, iyi kurallar, buyruklar verdin. 14 Kutsal Şabat Gününü bildirdin. Kulun Musa aracılığıyla buyruklar, kurallar, yasalar verdin. 15 Acıktıklarında gökten ekmek verdin, susadıklarında kayadan su çıkardın. Onlara vermeye ant içtiğin ülkeye girmelerini, orayı mülk edinmelerini buyurdun.
  • Neh 9:18-22 : 18 Kendilerine buzağı biçiminde dökme bir put yaptılar, 'Sizi Mısırdan çıkaran Tanrınız budur!' diyerek seni çok aşağıladılar. 19 Yine de, yüce merhametinden ötürü onları çölde bırakmadın. Gündüzün yol göstermek için bulut sütununu, geceleyin yollarına ışık tutmak için ateş sütununu önlerinden eksik etmedin. 20 Onları eğitmek için iyi Ruhunu verdin. Ağızlarından manı eksiltmedin. Susadıklarında onlara su verdin. 21 Kırk yıl onları çölde besledin. Hiç eksikleri olmadı. Ne giysileri eskidi, ne de ayakları şişti. 22 "Onlara ülkeler, uluslar verdin, aralarında bölüştürdün. Heşbon Kralı Sihonun, Başan Kralı Ogun ülkesini mülk edindiler.
  • Ps 78:12-33 : 12 Mısırda, Soan bölgesindeTanrı harikalar yapmıştı atalarının önünde. 13 Denizi yarıp geçirmişti onları,Bir duvar gibi ayakta tutmuştu suları. 14 Gündüz bulutla,Gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti. 15 Çölde kayaları yarmış,Sanki dipsiz kaynaklardanOnlara kana kana su içirmişti. 16 Kayadan akarsular fışkırtmış,Suları ırmak gibi akıtmıştı. 17 Ama onlar çölde Yüceler Yücesine başkaldırarakGünah işlemeye devam ettiler. 18 Canlarının çektiği yiyeceği isteyerekİçlerinde Tanrıyı denediler. 19 "Tanrı çölde sofra kurabilir mi?" diyerek,Tanrıya karşı konuştular. 20 "Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı,Dereler taştı.Peki, ekmek de verebilir mi,Et sağlayabilir mi halkına?" 21 RAB bunu duyunca çok öfkelendi,Yakupa ateş püskürdü,Öfkesi tırmandı İsraile karşı; 22 Çünkü Tanrıya inanmıyorlardı,Onun kurtarıcılığına güvenmiyorlardı. 23 Yine de RAB buyruk verdi bulutlara,Kapaklarını açtı göklerin; 24 Man yağdırdı onları beslemek için,Göksel tahıl verdi onlara. 25 Meleklerinfı ekmeğini yedi her biri,Doyasıya yiyecek gönderdi onlara. 26 Doğu rüzgarını estirdi göklerde,Gücüyle güney rüzgarına yol gösterdi. 27 Toz gibi et yağdırdı başlarına,Deniz kumu kadar kuş; 28 Ordugahlarının ortasına,Konakladıkları yerin çevresine düşürdü. 29 Yediler, tıka basa doydular,İsteklerini yerine getirdi Tanrı. 30 Ancak onlar isteklerine doymadan,Daha ağızları doluyken, 31 Tanrının öfkesi parladı üzerlerine.En güçlülerini öldürdü,Yere serdi İsrail yiğitlerini. 32 Yine de günah işlemeye devam ettiler,Onun harikalarına inanmadılar. 33 Bu yüzden Tanrı onların günlerini boşluk,Yıllarını dehşet içinde bitirdi.
  • Ps 78:42-51 : 42 Anımsamadılar Onun güçlü elini,Kendilerini düşmandan kurtardığı günü, 43 Mısırda gösterdiği belirtileri,Soan bölgesinde yaptığı şaşılası işleri. 44 Mısırın kanallarını kana çevirdi,Sularını içemediler. 45 Gönderdiği at sinekleri yedi halkı,Gönderdiği kurbağalar yok etti ülkeyi. 46 Ekinlerini tırtıllara,Emeklerinin ürününü çekirgelere verdi. 47 Asmalarını doluyla,Yabanıl incir ağaçlarını iri dolu taneleriyle yok etti. 48 Büyükbaş hayvanlarını kırgına,Küçükbaş hayvanlarını yıldırıma teslim etti. 49 Üzerlerine kızgın öfkesini,Gazap, hışım, belaVe bir alay kötülük meleği gönderdi. 50 Yol verdi öfkesine,Canlarını ölümden esirgemedi,Onları salgın hastalığın pençesine düşürdü. 51 Mısırda bütün ilk doğanları,Hamın çadırlarında bütün ilk çocukları vurdu.
  • Ps 95:10 : 10 Kırk yıl o kuşaktan hep iğrendim,"Yüreği kötü yola sapan bir halktır" dedim,"Yollarımı bilmiyorlar."