Verse 27
Size karanlıkta söylediklerimi, siz gün ışığında söyleyin. Kulağınıza fısıldananı, damlardan duyurun.
Referenced Verses
- John 16:1 : 1 "Bunları size, sendeleyip düşmeyesiniz diye söyledim.
- John 16:13 : 13 Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, yalnız duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek.
- John 16:29 : 29 Öğrencileri, "İşte, şimdi açıkça konuşuyorsun, hiç örnek kullanmıyorsun" dediler.
- Acts 17:17 : 17 Bu nedenle, gerek havrada Yahudilerle ve Tanrıya tapan yabancılarla, gerek her gün çarşı meydanında karşılaştığı kişilerle tartışıp durdu.
- 2 Cor 3:12 : 12 Böyle bir umuda sahip olduğumuz için büyük cesaretle konuşabiliriz.
- John 16:25 : 25 "Size bunları örneklerle anlattım. Öyle bir saat geliyor ki, artık örneklerle konuşmayacağım; Babayı size açıkça tanıtacağım.
- Prov 1:20-23 : 20 Bilgelik dışarıda yüksek sesle haykırıyor,Meydanlarda sesleniyor. 21 Kalabalık sokak başlarında bağırıyor,Kentin giriş kapılarında sözlerini duyuruyor: 22 "Ey budalalar, budalalığı ne zamana dek seveceksiniz?Alaycılar ne zamana dek alay etmekten zevk alacak?Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? 23 Uyardığımda yola gelin, o zaman size yüreğimi açar,Sözlerimi anlamanıza yardım ederim.
- Prov 8:1-5 : 1 Bilgelik çağırıyor,Akıl sesini yükseltiyor. 2 Yol kenarındaki tepelerin başında,Yolların birleştiği yerde duruyor o. 3 Kentin girişinde, kapıların yanında,Sesini yükseltiyor: 4 "Ey insanlar, size sesleniyorum,Çağrım insan soyunadır! 5 Ey bön kişiler, ihtiyatlı olmayı öğrenin;Sağduyulu olmayı öğrenin, ey akılsızlar!
- Matt 13:1-9 : 1 Aynı gün İsa evden çıktı, gidip göl kıyısında oturdu. 2 Çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. Bu yüzden İsa tekneye binip oturdu. Bütün kalabalık kıyıda duruyordu. 3 İsa onlara benzetmelerle birçok şey anlattı. "Bakın" dedi, "Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı. 4 Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi. 5 Kimi, toprağı az, kayalık yerlere düştü; toprak derin olmadığından hemen filizlendi. 6 Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler. 7 Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu. 8 Kimi ise iyi toprağa düştü. Bazısı yüz, bazısı altmış, bazısı da otuz kat ürün verdi. 9 Kulağı olan işitsin!" 10 Öğrencileri gelip İsaya, "Halka neden benzetmelerle konuşuyorsun?" diye sordular. 11 İsa şöyle yanıtladı: "Göklerin Egemenliğinin sırlarını bilme ayrıcalığı size verildi, ama onlara verilmedi. 12 Çünkü kimde varsa, ona daha çok verilecek, bolluğa kavuşturulacak. Ama kimde yoksa, elindeki de alınacak. 13 Onlara benzetmelerle konuşmamın nedeni budur. Çünkü, 'Gördükleri halde görmezler, Duydukları halde duymaz ve anlamazlar.' 14 "Böylece Yeşayanın peygamberlik sözü onlar için gerçekleşmiş oldu: 'Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz! 15 Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, Kulakları ağırlaştı. Gözlerini kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.' 16 "Ama ne mutlu size ki, gözleriniz görüyor, kulaklarınız işitiyor! 17 Size doğrusunu söyleyeyim, nice peygamberler, nice doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. Sizin işittiklerinizi işitmek istediler, ama işitemediler.
- Matt 13:34-35 : 34 İsa bütün bunları halka benzetmelerle anlattı. Benzetme kullanmadan onlara hiçbir şey anlatmazdı. 35 Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: "Ağzımı benzetmeler anlatarak açacağım, Dünyanın kuruluşundan beri Gizli kalmış sırları dile getireceğim."