Verse 16

Tanrıtanımaz, alaycı soytarılar gibi,Diş gıcırdattılar bana.

Referenced Verses

  • Lam 2:16 : 16 Düşmanlarının hepsi seninle alay etti,Islık çalıp diş gıcırdatarak,"Onu yuttuk" diyorlar,"İşte beklediğimiz gün, sonunda gördük onu."
  • Job 16:9 : 9 Tanrı öfkeyle saldırıp parçalıyor beni,Dişlerini gıcırdatıyor bana,Düşmanım gözlerini üzerime dikiyor.
  • Ps 37:12 : 12 Kötü insan doğru insana düzen kurar,Diş gıcırdatır.
  • Isa 1:14-15 : 14 Yeni Ay törenlerinizden, bayramlarınızdan nefret ediyorum.Bunlar bana yük oldu,Onları taşımaktan yoruldum. 15 "Ellerinizi açıp bana yakardığınızdaGözlerimi sizden kaçıracağım.Ne kadar çok dua ederseniz edin dinlemeyeceğim.Elleriniz kan dolu.
  • 1 Sam 20:24-42 : 24 Böylece Davut tarlada gizlendi. Yeni Ay Töreni başlayınca, Kral Saul gelip yemeğe oturdu. 25 Her zamanki gibi duvarın yanındaki yerine oturmuştu. Yonatan karşısında, Avner de yanında yerlerini aldılar. Davutun yeriyse boş kaldı. 26 Ama Saul o gün bir şey söylemedi. "Davutun başına birşey gelmiş olmalı. Dinsel açıdan kirli olsa gerek, evet dinsel açıdan temiz değildir" diye düşündü. 27 Ertesi gün, ayın ikinci günü, Davutun yeri yine boştu. Bunun üzerine Saul, oğlu Yonatana, "İşayın oğlu neden dün de, bugün de yemeğe gelmedi?" diye sordu. kalktı". 28 Yonatan, "Davut Beytleheme gitmek için benden ısrarla izin istedi" diye karşılık verdi, 29 " 'Lütfen izin ver. Çünkü ailemizin kentte bir kurbanı var, ağabeyim orada bulunmamı buyurdu. Gözünde lütuf bulduysam gidip kardeşlerimi göreyim' dedi. İşte bu yüzden kralın sofrasına gelemedi." 30 Saul Yonatana öfkelenerek, "Seni sapık ve dikbaşlı kadının oğlu!" diye bağırdı, "İşayın oğlunu desteklediğini bilmiyor muyum? Bu kendin için de, seni doğuran annen için de utanç verici. 31 Çünkü İşayın oğlu yeryüzünde yaşadıkça ne sen güvenlikte olabilirsin, ne de krallığın. Şimdi adam gönder, onu bana getir. O ölmeli!" 32 Yonatan babası Saula, "Neden ölmeli? Ne yaptı ki?" diye karşılık verdi. 33 Ama Saul Yonatanı öldürmek amacıyla mızrağını ona fırlattı. Böylece Yonatan babasının Davutu öldürmeye kararlı olduğunu anladı. 34 Büyük bir öfkeyle sofradan kalktı ve ayın ikinci günü hiç yemek yemedi. Babasının Davutu böyle aşağılamasına üzüldü. 35 Sabahleyin Yonatan Davutla buluşmak üzere tarlaya gitti. Yanına bir uşak almıştı. 36 Uşağa, "Haydi koş, atacağım okları bul" dedi. Uşak koşarken, Yonatan onun ötesine bir ok attı. 37 Uşak Yonatanın attığı okun düştüğü yere varınca, Yonatan, "Ok ötende!" diye seslendi, 38 "Çabuk ol! Koş, yerinde durma!" Yonatanın uşağı oku alıp efendisine getirdi. 39 Olup bitenden habersizdi. Olanları yalnız Yonatanla Davut biliyordu. 40 Yonatan, silahlarını yanındaki uşağa vererek, "Al bunları kente götür" dedi. 41 Uşak gider gitmez, Davut taşın güney yanından ayağa kalktı ve yüzüstü yere kapanarak üç kez eğildi. İki arkadaş birbirlerini öpüp ağladılar; ancak Davut daha çok ağladı. 42 Yonatan, "Esenlikle yoluna git" dedi, "İkimiz RAB'bin adıyla ant içmiştik. RAB seninle benim aramda ve soylarımız arasında sonsuza dek tanık olsun." Bundan sonra Davut yoluna gitti. Yonatan da kente döndü.
  • John 18:28 : 28 Sabah erkenden Yahudi yetkililer İsayı Kayafanın yanından alarak vali konağına götürdüler. Dinsel kuralları bozmamak ve Fısıh yemeğini yiyebilmek için kendileri vali konağına girmediler.
  • Acts 7:54 : 54 Kurul üyeleri bu sözleri duyunca öfkeden kudurdular, İstefanosa karşı dişlerini gıcırdattılar.
  • 1 Cor 5:8 : 8 Bunun için eski mayayla -kin ve kötülük mayasıyla- değil, içtenliğin ve dürüstlüğün mayasız ekmeğiyle bayram edelim.