Verse 22
"Üstelik ruh onu öldürmek için sık sık ateşe, suya attı. Elinden bir şey gelirse, bize yardım et, halimize acı!"
Referenced Verses
- Matt 9:28 : 28 İsa eve girince körler yanına geldi. Onlara, "İstediğinizi yapabileceğime inanıyor musunuz?" diye sordu. Körler, "İnanıyoruz, ya Rab!" dediler.
- Matt 14:31 : 31 İsa hemen elini uzatıp onu tuttu. Ona, "Ey kıt imanlı, neden kuşku duydun?" dedi.
- Matt 15:22-28 : 22 O yöreden Kenanlı bir kadın İsaya gelip, "Ya Rab, ey Davut Oğlu, halime acı! Kızım cine tutuldu, çok kötü durumda" diye feryat etti. 23 İsa kadına hiçbir karşılık vermedi. Öğrencileri yaklaşıp, "Sal şunu, gitsin!" diye rica ettiler. "Arkamızdan bağırıp duruyor." 24 İsa, "Ben yalnız İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildim" diye yanıtladı. 25 Kadın ise yaklaşıp, "Ya Rab, bana yardım et!" diyerek Onun önünde yere kapandı. 26 İsa ona, "Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir" dedi. 27 Kadın, "Haklısın, ya Rab" dedi. "Ama köpekler de efendilerinin sofrasından düşen kırıntıları yer." 28 O zaman İsa ona şu karşılığı verdi: "Ey kadın, imanın büyük! Dilediğin gibi olsun." Ve kadının kızı o saatte iyileşti.
- Matt 20:34 : 34 İsa onlara acıdı, gözlerine dokundu. O anda yeniden görmeye başladılar ve O'nun ardından gittiler.
- Mark 1:40-42 : 40 İsaya cüzamlı biri geldi, diz çökerek, "İstersen beni temiz kılabilirsin" diye yalvardı. 41 İsanın yüreği sızladı, elini uzatıp adama dokundu, "İsterim, temiz ol!" dedi. 42 Adam anında cüzamdan kurtulup tertemiz oldu.
- Mark 5:19 : 19 Ama İsa adama izin vermedi. Ona, "Evine, yakınlarının yanına dön" dedi. "Rabbin senin için neler yaptığını, sana nasıl merhamet ettiğini onlara anlat."
- Luke 7:13 : 13 Rab kadını görünce ona acıdı. Kadına, "Ağlama" dedi.
- Matt 8:2 : 2 Bu sırada cüzamlı bir adam yaklaşıp, "Ya Rab, istersen beni temiz kılabilirsin" diyerek Onun ayaklarına kapandı.
- Matt 8:8-9 : 8 Ama yüzbaşı, "Ya Rab, evime girmene layık değilim" dedi, "Yeter ki bir söz söyle, uşağım iyileşir. 9 Ben de buyruk altında bir adamım, benim de buyruğumda askerlerim var. Birine, 'Git' derim, gider; ötekine, 'Gel' derim, gelir; köleme, 'Şunu yap' derim, yapar."