1. Krallar 3:17
Kadınlardan biri krala şöyle dedi: "Efendim, bu kadınla ben aynı evde kalıyoruz. Birlikte kaldığımız sırada ben bir çocuk doğurdum.
Kadınlardan biri krala şöyle dedi: "Efendim, bu kadınla ben aynı evde kalıyoruz. Birlikte kaldığımız sırada ben bir çocuk doğurdum.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
18İki gün sonra da o doğurdu. Evde yalnızdık, ikimizden başka kimse yoktu.
19Bu kadın geceleyin çocuğunun üzerine yattığı için çocuk ölmüş.
20Gece yarısı, ben kulun uyurken, kalkıp çocuğumu almış, koynuna yatırmış, kendi ölü çocuğunu da benim koynuma koymuş.
21Sabahleyin oğlumu emzirmek için kalktığımda, onu ölmüş buldum. Ama sabah aydınlığında dikkatle bakınca, onun benim doğurduğum çocuk olmadığını anladım."
22Öbür kadın, "Hayır! Yaşayan çocuk benim, ölü olan senin!" diye çıkıştı. Birinci kadın, "Hayır! Ölen çocuk senin, yaşayan çocuk benim!" diye diretti. Kralın önünde böyle tartışıp durdular.
23Kral, "Biri, 'Yaşayan çocuk benim, ölü olan senin' diyor, öbürü, 'Hayır! Ölen çocuk senin, yaşayan benim' diyor.
24O halde bana bir kılıç getirin!" dedi. Kılıç getirilince,
25kral, "Yaşayan çocuğu ikiye bölüp yarısını birine, yarısını öbürüne verin!" diye buyurdu.
26Yüreği oğlunun acısıyla sızlayan, çocuğun gerçek annesi krala, "Aman efendim, sakın çocuğu öldürmeyin! Ona verin!" dedi. Öbür kadınsa, "Çocuk ne benim, ne de senin olsun, onu ikiye bölsünler!" dedi.
27O zaman kral kararını verdi: "Sakın çocuğu öldürmeyin! Birinci kadına verin, çünkü gerçek annesi odur."
16Bir gün iki fahişe gelip kralın önünde durdu.
1RAB bana şöyle seslendi:
2"İnsanoğlu, bir anneden doğma iki kadın vardı.
26Hanna, "Ey efendim, yaşamın hakkı için derim ki, burada yanında durup RABbe yakaran kadınım ben" dedi,
27"Bu çocuk için yakarmıştım; RAB dileğimi yerine getirdi.
27Doğum vakti gelince Tamarın rahminde ikiz olduğu anlaşıldı.
12Kadın, "İzin ver de, efendim krala bir söz daha söyleyeyim" dedi. Kral, "Söyle" dedi.
5Gebe kalan kadın Davuta, "Gebe kaldım" diye haber gönderdi.
15"Halk beni korkuttuğu için efendim krala bunları söylemeye geldim. 'Kralla konuşayım, belki kölesinin dileğini yerine getirir' diye düşündüm,
16'Belki kral oğlumla beni öldürüp Tanrının halkından yoksun bırakmak isteyenin elinden kurtarmayı kabul eder.'
17Efendim kralın sözü beni rahatlatsın dedim. Çünkü efendim kral iyiyi, kötüyü ayırt etmekte Tanrının meleği gibidir. Tanrın RAB seninle olsun!"
18Kral, "Sana bir soru soracağım, benden gerçeği saklama" dedi. Kadın, "Efendim kral, buyur" diye karşılık verdi.
19Kral, "Bütün bunları seninle birlikte tasarlayan Yoav mı?" diye sordu. Kadın şöyle yanıtladı: "Yaşamın hakkı için derim ki, ey efendim kral, hiçbir sorunu yanıtlamaktan kaçamam. Evet, bana buyruk veren ve kölene bütün bunları söyleten kulun Yoavdır.
5Kral, "Neyin var?" diye sordu. Kadın, "Ben zavallı dul bir kadınım" diye yanıtladı, "Kocam öldü.
6Ben kölenin iki oğlu vardı. İkisi tarlada kavgaya tutuştular. Orada onları ayıracak kimse yoktu. Biri öbürünü vurup öldürdü.
7Şimdi bütün boy halkı cariyene karşı çıkıp, 'Kardeşini öldüreni bize teslim et' diyor, 'Öldürdüğü kardeşinin canına karşılık onu öldürelim. Böylece mirasçıyı da ortadan kaldırmış oluruz.' İşte geri kalan közümü de söndürecekler; yeryüzünde kocamın adını sürdürecek soy kalmayacak."
8Kral, "Evine dön, ben davanla ilgili buyruk vereceğim" dedi.
16Elişa, kadına, "Gelecek yıl bu zaman kucağında bir oğlun olacak" dedi. Kadın, "Olamaz, efendim!" diye karşılık verdi, "Sen ki bir Tanrı adamısın, lütfen kuluna yalan söyleme!"
17Ama kadın gebe kaldı ve bir yıl sonra, Elişanın söylediği günlerde bir oğul doğurdu.
19Ebeler, "İbrani kadınlar Mısırlı kadınlara benzemiyor" diye yanıtladılar, "Çok güçlüler. Daha ebe gelmeden doğuruyorlar."
17Hizmetindeki uşağı çağırıp, "Bu kadını yanımdan dışarı çıkar, ardından da kapıyı sürgüle" dedi.
28Derdin ne?" Kadın şöyle yanıtladı: "Geçen gün şu kadın bana dedi ki, 'Oğlunu ver, bugün yiyelim, yarın da benim oğlumu yeriz.'
3Krala git ve ona söyleyeceklerimi ilet." Sonra kadına neler söyleyeceğini bildirdi.
2Kadın gebe kaldı ve bir erkek çocuk doğurdu. Güzel bir çocuk olduğunu görünce, onu üç ay gizledi.
16"İbrani kadınlarını doğum sandalyesinde doğurturken iyi bakın; çocuk erkekse öldürün, kızsa dokunmayın."
3Yedi yıl sonra Filistten döndü. Evini, tarlasını geri almak için kraldan yardım istemeye gitti.
4İki adamı saklamış olan Rahav, "Adamların bana geldikleri doğru" dedi, "Ama ben nereli olduklarını bilmiyordum.
2"Oğlum, rahmimin ürünü, ne diyeyim?Adaklarımın yanıtı oğlum, ne diyeyim?
14uşaklarını çağırdı. "Bakın şuna!" dedi, "Kocamın getirdiği bu İbrani bizi rezil etti. Yanıma geldi, benimle yatmak istedi. Ben de bağırdım.
20Ölmek üzereyken ona yardım eden kadınlar, "Korkma, bir oğlun oldu" dediler. Ama o aldırmadı, karşılık da vermedi.
18Gençliğimden beri öksüzü baba gibi büyütmedimse,Doğduğumdan beri dul kadına yol göstermedimse,
16Rut geri dönünce kaynanası, "Nasıl geçti kızım?" diye sordu. Rut, Boazın kendisi için yaptığı her şeyi anlattı.
17Bat-Şeva şöyle karşılık verdi: "Efendim, 'Benden sonra oğlun Süleyman kral olacak ve tahtıma oturacak' diye bana Tanrın RAB adıyla ant içtin.
16Böylece kral ardısıra gelen bütün ev halkıyla birlikte yola koyuldu. Ancak saraya baksınlar diye on cariyesini orada bıraktı.
17Doğum vakti yaklaşan gebe kadınÇektiği sancıdan ötürü nasıl kıvranır, feryat ederse,Senin önünde biz de öyle olduk, ya RAB.
27"Babam, biz kullarına, 'Biliyorsunuz, karım bana iki erkek çocuk doğurdu' dedi,
3Ona, "Uzun süre benimle yaşayacaksın" dedim, "Zina etmeyecek, başka bir erkekle dostluk kurmayacaksın. Ben de sana öyle davranacağım."
24Doğum vakti gelince, Rebekanın ikiz oğulları oldu.