2. Petrus 2:17
Bu kişiler, susuz pınarlar, fırtınanın dağıttığı sis gibidirler. Onları koyu karanlık bekliyor.
Bu kişiler, susuz pınarlar, fırtınanın dağıttığı sis gibidirler. Onları koyu karanlık bekliyor.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
10Ama bu kişiler anlamadıkları her şeye sövüyorlar. Öte yandan, akıldan yoksun hayvanlar gibi içgüdüleriyle anladıkları ne varsa, onları yıkıma götürüyor.
11Vay onların haline! Çünkü Kayinin yolundan gittiler. Kazanç için kendilerini Balamınkine benzer bir yanılgıya kaptırdılar. Korahınkine benzer bir isyanda mahvoldular.
12Sevgi şölenlerinizde sizinle birlikte pervasızca yiyip içen bu kişiler birer kara lekedir. Yalnız kendilerini besleyen çobanlardır. Rüzgarın sürüklediği yağmursuz bulutlara, iki kez ölmüş, kökünden sökülmüş, sonbaharın meyvesiz ağaçlarına benzerler.
13Köpüğünü savuran denizin azgın dalgaları gibi ayıplarını çevreye savururlar. Serseri yıldızlar gibidirler. Onları sonsuza dek sürecek koyu karanlık bekliyor.
18Çünkü yanlış yolda yürüyenlerden henüz kurtulanları, boş ve kurumlu sözler söyleyerek benliğin tutkularıyla, sefahatle ayartırlar.
11Her şey kararıyor, göremez oluyorsun,Seller altına alıyor seni.
12Ama anlamadıkları konularda sövüp sayan bu kişiler, içgüdüleriyle yaşayan, yakalanıp boğazlanmak üzere doğan, akıldan yoksun hayvanlar gibidir. Hayvanlar gibi onlar da yıkıma uğrayacaklar.
13Ettikleri haksızlığa karşılık zarar görecekler. Gündüzün zevk alemlerine dalmayı eğlence sayarlar. Birer leke ve yüzkarasıdırlar. Sizinle yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alırlar.
14Gözleri zinayla doludur, günaha doymazlar. Kararsız kişileri ayartırlar. Yüreği açgözlülüğe alıştırılmış lanetli insanlardır.
15Haksızlıkla elde ettiği kazancı seven Beor oğlu Balamın yolunu tutarak doğru yolu bırakıp saptılar.
16Balam işlediği suçtan ötürü azarlandı. Konuşamayan eşek, insan diliyle konuşarak bu peygamberin çılgınlığına engel oldu.
22Zifiri karanlık diyarına,Ölüm gölgesi, kargaşa diyarına,Aydınlığın karanlığı andırdığı yere."
14Yağmursuz bulut ve yel nasılsa,Vermediği armağanla övünen kişi de öyledir.
17Çünkü zifiri karanlık, sabahıdır onların,Karanlığın dehşetiyle dostturlar.
18"Diyorsunuz ki, 'Suyun üstündeki köpüktür onlar,Lanetlidir ülkedeki payları,Kimse bağlara gitmez.
3Açgözlülüklerinden ötürü uydurma sözlerle sizi sömürecekler. Onlar için çoktan beri verilmiş olan yargı gecikmez. Onları bekleyen yıkım da uyuklamaz.
4Tanrı günah işleyen melekleri esirgemedi; onları cehenneme atıp karanlıkta zincire vurdu. Yargılanıncaya dek orada tutulacaklar.
12Karanlığı örtündü,Kara bulutları kendine çardak yaptı.
30O gün İsrail'e karşı denizin gürleyişi gibi gürleyecekler. Karaya bakan biri karanlık ve sıkıntı görecek. Işık karanlık bulutlarla kaplanacak.
21Rüzgar geçip göğü temizlediğindeGökte parıldayan ışığa kimse bakamaz.
20Ama kötüler çalkalanan deniz gibidir,O deniz ki, rahat duramaz, suları çamur ve pislik savurur.
15Öfke günü o gün!Acı ve sıkıntı,Yıkım ve felaket,Zifiri karanlık bir gün olacak,Bulutlu, koyu karanlık bir gün.
2"Bilgisizce sözlerleTasarımı karartan bu adam kim?
6Kötülerin üzerine kızgın korlar ve kükürt yağdıracak,Paylarına düşen kâse kavurucu rüzgar olacak.
18Kaç kez rüzgarın sürüklediği saman gibi,Kasırganın uçurduğu saman çöpü gibi oldular?
11Karanlığı örtündü,Kara bulutları kendine çardak yaptı.
5Karanlık ve ölüm gölgesi sahip çıksın o güne,Bulut çöksün üzerine;Işığını karanlık söndürsün.
6Böylesi bozkırdaki çalı gibidir,İyilik geldiği zaman görmeyecek;Kurak çöle,Kimsenin yaşamadığı tuzlaya yerleşecek.
16Eriyen buzlarla taşan,Kar sularıyla beslenen,
17Ama kurak mevsimde akmayan,Sıcakta yataklarında tükenen dereler...İşte öyle aldattılar beni.
13Onlar ki karanlık yollarda yürümek içinDoğru yoldan ayrılırlar.
19Kötülerin yoluysa zifiri karanlık gibidir,Neden tökezlediklerini bilmezler.
22dünyaya da baksalar sıkıntıdan, karanlıktan, korkunç karanlıktan başka bir şey görmeyecekler. Kovulacakları yer koyu karanlıktır.
19Bunlar bölücü, insan doğasıyla sınırlı, Kutsal Ruhtan yoksun kişilerdir.
30Karanlıktan kaçamayacak,Filizlerini alev kurutacak,Tanrının ağzından çıkan solukla yok olacaktır.
13"Çünkü halkım iki kötülük yaptı:Beni, diri suların pınarını bıraktı,Kendilerine sarnıçlar,Su tutmayan çatlak sarnıçlar kazdılar.
18Sizler dokunulabilen, alev alev yanan dağa, karanlığa, koyu karanlık ve kasırgaya, gürleyen çağrı borusuna, tanrısal sözleri ileten sese yaklaşmış değilsiniz. O sesi işitenler, kendilerine bir sözcük daha söylenmesin diye yalvardılar.
6Bu nedenle üzerinize görümsüz geceler çökecek.Karanlıktan fal bakamayacaksınız.Ey peygamberler, güneşiniz batacak, gününüz kararacak.
7Şimdiki yer ve göklerse ateşe verilmek üzere aynı sözle saklanıyor, tanrısızların yargılanarak mahvolacağı güne dek korunuyorlar.
25Karanlıkta el yordamıyla yürür, ışık yüzü görmezler;Sarhoş gibi dolaştırır onları.
4Maden kuyusunu insanların oturduğu yerden uzakta açar,İnsan ayağının unuttuğu yerlerde,Herkesten uzak iplere sarılıp sallanır.
8Aranıza sızan bu kişiler de onlar gibi gördükleri düşlere dayanarak öz bedenlerini kirletiyor, Rabbin yetkisini hiçe sayıyor, yüce varlıklara sövüyorlar.
6Yetkilerinin sınırı içinde kalmayıp kendilerine ayrılan yeri terk etmiş olan melekleri, büyük yargı günü için çözülmez bağlarla bağlayarak karanlığa hapsetti.
14Gündüz karanlığa toslar,Öğlen, geceymiş gibi el yordamıyla ararlar.
14Koyu bulutlar Ona engeldir, göremez,Gökkubbenin üzerinde dolaşır.'
16Bayağı, boş sözlerden sakın. Çünkü bunlara dalanlar tanrısızlıkta daha da ileri gidecekler.
16Onlar ki, vakitleri gelmeden çekilip alındılar,Temellerini sel bastı.
17Kulakları var, duymazlar,Soluk alıp vermezler.
17Kuşların gözü önünde ağ sermek boşunadır.