Vaiz 6:3
Bir adam yüz çocuk babası olup uzun yıllar yaşamış, ama uzun ömrüne karşılık, zenginliğin tadını çıkaramamış, bir mezara bile gömülmemişse, düşük çocuk ondan iyidir derim.
Bir adam yüz çocuk babası olup uzun yıllar yaşamış, ama uzun ömrüne karşılık, zenginliğin tadını çıkaramamış, bir mezara bile gömülmemişse, düşük çocuk ondan iyidir derim.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
4Çünkü düşük çocuk boş yere doğuyor, karanlık içinde geçip gidiyor, adı karanlığa gömülüyor.
5Ne güneş yüzü görüyor, ne de bir şey tanıyor. Öbür adam iki kez biner yıl yaşasa bile mutluluk duymaz, düşük çocuk ondan rahattır. Hepsi aynı yere gitmiyor mu?
2Çoktan ölmüş ölüleri,Hâlâ sağ olan yaşayanlardan daha mutlu gördüm.
3Ama henüz doğmamış,Güneşin altında yapılan kötülükleri görmemiş olanİkisinden de mutludur.
7İnsan hep boğazı için çalışır,Yine de doymaz.
8Bilgenin akılsızdan ne üstünlüğü var?Yoksul başkasına nasıl davranacağını bilmekle ne yarar sağlar?
9Gözün gördüğü gönlün çektiğinden iyidir.Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmaktır.
10Ne varsa, adı çoktan konmuştur,İnsanın da ne olduğu biliniyor.Kimse kendinden güçlü olanla çekişemez.
11Söz çoğaldıkça anlam azalır,Bunun kime yararı olur?
12Çünkü gölge gibi gelip geçen kısa ve boş ömründe insana neyin yararlı olduğunu kim bilebilir? Bir adama kendisinden sonra güneşin altında neler olacağını kim söyleyebilir?
1Güneşin altında insana ağır gelen bir kötülük gördüm:
2Adam vardır, Tanrı kendisine mal, mülk, saygınlık verir, yerine gelmeyecek isteği yoktur. Ama Tanrı yemesine izin vermez; bir yabancı yer. Bu da boş ve acı bir derttir.
15Annesinin rahminden çıplak çıkar insan.Dünyaya nasıl geldiyse öyle gider,Emeğinden hiçbir şey götürmez elinde.
16Dünyaya nasıl geldiyse öyle gider insan.Bu da acı bir kötülüktür.Ne kazancı var yel için zahmet çekmekten?
17Ömrü boyunca büyük üzüntü, hastalık, öfke içindeKaranlıkta yiyor.
8Evet, insan uzun yıllar yaşarsa,Sevinçle yaşasın.Ama karanlık günleri unutmasın,Çünkü onlar da az değil.Gelecek her şey boştur.
8Yalnız bir adam vardı,Oğlu da kardeşi de yoktu.Çabaları dinmek nedir bilmezdi,Gözü zenginliğe doymazdı."Kimin için çalışıyorum,Neden kendimi zevkten yoksun bırakıyorum?" diye sormazdı.Bu da boş ve çetin bir zahmettir.
15Güneşin altında yaşayan herkesin kralın yerine geçen genci izlediğini gördüm.
16Yeni kralın yönettiği halk sayısız olabilir. Yine de sonrakiler ondan hoşnut olmayabilir. Gerçekten bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmaktır.
22Sonuçta insanın yaptığı işten zevk almasından daha iyi bir şey olmadığını gördüm. Çünkü onun payına düşen budur. Kendisinden sonra olacakları görmesi için kim onu geri getirebilir?
3Ne kazancı var insanınGüneşin altında harcadığı onca emekten?
14Çocukları ne kadar çok olursa olsun, kılıçla öldürülecek,Soyu yeterince ekmek bulamayacaktır.
15Sağ kalanlar hastalıktan ölüp gömülecek,Dul karıları ağlamayacaktır.
3Güneşin altında yapılan işlerin tümünün kötü yanı şu ki, herkesin başına aynı şey geliyor. Üstelik insanların içi kötülük doludur, yaşadıkları sürece içlerinde delilik vardır. Ardından ölüp gidiyorlar.
21Çünkü biri bilgelik, bilgi ve beceriyle çalışır, sonunda her şeyini hiç emek vermemiş başka birine bırakmak zorunda kalır. Bu da boş ve büyük bir hüsrandır.
22Çünkü ne kazancı var adamın, güneşin altında harcadığı bunca emekten, bunca kafa yormaktan?
23Günler boyunca çektiği zahmet acı ve dert doğurur. Gece bile içi rahat etmez. Bu da boş.
24İnsan için yemekten, içmekten ve yaptığı işten zevk almaktan daha iyi bir şey yoktur. Gördüm ki, bu da Tanrıdandır.
25Onsuz kim yiyebilir, kim zevk alabilir?
26Çünkü Tanrı bilgiyi, bilgeliği, sevinci hoşnut kaldığı insana verir. Günahkâra ise, yığma, biriktirme zahmeti verir; biriktirdiklerini Tanrı'nın hoşnut kaldığı insanlara bıraksın diye. Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
21Oysa onlar gelmeyen ölümü özler,Onu define arar gibi ararlar;
21Çünkü sayılı ayları sona erinceGeride bıraktıkları aileleri için niye kaygı çeksinler?
1"İnsanı kadın doğurur,Günleri sayılı ve sıkıntı doludur.
1İyi ad hoş kokulu yağdan,Ölüm günü doğum gününden iyidir.
2Yas evine gitmek, şölen evine gitmekten iyidir.Çünkü her insanın sonu ölümdür,Yaşayan herkes bunu aklında tutmalı.
19Çünkü insanların başına gelen hayvanların da başına geliyor. Aynı sonu paylaşıyorlar. Biri nasıl ölüyorsa, öbürü de öyle ölüyor. Hepsi aynı soluğu taşıyor. İnsanın hayvandan üstünlüğü yoktur. Çünkü her şey boş.
3"Doğduğum gün yok olsun,'Bir oğul doğdu' denen gece yok olsun!
13Yoksul ama bilge bir genç artık öğüt almayı bilmeyen kocamış akılsız kraldan iyidir.
16Neden düşük bir çocuk gibi,Gün yüzü görmemiş yavrular gibi toprağa gömülmedim?
15Mutluluğu övgüye değer buldum. Çünkü güneşin altında insan için yiyip içmekten, mutlu olmaktan daha iyi bir şey yoktur. Çünkü Tanrının güneşin altında kendisine verdiği ömür boyunca çektiği zahmetten insana kalacak olan budur.
25Ötekiyse acı içinde ölür,İyilik nedir hiç tatmamıştır.
12İnsan için yaşamı boyunca mutlu olmaktan, iyi yaşamaktan daha iyi bir şey olmadığını biliyorum.
20Bu yüzden insan, geçen ömrünü pek düşünmez. Çünkü Tanrı onun yüreğini mutlulukla meşgul eder.
6Rahat kazanılan bir avuç dolusuZahmetle, rüzgarı kovalamaya kalkışarak kazanılanİki avuç dolusundan daha iyidir.
16Ölüler diyarı, kısır rahim,Suya doymayan toprak ve 'Yeter' demeyen ateş.
19Kim bilir, bilge mi olacak, akılsız mı? Güneşin altında bilgeliğimi kullanarak harcadığım bütün emek üzerinde saltanat sürecek. Bu da boş.
17Böylece hayattan nefret ettim.Çünkü güneşin altında yapılan iş çetindi bence.Her şey boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
9Güneşin altında Tanrının sana verdiği boş ömrün bütün günlerini, bütün anlamsız günlerini sevdiğin karınla güzel güzel yaşayarak geçir. Çünkü hayattan ve güneşin altında harcadığın emekten payına düşecek olan budur.