Çikis 33:20
Ancak, yüzümü görmene izin veremem. Çünkü yüzümü gören yaşayamaz."
Ancak, yüzümü görmene izin veremem. Çünkü yüzümü gören yaşayamaz."
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
21Sonra, "Yakınımda bir yer var" dedi, "Orada, kayanın üzerinde dur.
22Görkemim oradan geçerken seni kayanın kovuğuna sokup geçinceye kadar elimle örteceğim.
23Elimi kaldırdığımda, sırtımı göreceksin. Ama yüzüm görülmeyecek."
28Musaya, "Git başımdan" dedi, "Sakın bir daha karşıma çıkma. Yüzümü gördüğün gün ölürsün."
29Musa, "Dediğin gibi olsun" diye karşılık verdi, "Bir daha yüzünü görmeyeceğim."
11RAB Musayla iki arkadaş gibi yüz yüze konuşurdu. Sonra Musa ordugaha dönerdi. Ama genç yardımcısı Nun oğlu Yeşu çadırdan çıkmazdı.
12Musa RABbe şöyle dedi: "Bana, 'Bu halka öncülük et' diyorsun, ama kimi benimle göndereceğini söylemedin. Bana, 'Seni adınla tanıyorum, senden hoşnudum' demiştin.
13Eğer benden hoşnutsan, lütfen şimdi bana yollarını göster ki, seni daha iyi tanıyıp hoşnut etmeye devam edeyim. Unutma, bu ulus senin halkındır."
14RAB, "Varlığım sana eşlik edecek" diye yanıtladı, "Seni rahata kavuşturacağım."
15Musa, "Eğer varlığın bize eşlik etmeyecekse, bizi buradan çıkarma" dedi,
16"Yoksa benden ve halkından hoşnut kaldığın nereden bilinecek? Bize eşlik etmenden, değil mi? Ancak o zaman benimle halkın yeryüzünün öteki halklarından ayırt edilebiliriz."
17RAB, "Söylediğin gibi yapacağım" dedi, "Çünkü senden hoşnut kaldım, adınla tanıyorum seni."
18Musa, "Lütfen görkemini bana göster" dedi.
19RAB, "Bütün iyiliğimi önünden geçireceğim" diye karşılık verdi, "Adımı, RAB adını senin önünde duyuracağım. Merhamet ettiğime merhamet edeceğim, acıdığıma acıyacağım.
2Sabaha kadar hazırlan, sabah olunca Sina Dağına çık; dağın tepesinde, huzurumda dur.
3Senden başka kimse dağa çıkmasın, dağın hiçbir yerinde kimse görülmesin. Dağın eteğinde davar ya da sığır da otlamasın."
4RAB Tanrı Musanın yaklaştığını görünce, çalının içinden, "Musa, Musa!" diye seslendi. Musa, "Buyur!" diye yanıtladı.
5Tanrı, "Fazla yaklaşma" dedi, "Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır.
6Ben babanın Tanrısı, İbrahimin Tanrısı, İshakın Tanrısı ve Yakupun Tanrısıyım." Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrıya bakmaya korkuyordu.
8Onunla bilmecelerle değil,Açıkça, yüzyüze konuşurum.O RABbin suretini görüyor.Öyleyse kulum Musayı yermekten korkmadınız mı?"
18Halk gök gürlemelerini, boru sesini duyup şimşekleri ve dağın başındaki dumanı görünce korkudan titremeye başladı. Uzakta durarak
19Musaya, "Bizimle sen konuş, dinleyelim" dediler, "Ama Tanrı konuşmasın, yoksa ölürüz."
20Musa, "Korkmayın!" diye karşılık verdi, "Tanrı sizi denemek için geldi; Tanrı korkusu üzerinizde olsun, günah işlemeyesiniz diye."
21Musa Tanrının içinde bulunduğu koyu karanlığa yaklaşırken halk uzakta durdu.
22RAB Musaya şöyle dedi: "İsraillilere de ki, 'Göklerden sizinle konuştuğumu gördünüz.
11"Yaşayanlar diyarında RABbi, evet, RABbi bir daha görmeyeceğim,Bu dünyada yaşayanlar gibi insan yüzü görmeyeceğim bir daha.
24'Tanrımız RAB bize yüceliğini ve büyüklüğünü gösterdi' dediniz, 'Ateşin içinden sesini duyduk. Bugün Tanrının insanla konuştuğunu ve insanın ölmediğini gördük.
20"Yalnız şu iki şeyi lütfet, Tanrım,O zaman kendimi senden gizlemeyeceğim:
23Musa, "Halk Sina Dağına çıkamaz" diye karşılık verdi, "Çünkü sen, 'Dağın çevresine sınır çiz, onu kutsal kıl' diyerek bizi uyardın."
24RAB, "Aşağı inip Harunu getir" dedi, "Ama kâhinlerle halk huzuruma gelmek için sınırı geçmesinler. Yoksa onları şiddetle cezalandırırım."
16Horevde toplandığınız gün Tanrınız RABden şunu dilemiştiniz: 'Bir daha ne Tanrımız RABbin sesini duyalım, ne de o büyük ateşi görelim, yoksa ölürüz.'
30Yakup, "Tanrıyla yüzyüze görüştüm, ama canım bağışlandı" diyerek oraya Peniel adını verdi.
20Ancak Kehatoğulları içeri girip bir an bile kutsal eşyalara bakmamalı, yoksa ölürler."
52Bu nedenle ülkeyi ancak uzaktan göreceksin. Ama oraya, İsrail halkına vereceğim ülkeye girmeyeceksin."
6Musanın önünden geçerek, "Ben RABbim" dedi, "RAB, acıyan, lütfeden, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin ve sadık Tanrı.
4RAB dağda ateşin içinden sizinle yüz yüze konuştu.
31Musa gördüklerine şaştı. Daha yakından bakmak için yaklaştığında, Rab ona şöyle seslendi: 'Senin atalarının Tanrısı, İbrahimin, İshakın ve Yakupun Tanrısı benim.' Korkuyla titreyen Musa bakmaya cesaret edemedi.
2Yalnız sen bana yaklaşacaksın. Ötekiler yaklaşmamalı. Halk seninle dağa çıkmamalı."
3"Benden başka tanrın olmayacak.
27Onu kendim göreceğim,Kendi gözlerimle, başkası değil.Yüreğim bayılıyor bağrımda!
22Karısına, "Kesinlikle öleceğiz" dedi, "Çünkü Tanrıyı gördük."
17Gidyon, "Benden hoşnutsan, benimle konuşanın sen olduğuna dair bana bir belirti göster" dedi,
21RAB, "Aşağı inip halkı uyar" dedi, "Sakın beni görmek için sınırı geçmesinler, yoksa birçoğu ölür.
21Görünüm öyle korkunçtu ki, Musa, "Çok korkuyorum, titriyorum" dedi.
12Dağın çevresine sınır çiz ve halka de ki, 'Sakın dağa çıkmayın, dağın eteğine de yaklaşmayın! Kim dağa dokunursa, kesinlikle öldürülecektir.
15Bana böyle davranacaksan -eğer gözünde lütuf bulduysam- lütfen beni hemen öldür de kendi yıkımımı görmeyeyim."
22yüceliğimi, Mısırda ve çölde gösterdiğim belirtileri görüp de beni on kez sınayan, sözümü dinlemeyen bu kişilerden hiçbiri
33"Sonra Rab, 'Çarıklarını çıkar! Çünkü bastığın yer kutsal topraktır' dedi.