Çikis 5:7
"Kerpiç yapmak için artık halka saman vermeyeceksiniz. Gitsinler, kendi samanlarını kendileri toplasınlar.
"Kerpiç yapmak için artık halka saman vermeyeceksiniz. Gitsinler, kendi samanlarını kendileri toplasınlar.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
8Önceki gibi aynı sayıda kerpiç yapmalarını isteyin, kerpiç sayısını azaltmayın. Çünkü tembel insanlardır; bu yüzden, 'Gidelim, Tanrımıza kurban keselim' diye bağrışıyorlar.
9İşlerini ağırlaştırın ki, meşgul olsunlar, yalan sözlere kulak asmasınlar."
10Angaryacılarla görevliler gidip İsraillilere şöyle dediler: "Firavun diyor ki, 'Artık size saman vermeyeceğim.
11Gidin, nerede bulursanız oradan kendinize saman alın. Ancak işiniz hiç hafifletilmeyecek.' "
12Böylece halk saman yerine anız toplamak üzere bütün Mısıra dağıldı.
13Angaryacılar, "Saman verildiği günlerdeki gibi gündelik görevlerinizi eksiksiz yerine getirin" diyerek onlara baskı yapıyordu.
14Firavunun angaryacılarının atadığı İsrailli görevliler, "Niçin dün ve bugün daha önceki gibi gereken sayıda kerpiç yaptırmadınız?" diyerek dövüldüler.
15Bunun üzerine İsrailli görevliler firavunun yanına varıp yakındılar: "Neden kullarına böyle davranıyorsun?
16Neden bize saman verilmediği halde, 'Kerpiç yapın!' deniyor? İşte kulların dövülüyor, oysa suçlu senin kendi halkındır."
17Firavun, "Tembelsiniz siz, tembel!" diye karşılık verdi, "Bu yüzden 'Gidip RABbe kurban keselim' diyorsunuz.
18Haydi, işinizin başına dönün. Size saman verilmeyecek; yine de aynı sayıda kerpiç üreteceksiniz."
19Kendilerine, "Her gün üretmeniz gereken kerpiç sayısını azaltmayacaksınız" dendiğinde İsrailli görevliler zor durumda olduklarını anladılar.
4Mısır Firavunu, "Ey Musa ve Harun, niçin halkı işinden alıkoyuyorsunuz? Siz de işinizin başına dönün" dedi,
5"Bakın, halkınız Mısırlılardan daha kalabalık, oysa siz onların işini engellemeye çalışıyorsunuz."
6Firavun o gün angaryacılara ve halkın başındaki görevlilere buyruk verdi:
16ve ona de ki, 'Halkımı salıver, çölde bana tapsınlar, demem için İbranilerin Tanrısı RAB beni sana gönderdi. Ama sen şu ana kadar kulak asmadın.
1RAB Musaya şöyle dedi: "Firavunun yanına git ve ona de ki, 'İbranilerin Tanrısı RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar.
2Salıvermeyi reddeder, onları tutmakta diretirsen,
1RAB Musaya şöyle dedi: "Firavunun yanına git ve ona de ki, 'RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar.
11Olmaz. Yalnız erkekler gidip RABbe tapsın. Zaten istediğiniz de bu." Sonra Musayla Harun firavunun yanından kovuldular.
17Hâlâ halkımı salıvermiyor, onlara üstünlük taslıyorsun.
13RAB Musaya şöyle dedi: "Sabah erkenden kalkıp firavunun huzuruna çık, de ki, 'İbranilerin Tanrısı RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar.
1Sonra Musayla Harun firavuna gidip şöyle dediler: "İsrailin Tanrısı RAB diyor ki, 'Halkımı bırak gitsin, çölde bana bayram yapsın.' "
20RAB Musaya şöyle dedi: "Sabah erkenden kalk, firavun ırmağa inerken onu karşıla ve şöyle de: 'RAB diyor ki, halkımı salıver, bana tapsınlar.
6Neden Mısırlıların ve firavunun yaptığı gibi inat ediyorsunuz? Tanrı Mısırlıları alaya aldıktan sonra, İsrail halkının Mısırdan çıkması için onları serbest bırakmadılar mı?
3Birbirlerine, "Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim" dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar.
5Halkın kaçtığı Mısır Firavununa bildirilince, firavunla görevlileri onlara ilişkin düşüncelerini değiştirdiler: "Biz ne yaptık?" dediler, "İsraillileri salıvermekle kölelerimizi kaybetmiş olduk!"
7Görevlileri firavuna, "Ne zamana dek bu adam bize tuzak kuracak?" dediler, "Bırak gitsinler, Tanrıları RABbe tapsınlar. Mısır harap oldu, hâlâ anlamıyor musun?"
1RAB Musaya, "Firavunun ve Mısırın başına bir bela daha getireceğim" dedi, "O zaman gitmenize izin verecek, sizi buradan adeta kovacak.
10RAB Musaya, "Git, Mısır Firavununa İsraillileri ülkesinden salıvermesini söyle" dedi.
5"Halk RABbin yapılmasını buyurduğu iş için gereğinden fazla getiriyor" dediler.
6Bunun üzerine Musa buyruk verdi: "Ne erkek, ne kadın hiç kimse kutsal yere armağan olarak artık bir şey vermesin." Buyruk ordugahta ilan edildi. Böylece halkın daha çok armağan getirmesine engel olundu.
28Firavun, "Çölde Tanrınız RABbe kurban kesmeniz için sizi salıveriyorum" dedi, "Yalnız çok uzağa gitmeyeceksiniz. Şimdi benim için dua edin."
11Böylece Mısırlılar İsraillilerin başına onları ağır işlere koşacak angaryacılar atadılar. İsrailliler firavun için Pitom ve Ramses adında ambarlı kentler yaptılar.
14RAB Musaya, "Firavun inat ediyor, halkı salıvermeyi reddediyor" dedi,
1RAB Musaya, "Firavuna ne yapacağımı şimdi göreceksin" dedi, "Güçlü elimden ötürü İsrail halkını salıverecek, güçlü elimden ötürü onları ülkesinden kovacak."
3Musayla Harun firavunun yanına varıp şöyle dediler: "İbranilerin Tanrısı RAB diyor ki, 'Ne zamana dek alçakgönüllü olmayı reddedeceksin? Halkımı salıver, bana tapsınlar.
4Halkımı salıvermeyi reddedersen, yarın ülkene çekirgeler göndereceğim.
4Ama firavun sizi dinlemeyecek. O zaman elimi Mısırın üzerine koyacağım ve onları ağır biçimde cezalandırarak halkım İsraili ordular halinde Mısırdan çıkaracağım.
27Ancak RAB firavunu inatçı yaptı, firavun İsraillileri salıvermeye yanaşmadı.