Hezekiel 17:4
Ağacın tepesindeki filizleri koparıp ticaret ülkesine götürdü, tüccarlar kentine yerleştirdi.
Ağacın tepesindeki filizleri koparıp ticaret ülkesine götürdü, tüccarlar kentine yerleştirdi.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
5" 'Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğüt ağacı gibi akarsuların kıyısına dikti.
6Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu.
7" 'Gelgelelim, kanatları güçlü, bol tüylü başka bir iri kartal da vardı. Asma bu kez dikildiği yerden köklerini bu kartala doğru çevirdi; sulasın diye dallarını ona doğru saldı.
8Dallansın, ürün versin, görkemli bir asma olsun diye akarsuların kıyısındaki verimli toprağa dikilmişti.'
9"Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi? Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı? Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküp atmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak.
10Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğu rüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiği yerde solup kuruyacak.' "
11RAB bana şöyle seslendi:
22" 'Egemen RAB şöyle diyor:Sedir ağacının tepesindenBir filiz alıp dikeceğim.En yüksek dallarından körpe bir çubuk koparıpYüksek, ulu bir dağın üzerine dikeceğim.
23Onu İsrailin en yüksek dağının üzerine dikeceğim.Dal budak salıp ürün verecek,Görkemli bir sedir ağacı olacak.Her çeşit kuş dallarına tüneyecek,Gölgesinde barınacak.
24Bütün orman ağaçlarıHer yüksek ağacı bodurlaştıranın,Her bodur ağacı yükseltenin,Her yeşil ağacı kurutanınVe kuru ağacı yeşerteninBen RAB olduğumu anlayacaklar.Bunu ben RAB söylüyorum ve dediğimi yapacağım.' "
3De ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Kanatları uzun ve güçlü, renk renk tüylerle dolu iri bir kartal Lübnana geldi, bir sedir ağacının tepesine konup onu ele geçirdi.
3Asura bak! Lübnanda bir sedir ağacıydı,Ormana gölge salan güzel dalları vardı.Çok yüksekti, tepesi bulutlara erişiyordu.
4Sular ağacı besledi,Derin su kaynakları büyüttü.Akarsular dikili olduğu yerin çevresine akıyor,Kanalları kırdaki bütün ağaçlara erişiyordu.
5Kırdaki bütün ağaçlardan daha çok büyüdü.Bol su verildiği içinDal budak saldı, dalları uzadı.
6Kuşlar dallarına yuva yaptı,Yabanıl hayvanlar dalları altında yavruladı,Büyük uluslar gölgesinde yaşadı.
7Güzellikte eşsizdi.Dalları giderek uzadı,Çünkü kökleri bol su alıyordu.
8Tanrının bahçesindeki sedir ağaçlarından hiçbiriOnunla boy ölçüşemezdi,Çam ağaçları dalları kadar bile değildi.Çınarlar onun dallarıyla boy ölçüşemezdi.Tanrının bahçesindeki ağaçların hiçbiriOnun kadar güzel değildi.
9Sık dallarla o sedir ağacını güzelleştirdim.Tanrının bahçesi Adendeki bütün ağaçlar onu kıskandı.
10" 'Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Ağaç büyüyüp boy attığı, tepesi bulutlara eriştiği, büyüklüğünden ötürü gurura kapıldığı için
11ben de onu kovdum, ulusların önderinin eline teslim ettim. Ona kötülüğü uyarınca davranacak.
12Yabancı ulusların en acımasızı onu kesip yalnız bıraktı. Dalları dağlara, derelere düştü; ülkenin vadilerinde kesilmiş duruyor. Yeryüzündeki bütün uluslar gölgesinden çekilip onu bıraktılar.
14İnsan kendisi için sedir ağaçları keser,Palamut, meşe ağaçları alır.Ormanda kendine bir ağaç seçer.Bir çam diker, ama ağacı büyüten yağmurdur.
14Yüksek sesle, 'Ağacı ve dallarını kesin, yapraklarını yolun, meyvesini atın' diye bağırdı, 'Altında barınan hayvanlarla dallarına tüneyen kuşlar kaçsın.
11Ağaç büyüdü, güçlendi, boyu göklere erişti. Dünyanın dört bucağından görülüyordu.
12Yaprakları güzeldi, herkese yetecek kadar bol meyvesi vardı. Yabanıl hayvanlar gölgesinde barınıyor, gökte uçan kuşlar dallarına tünüyordu. Her canlı ondan besleniyordu.
5Bağbozumundan önce çiçekler düşüpÜzümler olgunlaşmaya yüz tutunca,Asmanın dalları bıçakla kesilecek,Çubukları koparılıp atılacak.
8Mısırdan bir asma çubuğu getirdin,Ulusları kovup onu diktin.
9Onun için toprağı hazırladın,Kök saldı, bütün ülkeye yayıldı.
10Gölgesi dağları,Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı.
11Sürgünleri Akdenize,Filizleri Fırata dek uzandı.
11Dalları kral asası olacak kadar güçlendi.Asma boy attı,Bulutlara dek yükseldi.Yüksekliği ve dallarının çokluğuHerkesçe görüldü.
12Ama onu öfkeyle kökünden söküp yere attılar.Doğu rüzgarı ürününü kuruttu.Güçlü dalları koparılıp kurudu,Ateş onları yakıp yok etti.
2"İnsanoğlu, asma odununun herhangi bir orman ağacının dalından daha fazla değeri var mı?
16RAB sana meyvesi ve biçimi güzel,Yaprağı bol zeytin ağacı adını vermişti.Ama güçlü fırtına koptuğundaAğacı tutuşturacak;Dalları kırılacak.
20"Büyüyen, güçlenen, boyu göklere erişen, dünyadaki herkesçe görülebilen bir ağaç gördün.
21Yaprakları güzeldi, meyvesi herkese yetecek kadar boldu. Yabanıl hayvanlar altında barınır, gökte uçan kuşlar dallarına tünerdi.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
6Dallanıp budaklanacaklar,Görkemleri zeytin ağacını,Kokuları Lübnan sedirini andıracak.
21Oysa ben seni en iyi cinstenSeçme bir asma olarak dikmiştim.Nasıl oldu da yozlaşıp yabanıl asmaya döndün?
7Asmalarımı harap ettiler,İncir ağaçlarımı mahvettiler, Kabuklarını soyup yere attılar.Soyulan dallar bembeyaz.
14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.
15İlgilen sağ elinin diktiği filizle,Kendine seçtiğin oğulla!
19Çölü sedir, akasya,Mersin ve iğde ağaçlarına kavuşturacağım.Bozkıra çam, köknarVe selviyi bir arada dikeceğim.
9O gün İsrailin güçlü kentleriİsraillilerden kaçan Amorlularla HivlilerinTerk ettiği kentler gibi ıssız olacak. "Orman ve dağ başı".
10Çünkü, ey İsrail, seni kurtaran Tanrıyı unuttun,Sığındığın Kayayı anmaz oldun.Bunun yerine, güzel fidanlar, ithal asmalar dikiyorsun. başka ulusların putları ya da başka uluslarla yapılan antlaşmalar kastediliyor.
16RABbin ağaçları,Kendi diktiği Lübnan sedirleri suya doyar.
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
2Toprağı belleyip taşları ayıkladı,Seçme asmalar dikip orta yere bir gözcü kulesi yaptı.Üzüm sıkmak için bir çukur kazdıVe bağının üzüm vermesini bekledi.Ama bağ yabanıl üzüm verdi.
8Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Köklerini akarsulara salar.Sıcak gelince korkmaz,Yaprakları hep yeşildir.Kuraklık yılında kaygılanmaz,Meyve vermekten geri durmaz."
6Yayılıyorlar vadiler gibi,Irmak kıyısında bahçeler gibi,RABbin diktiği öd ağaçları gibi,Su kıyısındaki sedir ağaçları gibi.