Yesaya 44:14
İnsan kendisi için sedir ağaçları keser,Palamut, meşe ağaçları alır.Ormanda kendine bir ağaç seçer.Bir çam diker, ama ağacı büyüten yağmurdur.
İnsan kendisi için sedir ağaçları keser,Palamut, meşe ağaçları alır.Ormanda kendine bir ağaç seçer.Bir çam diker, ama ağacı büyüten yağmurdur.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
15Sonra ağaç odun olarak kullanılır.İnsan aldığı odunla hem ısınır,Hem tutuşturup ekmek pişirir,Hem de bir ilah yapıp tapınır.Yaptığı putun önünde yere kapanır.
16RABbin ağaçları,Kendi diktiği Lübnan sedirleri suya doyar.
4Ağacın tepesindeki filizleri koparıp ticaret ülkesine götürdü, tüccarlar kentine yerleştirdi.
5" 'Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğüt ağacı gibi akarsuların kıyısına dikti.
6Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu.
19Çölü sedir, akasya,Mersin ve iğde ağaçlarına kavuşturacağım.Bozkıra çam, köknarVe selviyi bir arada dikeceğim.
3Asura bak! Lübnanda bir sedir ağacıydı,Ormana gölge salan güzel dalları vardı.Çok yüksekti, tepesi bulutlara erişiyordu.
4Sular ağacı besledi,Derin su kaynakları büyüttü.Akarsular dikili olduğu yerin çevresine akıyor,Kanalları kırdaki bütün ağaçlara erişiyordu.
5Kırdaki bütün ağaçlardan daha çok büyüdü.Bol su verildiği içinDal budak saldı, dalları uzadı.
6Kuşlar dallarına yuva yaptı,Yabanıl hayvanlar dalları altında yavruladı,Büyük uluslar gölgesinde yaşadı.
7Güzellikte eşsizdi.Dalları giderek uzadı,Çünkü kökleri bol su alıyordu.
8Tanrının bahçesindeki sedir ağaçlarından hiçbiriOnunla boy ölçüşemezdi,Çam ağaçları dalları kadar bile değildi.Çınarlar onun dallarıyla boy ölçüşemezdi.Tanrının bahçesindeki ağaçların hiçbiriOnun kadar güzel değildi.
9Sık dallarla o sedir ağacını güzelleştirdim.Tanrının bahçesi Adendeki bütün ağaçlar onu kıskandı.
12Demirci aletini alır,Kömür ateşinde çalışır,Çekiçle demire biçim verir.Güçlü koluyla onu işler.Acıkır, güçsüz kalır, su içmeyince tükenir.
13Marangoz iple ölçü alır,Tahtayı tebeşirle çizer.Raspayla tahtayı biçimlendirir,Pergelle işaretler, insan biçimi verir.İnsan güzelliğinde,Evde duracak bir put yapar.
14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.
22" 'Egemen RAB şöyle diyor:Sedir ağacının tepesindenBir filiz alıp dikeceğim.En yüksek dallarından körpe bir çubuk koparıpYüksek, ulu bir dağın üzerine dikeceğim.
23Onu İsrailin en yüksek dağının üzerine dikeceğim.Dal budak salıp ürün verecek,Görkemli bir sedir ağacı olacak.Her çeşit kuş dallarına tüneyecek,Gölgesinde barınacak.
24Bütün orman ağaçlarıHer yüksek ağacı bodurlaştıranın,Her bodur ağacı yükseltenin,Her yeşil ağacı kurutanınVe kuru ağacı yeşerteninBen RAB olduğumu anlayacaklar.Bunu ben RAB söylüyorum ve dediğimi yapacağım.' "
3Ulusların töreleri yararsızdır.Ormandan ağaç keserler,Usta keskisiyle ona biçim verir.
4Altınla, gümüşle süsler,Çekiçle, çivilerle sağlamlaştırırlar;Yerinden kımıldamasın diye.
15Balta kendisini kullanana karşı övünür mü?Testere kendisini kullanana karşı büyüklenir mi?Sanki değnek kendisini kaldıranı sallayabilir,Sopa sahibini kaldırabilirmiş gibi...
34Ormandaki çalılıkları baltayla keser gibiKesip devirecek onları.Lübnan, Güçlü Olan'ın önünde diz çökecek.
5Gür bir ormanaBaltayla dalar gibiydiler.
9Onun için toprağı hazırladın,Kök saldı, bütün ülkeye yayıldı.
10Gölgesi dağları,Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı.
8Lübnanın çam ve sedir ağaçları bileKralın yok oluşuna seviniyor."Onun ölümünden beri kimse bizi kesmeye gelmiyor" diyorlar.
2"İnsanoğlu, asma odununun herhangi bir orman ağacının dalından daha fazla değeri var mı?
3Asma odunundan yararlı bir şey yapılabilir mi? Ya da üzerine eşya asmak için ondan askı yaparlar mı?
6Yayılıyorlar vadiler gibi,Irmak kıyısında bahçeler gibi,RABbin diktiği öd ağaçları gibi,Su kıyısındaki sedir ağaçları gibi.
14Yüksek sesle, 'Ağacı ve dallarını kesin, yapraklarını yolun, meyvesini atın' diye bağırdı, 'Altında barınan hayvanlarla dallarına tüneyen kuşlar kaçsın.
9Dağlar, bütün tepeler,Meyve ağaçları, sedir ağaçları,
20Böyle bir sunuya gücü yetmeyen yoksul kişiÇürümez bir ağaç parçası seçer.Yerinden kımıldamaz bir put yapsın diyeUsta bir işçi arar.
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.
16Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;
13Lübnanın bütün ulu, yüksek sedir ağaçlarını,Başanın bütün meşelerini yok edecek;
10"Kerpiç evler yıkıldı,Ama yerlerine yontma taştan evler yapacağız.Yabanıl incir ağaçları kesildi,Ama yerlerine sedir ağaçları dikeceğiz."
6Dallanıp budaklanacaklar,Görkemleri zeytin ağacını,Kokuları Lübnan sedirini andıracak.
8Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Köklerini akarsulara salar.Sıcak gelince korkmaz,Yaprakları hep yeşildir.Kuraklık yılında kaygılanmaz,Meyve vermekten geri durmaz."
2Ey çam ağacı, haykır!Sedir ağacı yıkıldı,Ulu ağaçlar yok oldu!Haykırın, ey Başan meşeleri,Gür ormanın ağaçları devrildi!
7Eli silahlı yok ediciler görevlendireceğim sana karşı.En iyi sedir ağaçlarını kesecek,Ateşe atacaklar.
3Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Meyvesini mevsiminde verir,Yaprağı hiç solmaz.Yaptığı her işi başarır.
11Ağaç büyüdü, güçlendi, boyu göklere erişti. Dünyanın dört bucağından görülüyordu.
15İlgilen sağ elinin diktiği filizle,Kendine seçtiğin oğulla!
12Yabancı ulusların en acımasızı onu kesip yalnız bıraktı. Dalları dağlara, derelere düştü; ülkenin vadilerinde kesilmiş duruyor. Yeryüzündeki bütün uluslar gölgesinden çekilip onu bıraktılar.
9Ama ben onların önündeAmorluları yok ettim;Sedir ağaçları kadar boylu,Meşe kadar güçlü olsa da,Yukarıdan meyvesini,Aşağıdan kökünü kuruttum.
17Sedir ağaçlarıdır evimizin kirişleri,Tavanımızın tahtaları ardıçlar.
14'Kendim için yukarı odaları havadar,Geniş bir saray yapacağım' diyenin vay başına!Sarayına büyük pencereler açar,Sedir ağacıyla kaplar,Kırmızıya boyar.
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.