Eyüp 8:16
Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;
Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
17Kökleri taş yığınına sarılır,Çakılların arasında yer aranır.
32Gününden önce işi tamamlanacak,Dalı yeşermeyecektir.
33Asma gibi koruğunu dökecek,Zeytin ağacı gibi çiçeğini dağıtacaktır.
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
7"Oysa bir ağaç için umut vardır,Kesilse, yeniden sürgün verir,Eksilmez filizleri.
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
15Örümcek ağına yaslanır, ama ağ çöker,Ona tutunur, ama ağ taşımaz.
8Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Köklerini akarsulara salar.Sıcak gelince korkmaz,Yaprakları hep yeşildir.Kuraklık yılında kaygılanmaz,Meyve vermekten geri durmaz."
5" 'Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğüt ağacı gibi akarsuların kıyısına dikti.
6Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu.
4Sular ağacı besledi,Derin su kaynakları büyüttü.Akarsular dikili olduğu yerin çevresine akıyor,Kanalları kırdaki bütün ağaçlara erişiyordu.
5Kırdaki bütün ağaçlardan daha çok büyüdü.Bol su verildiği içinDal budak saldı, dalları uzadı.
6Kuşlar dallarına yuva yaptı,Yabanıl hayvanlar dalları altında yavruladı,Büyük uluslar gölgesinde yaşadı.
7Güzellikte eşsizdi.Dalları giderek uzadı,Çünkü kökleri bol su alıyordu.
8Tanrının bahçesindeki sedir ağaçlarından hiçbiriOnunla boy ölçüşemezdi,Çam ağaçları dalları kadar bile değildi.Çınarlar onun dallarıyla boy ölçüşemezdi.Tanrının bahçesindeki ağaçların hiçbiriOnun kadar güzel değildi.
9Sık dallarla o sedir ağacını güzelleştirdim.Tanrının bahçesi Adendeki bütün ağaçlar onu kıskandı.
6Dallanıp budaklanacaklar,Görkemleri zeytin ağacını,Kokuları Lübnan sedirini andıracak.
7Yine insanlar oturacak gölgesinde;Buğday gibi gelişecek,Asma gibi serpilecekler;Lübnan şarabı kadar ün kazanacaklar.
3Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Meyvesini mevsiminde verir,Yaprağı hiç solmaz.Yaptığı her işi başarır.
19Köküm sulara erişecek,Çiy geceyi dallarımda geçirecek.
5Bağbozumundan önce çiçekler düşüpÜzümler olgunlaşmaya yüz tutunca,Asmanın dalları bıçakla kesilecek,Çubukları koparılıp atılacak.
8Dallansın, ürün versin, görkemli bir asma olsun diye akarsuların kıyısındaki verimli toprağa dikilmişti.'
9"Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi? Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı? Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküp atmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak.
10Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğu rüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiği yerde solup kuruyacak.' "
10Gölgesi dağları,Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı.
11Sürgünleri Akdenize,Filizleri Fırata dek uzandı.
16RABbin ağaçları,Kendi diktiği Lübnan sedirleri suya doyar.
14İnsan kendisi için sedir ağaçları keser,Palamut, meşe ağaçları alır.Ormanda kendine bir ağaç seçer.Bir çam diker, ama ağacı büyüten yağmurdur.
2Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
14Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek,Taptaze ve yeşil kalacaklar.
22Hünnaplar onu gölgelerinde saklar,Vadideki kavaklar kuşatır.
35Kötü ve acımasız adamı gördüm,İlk dikildiği toprakta yeşeren ağaç gibiDal budak salıyordu;
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.
6Yakup soyu gelecekte kök salacak,İsrail filizlenip çiçeklenecek,Yeryüzünü meyvesiyle dolduracak.
11Dalları kral asası olacak kadar güçlendi.Asma boy attı,Bulutlara dek yükseldi.Yüksekliği ve dallarının çokluğuHerkesçe görüldü.
11Onlar diktiğin gün filizlenipErtesi sabah tomurcuklanabilir.Ama hastalık ve dinmez acı gününde meyve vermeyecekler.
11Ağaç büyüdü, güçlendi, boyu göklere erişti. Dünyanın dört bucağından görülüyordu.
7Asmalarımı harap ettiler,İncir ağaçlarımı mahvettiler, Kabuklarını soyup yere attılar.Soyulan dallar bembeyaz.
16RAB sana meyvesi ve biçimi güzel,Yaprağı bol zeytin ağacı adını vermişti.Ama güçlü fırtına koptuğundaAğacı tutuşturacak;Dalları kırılacak.
30Karanlıktan kaçamayacak,Filizlerini alev kurutacak,Tanrının ağzından çıkan solukla yok olacaktır.
19İşte sevinci böyle son bulur,Yerinde başka bitkiler biter.
14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.
6Sabah filizlenir, büyür,Akşam solar, kurur.
15İlgilen sağ elinin diktiği filizle,Kendine seçtiğin oğulla!
1İşayın kütüğünden yeni bir filiz çıkacak,Kökünden bir fidan meyve verecek.
6Yayılıyorlar vadiler gibi,Irmak kıyısında bahçeler gibi,RABbin diktiği öd ağaçları gibi,Su kıyısındaki sedir ağaçları gibi.
17Sedir ağaçlarıdır evimizin kirişleri,Tavanımızın tahtaları ardıçlar.
15Ama köklerin bulunduğu kütüğü demirle, tunçla çevreleyip yerde, otların içinde bırakın. " 'Göğün çiyiyle ıslansın, hayvanlarla birlikte yerdeki otlardan pay alsın.