Eyüp 8:17
Kökleri taş yığınına sarılır,Çakılların arasında yer aranır.
Kökleri taş yığınına sarılır,Çakılların arasında yer aranır.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
15Örümcek ağına yaslanır, ama ağ çöker,Ona tutunur, ama ağ taşımaz.
16Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;
18Ama yerinden sökülürse,Yeri, 'Seni hiç görmedim' diyerek onu yadsır.
19İşte sevinci böyle son bulur,Yerinde başka bitkiler biter.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
17Ülkede anısı yok olacak,Adı dünyadan silinecek.
7"Oysa bir ağaç için umut vardır,Kesilse, yeniden sürgün verir,Eksilmez filizleri.
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.
8Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Köklerini akarsulara salar.Sıcak gelince korkmaz,Yaprakları hep yeşildir.Kuraklık yılında kaygılanmaz,Meyve vermekten geri durmaz."
5" 'Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğüt ağacı gibi akarsuların kıyısına dikti.
6Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu.
7" 'Gelgelelim, kanatları güçlü, bol tüylü başka bir iri kartal da vardı. Asma bu kez dikildiği yerden köklerini bu kartala doğru çevirdi; sulasın diye dallarını ona doğru saldı.
8Dallansın, ürün versin, görkemli bir asma olsun diye akarsuların kıyısındaki verimli toprağa dikilmişti.'
9"Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi? Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı? Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküp atmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak.
10Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğu rüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiği yerde solup kuruyacak.' "
9Madenci elini çakmak taşına uzatır,Dağları kökünden altüst eder.
10Kayaların içinden tüneller açar,Gözleri değerli ne varsa görür.
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
19Köküm sulara erişecek,Çiy geceyi dallarımda geçirecek.
7Güzellikte eşsizdi.Dalları giderek uzadı,Çünkü kökleri bol su alıyordu.
8Tanrının bahçesindeki sedir ağaçlarından hiçbiriOnunla boy ölçüşemezdi,Çam ağaçları dalları kadar bile değildi.Çınarlar onun dallarıyla boy ölçüşemezdi.Tanrının bahçesindeki ağaçların hiçbiriOnun kadar güzel değildi.
9Sık dallarla o sedir ağacını güzelleştirdim.Tanrının bahçesi Adendeki bütün ağaçlar onu kıskandı.
14Yüksek sesle, 'Ağacı ve dallarını kesin, yapraklarını yolun, meyvesini atın' diye bağırdı, 'Altında barınan hayvanlarla dallarına tüneyen kuşlar kaçsın.
15Ama köklerin bulunduğu kütüğü demirle, tunçla çevreleyip yerde, otların içinde bırakın. " 'Göğün çiyiyle ıslansın, hayvanlarla birlikte yerdeki otlardan pay alsın.
21Hünnap çalıları altında,Kamışlarla örtülü bir bataklıkta yatar.
22Hünnaplar onu gölgelerinde saklar,Vadideki kavaklar kuşatır.
9Onun için toprağı hazırladın,Kök saldı, bütün ülkeye yayıldı.
10Gölgesi dağları,Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı.
11Sürgünleri Akdenize,Filizleri Fırata dek uzandı.
14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.
11Ağaç büyüdü, güçlendi, boyu göklere erişti. Dünyanın dört bucağından görülüyordu.
32Gününden önce işi tamamlanacak,Dalı yeşermeyecektir.
33Asma gibi koruğunu dökecek,Zeytin ağacı gibi çiçeğini dağıtacaktır.
4Sular ağacı besledi,Derin su kaynakları büyüttü.Akarsular dikili olduğu yerin çevresine akıyor,Kanalları kırdaki bütün ağaçlara erişiyordu.
5Kırdaki bütün ağaçlardan daha çok büyüdü.Bol su verildiği içinDal budak saldı, dalları uzadı.
35Kötü ve acımasız adamı gördüm,İlk dikildiği toprakta yeşeren ağaç gibiDal budak salıyordu;
18"Ama dağın yıkılıp çöktüğü,Kayanın yerinden taşındığı,
8Ektiğimi başkaları yesin,Ekinlerim kökünden sökülsün.
7Asmalarımı harap ettiler,İncir ağaçlarımı mahvettiler, Kabuklarını soyup yere attılar.Soyulan dallar bembeyaz.
3Ben aptalın kök saldığını görünce,Hemen yurduna lanet ettim.
10Çünkü, ey İsrail, seni kurtaran Tanrıyı unuttun,Sığındığın Kayayı anmaz oldun.Bunun yerine, güzel fidanlar, ithal asmalar dikiyorsun. başka ulusların putları ya da başka uluslarla yapılan antlaşmalar kastediliyor.
11Onlar diktiğin gün filizlenipErtesi sabah tomurcuklanabilir.Ama hastalık ve dinmez acı gününde meyve vermeyecekler.
18"Diyorsunuz ki, 'Suyun üstündeki köpüktür onlar,Lanetlidir ülkedeki payları,Kimse bağlara gitmez.
5Bağbozumundan önce çiçekler düşüpÜzümler olgunlaşmaya yüz tutunca,Asmanın dalları bıçakla kesilecek,Çubukları koparılıp atılacak.
14İnsan kendisi için sedir ağaçları keser,Palamut, meşe ağaçları alır.Ormanda kendine bir ağaç seçer.Bir çam diker, ama ağacı büyüten yağmurdur.
15İlgilen sağ elinin diktiği filizle,Kendine seçtiğin oğulla!
11Dalları kral asası olacak kadar güçlendi.Asma boy attı,Bulutlara dek yükseldi.Yüksekliği ve dallarının çokluğuHerkesçe görüldü.
10Her yandan yıktı beni, tükendim,Umudumu bir ağaç gibi kökünden söktü.
7Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi,Saçılmış kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına.