Eyüp 8:12
Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
5İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün,Sabah biten ot misali:
6Sabah filizlenir, büyür,Akşam solar, kurur.
7"Oysa bir ağaç için umut vardır,Kesilse, yeniden sürgün verir,Eksilmez filizleri.
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.
10İnsan ise ölüp yok olur,Son soluğunu verir ve her şey biter.
11"Bataklık olmayan yerde kamış biter mi?Susuz yerde saz büyür mü?
2Çünkü onlar ot gibi hemen solacak,Yeşil bitki gibi kuruyup gidecek.
16Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;
17Kökleri taş yığınına sarılır,Çakılların arasında yer aranır.
13Tanrıyı unutan herkesin sonu böyledir,Tanrısız insanın umudu böyle yok olur.
9"Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi? Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı? Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküp atmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak.
10Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğu rüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiği yerde solup kuruyacak.' "
32Gününden önce işi tamamlanacak,Dalı yeşermeyecektir.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
11Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir.
7RABbin soluğu esince üzerlerine,Ot kurur, çiçek solar.Gerçekten de halk ottan farksızdır.
8Ot kurur, çiçek solar,Ama Tanrımızın sözü sonsuza dek durur."
15İnsana gelince, ota benzer ömrü,Kır çiçeği gibi serpilir;
16Rüzgar üzerine esince yok olur gider,Bulunduğu yer onu tanımaz.
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.
7Kötüler mantar gibi bitse,Suçlular pıtrak gibi açsa bile,Bu onların sonsuza dek yok oluşu demektir.
2Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
8Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Köklerini akarsulara salar.Sıcak gelince korkmaz,Yaprakları hep yeşildir.Kuraklık yılında kaygılanmaz,Meyve vermekten geri durmaz."
27O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
24Nitekim, "İnsan soyu ota benzer, Bütün yüceliği kır çiçeği gibidir. Ot kurur, çiçek solar, Ama Rab'bin sözü sonsuza dek kalır."
6Damlardaki ota,Büyümeden kuruyan ota dönsünler.
7Orakçı avucunu,Demetçi kucağını dolduramaz onunla.
11Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte,Ot gibi sararmaktayım.
14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.
4İçinde yaşayanların kötülüğü yüzünden,Ülke ne zamana dek yas tutacak,Otlar ne zamana dek sararıp solacak?Hayvanlarla kuşlar yok oldu.Çünkü bu halk,"O başımıza neler geleceğini görmüyor" dedi.
5Bağbozumundan önce çiçekler düşüpÜzümler olgunlaşmaya yüz tutunca,Asmanın dalları bıçakla kesilecek,Çubukları koparılıp atılacak.
17Tohumlar keseklerin altında çürüdü,Tahıl yok oldu, Ambarlar boş kaldı, depolar yıkıldı.
11Onlar diktiğin gün filizlenipErtesi sabah tomurcuklanabilir.Ama hastalık ve dinmez acı gününde meyve vermeyecekler.
15Ama köklerin bulunduğu kütüğü demirle, tunçla çevreleyip yerde, otların içinde bırakın. " 'Göğün çiyiyle ıslansın, hayvanlarla birlikte yerdeki otlardan pay alsın.
24O önderler ki, yeni dikilmiş, yeni ekilmiş ağaç gibi,Gövdeleri yere yeni kök salmışkenRABbin soluğu onları kurutuverir,Kasırga saman gibi savurur.
26O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
9Kazanlarınız diken ateşini daha duymadan,Yaşı da kurusu da kasırgayla savrulacak kötülerin.
4Verimli vadinin başındaki kent, yüce ve görkemli taç, artık solmakta olan çiçeği andıran kent, mevsiminden önce olgunlaşmış incir gibi görülür görülmez koparılıp yutulacak.
6Nimrim suları kuruduğu için otlar sararıp soldu.Taze ot kalmadı, yeşillik yok artık.
3Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Meyvesini mevsiminde verir,Yaprağı hiç solmaz.Yaptığı her işi başarır.
25Çayır biçilince, yeni çimen çıkınca,Dağlardaki otlar toplanınca,
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
17Ama kurak mevsimde akmayan,Sıcakta yataklarında tükenen dereler...İşte öyle aldattılar beni.
12Asmalar kurudu, incir ağaçları soldu;Nar, hurma, elma, bütün meyve ağaçları kurudu. İnsanoğlunun sevinci yok oldu.
24Kısa süre yükselir, sonra yok olurlar,Düşerler, tıpkı ötekiler gibi alınıp götürülür,Başak başı gibi kesilirler.'
35Kötü ve acımasız adamı gördüm,İlk dikildiği toprakta yeşeren ağaç gibiDal budak salıyordu;
6Kimi kayalık yere düştü, filizlenince susuzluktan kuruyup gitti.
25Rüzgarın sürüklediği yaprağa dönmüşüm,Beni mi korkutacaksın?Kuru samanı mı kovalayacaksın?