Eyüp 6:17
Ama kurak mevsimde akmayan,Sıcakta yataklarında tükenen dereler...İşte öyle aldattılar beni.
Ama kurak mevsimde akmayan,Sıcakta yataklarında tükenen dereler...İşte öyle aldattılar beni.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
18O dereler için kervanlar yolundan sapar,Çöle çıkıp yok olurlar.Temanın kervanları su arar,Sabadan gelen yolcular umutla bakar.
16Eriyen buzlarla taşan,Kar sularıyla beslenen,
19Çamur evlerde oturanlara,Mayası toprak olanlara,Güveden kolay ezilenlere mi güvenir?
20Ömürleri sabahtan akşama varmaz,Kimse farkına varmadan sonsuza dek yok olurlar.
21İçlerindeki çadır ipleri çekilince,Bilgelikten yoksun olarak ölüp giderler.'
18"Diyorsunuz ki, 'Suyun üstündeki köpüktür onlar,Lanetlidir ülkedeki payları,Kimse bağlara gitmez.
19Kuraklık ve sıcağın eriyen karı alıp götürdüğü gibiÖlüler diyarı da günahlıları alıp götürür.
9Tanrının soluğuyla yok oluyor,Öfkesinin rüzgarıyla tükeniyorlar.
16Rüzgar üzerine esince yok olur gider,Bulunduğu yer onu tanımaz.
18Gerçekten onları kaygan yere koyuyor,Yıkıma sürüklüyorsun.
19Nasıl da bir anda yok oluyor,Siliniveriyorlar dehşet içinde!
18Kaç kez rüzgarın sürüklediği saman gibi,Kasırganın uçurduğu saman çöpü gibi oldular?
6Sabah filizlenir, büyür,Akşam solar, kurur.
7Akıp giden su gibi yok olsunlar.Yaylarını gerince oklarının ucu kırılsın.
8Süründükçe eriyen sümüklüböceğe dönsünler.Düşük çocuk gibi güneş yüzü görmesinler.
9Kazanlarınız diken ateşini daha duymadan,Yaşı da kurusu da kasırgayla savrulacak kötülerin.
2Dağıtsın onları dağılan duman gibi;Ateşin karşısında eriyen balmumu gibiYok olsun kötüler Tanrının önünde!
11Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
16Asman kesilmiş, yakılmış,Öfkeli bakışların yok etsin düşmanlarını!
14"Bak, hepsi anızdan farksız,Ateş yakacak onları.Canlarını alevden kurtaramayacaklar.Ne ısınmak için kor,Ne de karşısında oturulacak ateş olacak.
26Kamış sandal gibi kayıp gidiyor,Avının üstüne süzülen kartal gibi.
2Çünkü onlar ot gibi hemen solacak,Yeşil bitki gibi kuruyup gidecek.
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
3Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor,Kemiklerim ateş gibi yanıyor.
10Birbirine dolaşmış dikenler gibi,Kuru anız gibi, Yanıp biteceksiniz, ey ayyaşlar.
20'Düşmanlarımız yok edildi,Malları yanıp kül oldu.'
7Kötüler mantar gibi bitse,Suçlular pıtrak gibi açsa bile,Bu onların sonsuza dek yok oluşu demektir.
3Bu yüzden sabah sisine,Erken uçup giden çiye,Harman yerinden savrulan saman çöpüne,Bacadan tüten dumana dönecekler.
24Kısa süre yükselir, sonra yok olurlar,Düşerler, tıpkı ötekiler gibi alınıp götürülür,Başak başı gibi kesilirler.'
12Bu insanlar geceyi gündüze çeviriyorlar,Karanlığa 'Işık yakındır' diyorlar.
6Göğün bir ucundan çıkar,Öbür ucuna döner,Hiçbir şey gizlenmez sıcaklığından.
8Hayvanlar kovuklarına girer,İnlerinde otururlar.
9Kasırga yuvasından kopar,Soğuk saçılan rüzgarlardan.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
30Karanlıktan kaçamayacak,Filizlerini alev kurutacak,Tanrının ağzından çıkan solukla yok olacaktır.
3Yoksulluktan, açlıktan bitkindiler,Akşam çölde, ıssız çorak yerlerde kök kemiriyorlardı.
18Kötülük dikenli çalıları yiyip bitiren ateş gibidir.Ormandaki çalılığı tutuşturur,Duman sütunları yükseltir.
17Aşağıya iri iri dolu savurur,Kim dayanabilir soğuğuna?
29Yüzünü gizleyince dehşete kapılırlar,Soluklarını kesince ölüp toprak olurlar.
14Orman yangını gibi,Dağları tutuşturan alev gibi,
15Yararsız, alay edilesi nesnelerdir,Cezalandırılınca yok olacaklar.
3Önlerini ateş kavuruyor,Artları alev alev. Önlerinde Aden bahçesi gibi uzanan topraklarArtlarında ıssız çöllere dönüyor. Hiçbir şey onlardan kurtulamıyor.
18Yararsız, alay edilesi nesnelerdir,Cezalandırılınca yok olacaklar.
11Onlar yok olacak, ama sen kalıcısın. Hepsi bir giysi gibi eskiyecek.
6Damlardaki ota,Büyümeden kuruyan ota dönsünler.
24O önderler ki, yeni dikilmiş, yeni ekilmiş ağaç gibi,Gövdeleri yere yeni kök salmışkenRABbin soluğu onları kurutuverir,Kasırga saman gibi savurur.
16Onlar ki, vakitleri gelmeden çekilip alındılar,Temellerini sel bastı.
18"Ama dağın yıkılıp çöktüğü,Kayanın yerinden taşındığı,
17Tohumlar keseklerin altında çürüdü,Tahıl yok oldu, Ambarlar boş kaldı, depolar yıkıldı.