Eyüp 24:24
Kısa süre yükselir, sonra yok olurlar,Düşerler, tıpkı ötekiler gibi alınıp götürülür,Başak başı gibi kesilirler.'
Kısa süre yükselir, sonra yok olurlar,Düşerler, tıpkı ötekiler gibi alınıp götürülür,Başak başı gibi kesilirler.'
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
22Tanrı, gücüyle zorbaları yok eder,Harekete geçince zorbaların yaşama umudu kalmaz.
23Tanrı onlara güven verir, Ona güvenirler,Ama gözü yürüdükleri yoldadır.
2Çünkü onlar ot gibi hemen solacak,Yeşil bitki gibi kuruyup gidecek.
18Kaç kez rüzgarın sürüklediği saman gibi,Kasırganın uçurduğu saman çöpü gibi oldular?
23Odur önderleri bir hiç eden,Dünyanın egemenlerini sıfıra indirgeyen.
24O önderler ki, yeni dikilmiş, yeni ekilmiş ağaç gibi,Gövdeleri yere yeni kök salmışkenRABbin soluğu onları kurutuverir,Kasırga saman gibi savurur.
19Çamur evlerde oturanlara,Mayası toprak olanlara,Güveden kolay ezilenlere mi güvenir?
20Ömürleri sabahtan akşama varmaz,Kimse farkına varmadan sonsuza dek yok olurlar.
21İçlerindeki çadır ipleri çekilince,Bilgelikten yoksun olarak ölüp giderler.'
27O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
6Damlardaki ota,Büyümeden kuruyan ota dönsünler.
20Gece yarısı bir anda ölürler,Herkes sarsılır, ölüp gider,Güçlüler de insan eli değmeden alınıp götürülür.
25"Böyle değilse, kim beni yalancı çıkarabilir,Söylediklerimin boş olduğunu gösterebilir?"
26O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
19Nasıl da bir anda yok oluyor,Siliniveriyorlar dehşet içinde!
7Kötüler mantar gibi bitse,Suçlular pıtrak gibi açsa bile,Bu onların sonsuza dek yok oluşu demektir.
5İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün,Sabah biten ot misali:
6Sabah filizlenir, büyür,Akşam solar, kurur.
13Ömürlerini bolluk içinde geçirir,Esenlik içinde ölüler diyarına inerler.
10Birbirine dolaşmış dikenler gibi,Kuru anız gibi, Yanıp biteceksiniz, ey ayyaşlar.
4Yoksulları yoldan saptırıyor,Ülkenin düşkünlerini gizlenmeye zorluyorlar.
6Yemlerini tarlalardan topluyor,Kötülerin bağındaki artıkları eşeliyorlar.
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
18"Diyorsunuz ki, 'Suyun üstündeki köpüktür onlar,Lanetlidir ülkedeki payları,Kimse bağlara gitmez.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
17Ama kurak mevsimde akmayan,Sıcakta yataklarında tükenen dereler...İşte öyle aldattılar beni.
18O dereler için kervanlar yolundan sapar,Çöle çıkıp yok olurlar.Temanın kervanları su arar,Sabadan gelen yolcular umutla bakar.
17Tohumlar keseklerin altında çürüdü,Tahıl yok oldu, Ambarlar boş kaldı, depolar yıkıldı.
11Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir.
2Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
24Çünkü zenginlik kalıcı değildirVe taç kuşaktan kuşağa geçmez.
4Dünya kuruyup büzülüyor,Yeryüzü solup büzülüyor,Dünyadaki soylular güçlerini yitiriyor.
10Giysisiz, çıplak dolaşıyor,Aç karnına demet taşıyorlar.
14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.
22Çünkü onlar ansızın felakete uğrar,İnsanın başına ne belalar getireceklerini kim bilir?
15Yararsız, alay edilesi nesnelerdir,Cezalandırılınca yok olacaklar.
16Onlar ki, vakitleri gelmeden çekilip alındılar,Temellerini sel bastı.
8Onlar çöküyor, düşüyorlar;Bizse kalkıyor, dimdik duruyoruz.
9Sıradan insan ancak bir soluk,Soylu insansa bir yalandır.Tartıya konduğunda ikisi birlikte soluktan hafiftir.
16Rüzgar üzerine esince yok olur gider,Bulunduğu yer onu tanımaz.
18Yararsız, alay edilesi nesnelerdir,Cezalandırılınca yok olacaklar.
6Boyu göklere erişse,Başı bulutlara değse bile,
39Sonra azaldılar, alçaldılar,Baskı, sıkıntı ve acı yüzünden.
26Kamış sandal gibi kayıp gidiyor,Avının üstüne süzülen kartal gibi.
2İnsanlar sınır taşlarını kaldırıyor,Çaldıkları sürüleri otlatıyorlar.
5Yüksekte oturanı alçaltır,Yüce kenti yıkar,Yerle bir eder.
12Ne var ki, RABbin ne düşündüğünü bilmiyorlar,Onun tasarılarını anlamıyorlar.RAB onları harman yerinde dövülen buğday demetleri gibiCezalandırmak için topladı.
16Asman kesilmiş, yakılmış,Öfkeli bakışların yok etsin düşmanlarını!
20'Düşmanlarımız yok edildi,Malları yanıp kül oldu.'