Mezmurlar 90:5
İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün,Sabah biten ot misali:
İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün,Sabah biten ot misali:
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
6Sabah filizlenir, büyür,Akşam solar, kurur.
3İnsanı toprağa döndürürsün,"Ey insanoğulları, toprağa dönün!" diyerek.
4Çünkü senin gözünde bin yılGeçmiş bir gün, dün gibi,Bir gece nöbeti gibidir.
2Çünkü onlar ot gibi hemen solacak,Yeşil bitki gibi kuruyup gidecek.
15İnsana gelince, ota benzer ömrü,Kır çiçeği gibi serpilir;
16Rüzgar üzerine esince yok olur gider,Bulunduğu yer onu tanımaz.
20Ömürleri sabahtan akşama varmaz,Kimse farkına varmadan sonsuza dek yok olurlar.
7Kötüler mantar gibi bitse,Suçlular pıtrak gibi açsa bile,Bu onların sonsuza dek yok oluşu demektir.
6Damlardaki ota,Büyümeden kuruyan ota dönsünler.
11"Bataklık olmayan yerde kamış biter mi?Susuz yerde saz büyür mü?
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
11Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte,Ot gibi sararmaktayım.
7RABbin soluğu esince üzerlerine,Ot kurur, çiçek solar.Gerçekten de halk ottan farksızdır.
24Kısa süre yükselir, sonra yok olurlar,Düşerler, tıpkı ötekiler gibi alınıp götürülür,Başak başı gibi kesilirler.'
11Onlar diktiğin gün filizlenipErtesi sabah tomurcuklanabilir.Ama hastalık ve dinmez acı gününde meyve vermeyecekler.
24Nitekim, "İnsan soyu ota benzer, Bütün yüceliği kır çiçeği gibidir. Ot kurur, çiçek solar, Ama Rab'bin sözü sonsuza dek kalır."
19Nasıl da bir anda yok oluyor,Siliniveriyorlar dehşet içinde!
20Uyanan birisi için rüya nasılsa,Sen de uyanınca, ya Rab,Hor göreceksin onların görüntüsünü.
14Sürü gibi ölüler diyarına sürülecekler,Ölüm güdecek onları.Tan ağarınca doğrular onlara egemen olacak,Cesetleri çürüyecek,Ölüler diyarı onlara konut olacak.
18Kaç kez rüzgarın sürüklediği saman gibi,Kasırganın uçurduğu saman çöpü gibi oldular?
11Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir.
29Yüzünü gizleyince dehşete kapılırlar,Soluklarını kesince ölüp toprak olurlar.
11Suyu akıp giden gölYa da kuruyan ırmak nasıl çöle dönerse,
12İnsan da öyle, yatar, bir daha kalkmaz,Gökler yok oluncaya dek uyanmaz,Uyandırılmaz.
9Gazabından kısalıyor günlerimiz,Bir soluk gibi tükeniyor yıllarımız.
10Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor,Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak;En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor,Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz.
2Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
27O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
11Onlar yok olacak, ama sen kalıcısın. Hepsi bir giysi gibi eskiyecek.
12Bir kaftan gibi düreceksin onları, Bir giysi gibi değiştirilecekler. Ama sen hep aynısın, Yılların tükenmeyecek."
26Onlar yok olacak, ama sen kalıcısın.Hepsi bir giysi gibi eskiyecek.Onları bir kaftan gibi değiştireceksin,Geçip gidecekler.
3Bu yüzden sabah sisine,Erken uçup giden çiye,Harman yerinden savrulan saman çöpüne,Bacadan tüten dumana dönecekler.
14Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek,Taptaze ve yeşil kalacaklar.
4İnsan bir soluğu andırır,Günleri geçici bir gölge gibidir.
26Kamış sandal gibi kayıp gidiyor,Avının üstüne süzülen kartal gibi.
6Yeni biçilmiş çayıra düşen yağmur gibi,Toprağı sulayan bereketli yağmurlar gibi olsun!
4Akarsu kıyısında otlar arasında yükselenKavaklar gibi boy atacaklar.'
17Ama kurak mevsimde akmayan,Sıcakta yataklarında tükenen dereler...İşte öyle aldattılar beni.
26Zamanında toplanan demetler gibi,Mezara dinç gireceksin.
8Süründükçe eriyen sümüklüböceğe dönsünler.Düşük çocuk gibi güneş yüzü görmesinler.
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.
16Onlar ki, vakitleri gelmeden çekilip alındılar,Temellerini sel bastı.
19Suyun taşı aşındırdığı,Selin toprağı sürükleyip götürdüğü gibi,İnsanın umudunu yok ediyorsun.
20Gece yarısı bir anda ölürler,Herkes sarsılır, ölüp gider,Güçlüler de insan eli değmeden alınıp götürülür.
18"Diyorsunuz ki, 'Suyun üstündeki köpüktür onlar,Lanetlidir ülkedeki payları,Kimse bağlara gitmez.
5Ölüler arasına atılmış,Artık anımsamadığın,İlginden yoksun,Mezarda yatan cesetler gibiyim.
26O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
5Günlerin ölümlü birinin günleri gibi,Yılların insanın yılları gibi mi ki,
14Akşam dehşet saçıyorlardı,Sabah olmadan yok olup gittiler.Bizi yağmalayanların, bizi soyanların sonu budur.