Mezmurlar 90:6
Sabah filizlenir, büyür,Akşam solar, kurur.
Sabah filizlenir, büyür,Akşam solar, kurur.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
4Çünkü senin gözünde bin yılGeçmiş bir gün, dün gibi,Bir gece nöbeti gibidir.
5İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün,Sabah biten ot misali:
11"Bataklık olmayan yerde kamış biter mi?Susuz yerde saz büyür mü?
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
2Çünkü onlar ot gibi hemen solacak,Yeşil bitki gibi kuruyup gidecek.
11Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir.
11Onlar diktiğin gün filizlenipErtesi sabah tomurcuklanabilir.Ama hastalık ve dinmez acı gününde meyve vermeyecekler.
15İnsana gelince, ota benzer ömrü,Kır çiçeği gibi serpilir;
16Rüzgar üzerine esince yok olur gider,Bulunduğu yer onu tanımaz.
20Ömürleri sabahtan akşama varmaz,Kimse farkına varmadan sonsuza dek yok olurlar.
11Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte,Ot gibi sararmaktayım.
7RABbin soluğu esince üzerlerine,Ot kurur, çiçek solar.Gerçekten de halk ottan farksızdır.
8Ot kurur, çiçek solar,Ama Tanrımızın sözü sonsuza dek durur."
7Kötüler mantar gibi bitse,Suçlular pıtrak gibi açsa bile,Bu onların sonsuza dek yok oluşu demektir.
2Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
7Eriyip bitiyoruz senin öfkenden,Kızgınlığından dehşete düşüyoruz.
6Damlardaki ota,Büyümeden kuruyan ota dönsünler.
24Nitekim, "İnsan soyu ota benzer, Bütün yüceliği kır çiçeği gibidir. Ot kurur, çiçek solar, Ama Rab'bin sözü sonsuza dek kalır."
9"Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi? Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı? Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküp atmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak.
10Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğu rüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiği yerde solup kuruyacak.' "
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.
17Ama kurak mevsimde akmayan,Sıcakta yataklarında tükenen dereler...İşte öyle aldattılar beni.
14Akşam dehşet saçıyorlardı,Sabah olmadan yok olup gittiler.Bizi yağmalayanların, bizi soyanların sonu budur.
16Asman kesilmiş, yakılmış,Öfkeli bakışların yok etsin düşmanlarını!
9Gazabından kısalıyor günlerimiz,Bir soluk gibi tükeniyor yıllarımız.
10Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor,Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak;En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor,Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
24Kısa süre yükselir, sonra yok olurlar,Düşerler, tıpkı ötekiler gibi alınıp götürülür,Başak başı gibi kesilirler.'
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.
27O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
4İnsan bir soluğu andırır,Günleri geçici bir gölge gibidir.
5Bağbozumundan önce çiçekler düşüpÜzümler olgunlaşmaya yüz tutunca,Asmanın dalları bıçakla kesilecek,Çubukları koparılıp atılacak.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
4Verimli vadinin başındaki kent, yüce ve görkemli taç, artık solmakta olan çiçeği andıran kent, mevsiminden önce olgunlaşmış incir gibi görülür görülmez koparılıp yutulacak.
14Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek,Taptaze ve yeşil kalacaklar.
19Bu bela her geldiğinde sizi süpürüp götürecek. Her gün, gece gündüz gelecek. Bu bildiriyi anlayan dehşete kapılacak.
9Kazanlarınız diken ateşini daha duymadan,Yaşı da kurusu da kasırgayla savrulacak kötülerin.
18Kaç kez rüzgarın sürüklediği saman gibi,Kasırganın uçurduğu saman çöpü gibi oldular?
5Güneş doğar, güneş batar,Hep doğduğu yere koşar.
19Köküm sulara erişecek,Çiy geceyi dallarımda geçirecek.
12Evim bir çoban çadırı gibi bozuldu, alındı elimden.Dokumacı gibi dürdüm yaşamımı, RAB tezgahtan beni kesti,Bir gün içinde sonumu getiriverdi.
6Tohumunu sabah ek,Akşam da elin boş durmasın.Çünkü bu mu iyi, şu mu,Yoksa ikisi de aynı sonucu mu verecek, bilemezsin.
11Suyu akıp giden gölYa da kuruyan ırmak nasıl çöle dönerse,
26O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
16Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;
4O son soluğunu verince toprağa döner,O gün tasarıları da biter.
20Sabah erkenden incir ağacının yanından geçerlerken, ağacın kökten kurumuş olduğunu gördüler.