Eyüp 14:2
Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
4İnsan bir soluğu andırır,Günleri geçici bir gölge gibidir.
1"İnsanı kadın doğurur,Günleri sayılı ve sıkıntı doludur.
15İnsana gelince, ota benzer ömrü,Kır çiçeği gibi serpilir;
16Rüzgar üzerine esince yok olur gider,Bulunduğu yer onu tanımaz.
5Madem insanın günleri belirlenmiş,Aylarının sayısı saptanmış,Sınır koymuşsun, öteye geçemez;
6Gözünü ondan ayır da,Çalışma saatini dolduran gündelikçi gibi rahat etsin.
7"Oysa bir ağaç için umut vardır,Kesilse, yeniden sürgün verir,Eksilmez filizleri.
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.
10İnsan ise ölüp yok olur,Son soluğunu verir ve her şey biter.
11Suyu akıp giden gölYa da kuruyan ırmak nasıl çöle dönerse,
12İnsan da öyle, yatar, bir daha kalkmaz,Gökler yok oluncaya dek uyanmaz,Uyandırılmaz.
3Gözlerini böyle birine mi dikiyorsun,Yargılamak için önüne çağırıyorsun?
11Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir.
6Sabah filizlenir, büyür,Akşam solar, kurur.
7Sonsuza dek yok olacak, kendi pisliği gibi;Onu görmüş olanlar, 'Nerede o?' diyecekler.
8Düş gibi uçacak, bir daha bulunamayacak,Gece görümü gibi yok olacak.
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
4O son soluğunu verince toprağa döner,O gün tasarıları da biter.
9Bir bulutun dağılıp gitmesi gibi,Ölüler diyarına inen bir daha çıkmaz.
10Bir daha evine dönmez,Bulunduğu yer artık onu tanımaz.
4Çünkü düşük çocuk boş yere doğuyor, karanlık içinde geçip gidiyor, adı karanlığa gömülüyor.
29Zengin olmayacak, serveti tükenecek,Malları ülkeye yayılmayacaktır.
30Karanlıktan kaçamayacak,Filizlerini alev kurutacak,Tanrının ağzından çıkan solukla yok olacaktır.
11Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte,Ot gibi sararmaktayım.
14İnsan ölür de dirilir mi?Başka biri nöbetimi devralıncaya dekSavaş boyunca umutla beklerdim.
15Annesinin rahminden çıplak çıkar insan.Dünyaya nasıl geldiyse öyle gider,Emeğinden hiçbir şey götürmez elinde.
16Dünyaya nasıl geldiyse öyle gider insan.Bu da acı bir kötülüktür.Ne kazancı var yel için zahmet çekmekten?
24Nitekim, "İnsan soyu ota benzer, Bütün yüceliği kır çiçeği gibidir. Ot kurur, çiçek solar, Ama Rab'bin sözü sonsuza dek kalır."
14Hepimizin öleceği kesin, toprağa dökülüp yeniden toplanamayan su gibiyiz. Ama Tanrı can almaz; sürgüne gönderilen kişi kendisinden uzak kalmasın diye çözüm yolları düşünür.
12Bütün gösterişine karşın geçicidir insan,Ölüp giden hayvanlar gibi.
15Bütün insanlık bir anda yok olur,İnsan yine toprağa döner.
6"Günlerim dokumacının mekiğinden hızlı,Umutsuz tükenmekte.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
17Ülkede anısı yok olacak,Adı dünyadan silinecek.
18Işıktan karanlığa sürülecek,Dünyadan kovulacak.
20Onu hep yenersin, yok olup gider,Çehresini değiştirir, uzağa gönderirsin.
47Anımsa ömrümün ne çabuk geçtiğini,Ne boş yaratmışsın insanoğlunu!
48Var mı yaşayıp da ölümü görmeyen,Ölüler diyarının pençesinden canını kurtaran?
16Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;
22Tanrı, gücüyle zorbaları yok eder,Harekete geçince zorbaların yaşama umudu kalmaz.
7RABbin soluğu esince üzerlerine,Ot kurur, çiçek solar.Gerçekten de halk ottan farksızdır.
9Çünkü biz daha dün doğduk, bir şey bilmeyiz,Yeryüzündeki günlerimiz sadece bir gölge.
36Geçip gitti, yok oldu,Aradım, bulunmaz oldu.
12Evim bir çoban çadırı gibi bozuldu, alındı elimden.Dokumacı gibi dürdüm yaşamımı, RAB tezgahtan beni kesti,Bir gün içinde sonumu getiriverdi.
20Ömürleri sabahtan akşama varmaz,Kimse farkına varmadan sonsuza dek yok olurlar.
20Birkaç günlük ömrüm kalmadı mı?Beni rahat bırak da biraz yüzüm gülsün;
32Mezarlığa taşınır,Kabri başında nöbet tutulur.