Eyüp 14:7
"Oysa bir ağaç için umut vardır,Kesilse, yeniden sürgün verir,Eksilmez filizleri.
"Oysa bir ağaç için umut vardır,Kesilse, yeniden sürgün verir,Eksilmez filizleri.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.
7"Ne mutlu RABbe güvenen insana,Güveni yalnız RAB olana!
8Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Köklerini akarsulara salar.Sıcak gelince korkmaz,Yaprakları hep yeşildir.Kuraklık yılında kaygılanmaz,Meyve vermekten geri durmaz."
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
15Örümcek ağına yaslanır, ama ağ çöker,Ona tutunur, ama ağ taşımaz.
16Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;
17Kökleri taş yığınına sarılır,Çakılların arasında yer aranır.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.
8Dallansın, ürün versin, görkemli bir asma olsun diye akarsuların kıyısındaki verimli toprağa dikilmişti.'
9"Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi? Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı? Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküp atmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak.
10Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğu rüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiği yerde solup kuruyacak.' "
12Ertelenen umut hayal kırıklığına uğratır,Yerine gelen dilekse yaşam verir.
1İşayın kütüğünden yeni bir filiz çıkacak,Kökünden bir fidan meyve verecek.
14Yüksek sesle, 'Ağacı ve dallarını kesin, yapraklarını yolun, meyvesini atın' diye bağırdı, 'Altında barınan hayvanlarla dallarına tüneyen kuşlar kaçsın.
15Ama köklerin bulunduğu kütüğü demirle, tunçla çevreleyip yerde, otların içinde bırakın. " 'Göğün çiyiyle ıslansın, hayvanlarla birlikte yerdeki otlardan pay alsın.
5" 'Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğüt ağacı gibi akarsuların kıyısına dikti.
6Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu.
19Köküm sulara erişecek,Çiy geceyi dallarımda geçirecek.
6Dallanıp budaklanacaklar,Görkemleri zeytin ağacını,Kokuları Lübnan sedirini andıracak.
7Yine insanlar oturacak gölgesinde;Buğday gibi gelişecek,Asma gibi serpilecekler;Lübnan şarabı kadar ün kazanacaklar.
31Yahudalıların kurtulup sağ kalanlarıYine aşağıya doğru kök salacak,Yukarıya doğru meyve verecek.
15Umudum nerede?Kim benim için umut görebilir?
14Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek,Taptaze ve yeşil kalacaklar.
6Gözünü ondan ayır da,Çalışma saatini dolduran gündelikçi gibi rahat etsin.
32Gününden önce işi tamamlanacak,Dalı yeşermeyecektir.
2Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
30Yahudalıların kurtulup sağ kalanlarıYine aşağıya doğru kök salacak,Yukarıya doğru meyve verecek.
10Her yandan yıktı beni, tükendim,Umudumu bir ağaç gibi kökünden söktü.
9Gelecek yıl meyve verirse, ne iyi; vermezse, onu kesersin.' "
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.
3Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Meyvesini mevsiminde verir,Yaprağı hiç solmaz.Yaptığı her işi başarır.
5Bağbozumundan önce çiçekler düşüpÜzümler olgunlaşmaya yüz tutunca,Asmanın dalları bıçakla kesilecek,Çubukları koparılıp atılacak.
8Lübnanın çam ve sedir ağaçları bileKralın yok oluşuna seviniyor."Onun ölümünden beri kimse bizi kesmeye gelmiyor" diyorlar.
14İnsan ölür de dirilir mi?Başka biri nöbetimi devralıncaya dekSavaş boyunca umutla beklerdim.
19İşte sevinci böyle son bulur,Yerinde başka bitkiler biter.
13Halkın onda biri kalsa da ülke mahvolacak.Ama devrildiği zaman kütüğü kalanYabanıl fıstık ve meşe ağacı gibi,Kutsal soy kütüğünden çıkacak."
18Böylece bir geleceğin olurVe umudun boşa çıkmaz.
14İnsan kendisi için sedir ağaçları keser,Palamut, meşe ağaçları alır.Ormanda kendine bir ağaç seçer.Bir çam diker, ama ağacı büyüten yağmurdur.
11Ağaç büyüdü, güçlendi, boyu göklere erişti. Dünyanın dört bucağından görülüyordu.
22" 'Egemen RAB şöyle diyor:Sedir ağacının tepesindenBir filiz alıp dikeceğim.En yüksek dallarından körpe bir çubuk koparıpYüksek, ulu bir dağın üzerine dikeceğim.
23Onu İsrailin en yüksek dağının üzerine dikeceğim.Dal budak salıp ürün verecek,Görkemli bir sedir ağacı olacak.Her çeşit kuş dallarına tüneyecek,Gölgesinde barınacak.
13Dikenli çalı yerine çam,Isırgan yerine mersin ağacı bitecek.Bunlar bana ün getirecek,Yok olmayan sonsuz bir belirti olacak."
7Güzellikte eşsizdi.Dalları giderek uzadı,Çünkü kökleri bol su alıyordu.
17Tomurcuklanmasa incir ağaçları,Asmalar üzüm vermese,Boşa gitse de zeytine verilen emek,Tarlalar ürün vermese de,Boşalsa da davar ağılları,Sığır kalmasa da ahırlarda,
2"İnsanoğlu, asma odununun herhangi bir orman ağacının dalından daha fazla değeri var mı?
17Geleceğin için umut var" diyor RAB."Çocukların yurtlarına dönecekler.
12Asmalar kurudu, incir ağaçları soldu;Nar, hurma, elma, bütün meyve ağaçları kurudu. İnsanoğlunun sevinci yok oldu.
5Kırdaki bütün ağaçlardan daha çok büyüdü.Bol su verildiği içinDal budak saldı, dalları uzadı.