Eyüp 40:22
Hünnaplar onu gölgelerinde saklar,Vadideki kavaklar kuşatır.
Hünnaplar onu gölgelerinde saklar,Vadideki kavaklar kuşatır.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
21Hünnap çalıları altında,Kamışlarla örtülü bir bataklıkta yatar.
23Irmak coşsa bile o ürkmez,Güvenlik içindedir,Şeria Irmağı boğazına dayansa bile.
4Sular ağacı besledi,Derin su kaynakları büyüttü.Akarsular dikili olduğu yerin çevresine akıyor,Kanalları kırdaki bütün ağaçlara erişiyordu.
5Kırdaki bütün ağaçlardan daha çok büyüdü.Bol su verildiği içinDal budak saldı, dalları uzadı.
6Kuşlar dallarına yuva yaptı,Yabanıl hayvanlar dalları altında yavruladı,Büyük uluslar gölgesinde yaşadı.
7Güzellikte eşsizdi.Dalları giderek uzadı,Çünkü kökleri bol su alıyordu.
8Tanrının bahçesindeki sedir ağaçlarından hiçbiriOnunla boy ölçüşemezdi,Çam ağaçları dalları kadar bile değildi.Çınarlar onun dallarıyla boy ölçüşemezdi.Tanrının bahçesindeki ağaçların hiçbiriOnun kadar güzel değildi.
9Sık dallarla o sedir ağacını güzelleştirdim.Tanrının bahçesi Adendeki bütün ağaçlar onu kıskandı.
10Gölgesi dağları,Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı.
11Sürgünleri Akdenize,Filizleri Fırata dek uzandı.
6Yayılıyorlar vadiler gibi,Irmak kıyısında bahçeler gibi,RABbin diktiği öd ağaçları gibi,Su kıyısındaki sedir ağaçları gibi.
8Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Köklerini akarsulara salar.Sıcak gelince korkmaz,Yaprakları hep yeşildir.Kuraklık yılında kaygılanmaz,Meyve vermekten geri durmaz."
19Köküm sulara erişecek,Çiy geceyi dallarımda geçirecek.
7Bu yüzden halk kazanıp biriktirdiği ne varsa,Kavak Vadisi üzerinden taşıyacak.
16Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;
17Kökleri taş yığınına sarılır,Çakılların arasında yer aranır.
2Her biri rüzgara karşı bir sığınak,Fırtınaya karşı bir barınak, çölde akarsu,Çorak yerde gölge salanBüyük bir kaya gibi olacak.
6Su kanalları kokacak,Kuruyacak ırmağın kolları,Kamışlarla sazlar solacak.
7Nil kıyısında, ırmağın ağzındaki sazlar,Nil boyunca ekili tarlalar kuruyacak,Savrulup yok olacak.
12Yabancı ulusların en acımasızı onu kesip yalnız bıraktı. Dalları dağlara, derelere düştü; ülkenin vadilerinde kesilmiş duruyor. Yeryüzündeki bütün uluslar gölgesinden çekilip onu bıraktılar.
13Bütün kuşlar devrik ağaca kondu, yabanıl hayvanlar dalları arasına yerleşti.
14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.
5" 'Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğüt ağacı gibi akarsuların kıyısına dikti.
6Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu.
4Akarsu kıyısında otlar arasında yükselenKavaklar gibi boy atacaklar.'
9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.
12Kuşlar yanlarında yuva kurar,Dalların arasında ötüşürler.
3Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Meyvesini mevsiminde verir,Yaprağı hiç solmaz.Yaptığı her işi başarır.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
16RABbin ağaçları,Kendi diktiği Lübnan sedirleri suya doyar.
12Yaprakları güzeldi, herkese yetecek kadar bol meyvesi vardı. Yabanıl hayvanlar gölgesinde barınıyor, gökte uçan kuşlar dallarına tünüyordu. Her canlı ondan besleniyordu.
14İnsan kendisi için sedir ağaçları keser,Palamut, meşe ağaçları alır.Ormanda kendine bir ağaç seçer.Bir çam diker, ama ağacı büyüten yağmurdur.
19Çölü sedir, akasya,Mersin ve iğde ağaçlarına kavuşturacağım.Bozkıra çam, köknarVe selviyi bir arada dikeceğim.
19Akın akın gelip derin vadilerde, kaya kovuklarında, dikenli çalılıklarda, otlaklarda konaklayacaklar.
6Dallanıp budaklanacaklar,Görkemleri zeytin ağacını,Kokuları Lübnan sedirini andıracak.
7Yine insanlar oturacak gölgesinde;Buğday gibi gelişecek,Asma gibi serpilecekler;Lübnan şarabı kadar ün kazanacaklar.
11Her şey kararıyor, göremez oluyorsun,Seller altına alıyor seni.
23Onu İsrailin en yüksek dağının üzerine dikeceğim.Dal budak salıp ürün verecek,Görkemli bir sedir ağacı olacak.Her çeşit kuş dallarına tüneyecek,Gölgesinde barınacak.
7Kızgın kum havuza,Susuz toprak pınara dönüşecek.Çakalların yattığı yerlerdeKamış, saz ve ot bitecek.
11"Bataklık olmayan yerde kamış biter mi?Susuz yerde saz büyür mü?
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.
19Dolu ormanları harap etse,Kent yerle bir olsa da,
6Bu, bir çardak, gündüzün sıcağına karşı gölge, yağmura, fırtınaya karşı sığınak ve korunak olacak.
18"Diyorsunuz ki, 'Suyun üstündeki köpüktür onlar,Lanetlidir ülkedeki payları,Kimse bağlara gitmez.
5Sular boğacak kadar kuşattı beni,Çevremi enginler sardı,Yosunlar dolaştı başıma.
21Yaprakları güzeldi, meyvesi herkese yetecek kadar boldu. Yabanıl hayvanlar altında barınır, gökte uçan kuşlar dallarına tünerdi.
33Vadi toprağı tatlı gelir ona,Herkes ardından gider,Önüsıra gidenlerse sayısızdır.
7Yol kenarındaki dereden su içecek;Bu yüzden başını dik tutacak.
12Karanlığı örtündü,Kara bulutları kendine çardak yaptı.