Daniel 4:12

Turkish Bible

Yaprakları güzeldi, herkese yetecek kadar bol meyvesi vardı. Yabanıl hayvanlar gölgesinde barınıyor, gökte uçan kuşlar dallarına tünüyordu. Her canlı ondan besleniyordu.

Ek Kaynaklar

Atıf Yapılan Ayetler

  • Hez 17:23 : 23 Onu İsrailin en yüksek dağının üzerine dikeceğim.Dal budak salıp ürün verecek,Görkemli bir sedir ağacı olacak.Her çeşit kuş dallarına tüneyecek,Gölgesinde barınacak.
  • Agit 4:20 : 20 Yaşam soluğumuz,RABbin meshettiği kral onların çukurunda yakalandı;Hani onun için, "Ulusların arasında onun gölgesinde yaşayacağız" dediğimiz.
  • Luk 13:19 : 19 Tanrının Egemenliği, bir adamın bahçesine ektiği hardal tanesine benzer. Tane gelişip ağaç olur, kuşlar dallarında barınır."
  • Yer 27:6-7 : 6 Şimdi bütün bu ülkeleri Babil Kralı kulum Nebukadnessara vereceğim. Yabanıl hayvanları da kulluk etsinler diye ona vereceğim. 7 Ülkesi için saptanan zaman gelinceye dek bütün uluslar ona, oğluna, torununa kulluk edecek. Sonra birçok ulus, büyük krallar onu köle edecekler.
  • Hez 31:6-7 : 6 Kuşlar dallarına yuva yaptı,Yabanıl hayvanlar dalları altında yavruladı,Büyük uluslar gölgesinde yaşadı. 7 Güzellikte eşsizdi.Dalları giderek uzadı,Çünkü kökleri bol su alıyordu.
  • Mat 13:32 : 32 "Hardal tohumların en küçüğü olduğu halde, gelişince bahçe bitkilerinin boyunu aşar, ağaç olur. Böylece kuşlar gelip dallarında barınır."
  • Mar 13:32 : 32 "O günü ve o saati, ne gökteki melekler, ne de Oğul bilir; Babadan başka kimse bilmez.

Benzer Ayetler (AI)

Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.

  • Dan 4:20-23
    4 ayetler
    94%

    20"Büyüyen, güçlenen, boyu göklere erişen, dünyadaki herkesçe görülebilen bir ağaç gördün.

    21Yaprakları güzeldi, meyvesi herkese yetecek kadar boldu. Yabanıl hayvanlar altında barınır, gökte uçan kuşlar dallarına tünerdi.

    22Ey kral, o ağaç sensin! Sen büyüdün, güçlendin. Büyüklüğün giderek göklere erişti, egemenliğin dünyanın dört bucağına yayıldı.

    23"Sen, ey kral, bir gözcünün, kutsal bir varlığın gökten indiğini gördün. 'Ağacı kesip yok edin, ama köklerin bulunduğu kütüğü demirle, tunçla çevreleyip yerde, otların içinde bırakın. Göğün çiyiyle ıslansın; üzerinden yedi vakit geçinceye dek yabanıl hayvanlarla birlikte pay alsın' diyordu.

  • Dan 4:10-11
    2 ayetler
    86%

    10Yatarken gördüğüm görümler şunlar: Dünyanın ortasında çok yüksek bir ağaç gördüm.

    11Ağaç büyüdü, güçlendi, boyu göklere erişti. Dünyanın dört bucağından görülüyordu.

  • Hez 31:3-9
    7 ayetler
    83%

    3Asura bak! Lübnanda bir sedir ağacıydı,Ormana gölge salan güzel dalları vardı.Çok yüksekti, tepesi bulutlara erişiyordu.

    4Sular ağacı besledi,Derin su kaynakları büyüttü.Akarsular dikili olduğu yerin çevresine akıyor,Kanalları kırdaki bütün ağaçlara erişiyordu.

    5Kırdaki bütün ağaçlardan daha çok büyüdü.Bol su verildiği içinDal budak saldı, dalları uzadı.

    6Kuşlar dallarına yuva yaptı,Yabanıl hayvanlar dalları altında yavruladı,Büyük uluslar gölgesinde yaşadı.

    7Güzellikte eşsizdi.Dalları giderek uzadı,Çünkü kökleri bol su alıyordu.

    8Tanrının bahçesindeki sedir ağaçlarından hiçbiriOnunla boy ölçüşemezdi,Çam ağaçları dalları kadar bile değildi.Çınarlar onun dallarıyla boy ölçüşemezdi.Tanrının bahçesindeki ağaçların hiçbiriOnun kadar güzel değildi.

    9Sık dallarla o sedir ağacını güzelleştirdim.Tanrının bahçesi Adendeki bütün ağaçlar onu kıskandı.

  • Dan 4:13-15
    3 ayetler
    81%

    13"Yatağımda yatarken gördüğüm görümlerde gökten inen bir gözcü, kutsal bir varlık gördüm.

    14Yüksek sesle, 'Ağacı ve dallarını kesin, yapraklarını yolun, meyvesini atın' diye bağırdı, 'Altında barınan hayvanlarla dallarına tüneyen kuşlar kaçsın.

    15Ama köklerin bulunduğu kütüğü demirle, tunçla çevreleyip yerde, otların içinde bırakın. " 'Göğün çiyiyle ıslansın, hayvanlarla birlikte yerdeki otlardan pay alsın.

  • Mez 80:10-11
    2 ayetler
    78%

    10Gölgesi dağları,Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı.

    11Sürgünleri Akdenize,Filizleri Fırata dek uzandı.

  • Hez 17:23-24
    2 ayetler
    78%

    23Onu İsrailin en yüksek dağının üzerine dikeceğim.Dal budak salıp ürün verecek,Görkemli bir sedir ağacı olacak.Her çeşit kuş dallarına tüneyecek,Gölgesinde barınacak.

    24Bütün orman ağaçlarıHer yüksek ağacı bodurlaştıranın,Her bodur ağacı yükseltenin,Her yeşil ağacı kurutanınVe kuru ağacı yeşerteninBen RAB olduğumu anlayacaklar.Bunu ben RAB söylüyorum ve dediğimi yapacağım.' "

  • Hez 31:12-14
    3 ayetler
    77%

    12Yabancı ulusların en acımasızı onu kesip yalnız bıraktı. Dalları dağlara, derelere düştü; ülkenin vadilerinde kesilmiş duruyor. Yeryüzündeki bütün uluslar gölgesinden çekilip onu bıraktılar.

    13Bütün kuşlar devrik ağaca kondu, yabanıl hayvanlar dalları arasına yerleşti.

    14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.

  • 12Kuşlar yanlarında yuva kurar,Dalların arasında ötüşürler.

  • 2Kentin anayolunun ortasında akan ırmağın iki yanında on iki çeşit meyve üreten ve her ay meyvesini veren yaşam ağacı bulunuyordu. Ağacın yaprakları uluslara şifa vermek içindir.

  • 12Irmağın her iki yanında her çeşit meyve ağacı yetişecek. Yaprakları solmayacak, meyveleri tükenmeyecek. Her ay meyve verecekler, çünkü tapınaktan çıkan sular oraya akıyor. Meyveleri yiyecek olarak, yaprakları şifa için kullanılacak."

  • Hez 17:4-9
    6 ayetler
    74%

    4Ağacın tepesindeki filizleri koparıp ticaret ülkesine götürdü, tüccarlar kentine yerleştirdi.

    5" 'Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğüt ağacı gibi akarsuların kıyısına dikti.

    6Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu.

    7" 'Gelgelelim, kanatları güçlü, bol tüylü başka bir iri kartal da vardı. Asma bu kez dikildiği yerden köklerini bu kartala doğru çevirdi; sulasın diye dallarını ona doğru saldı.

    8Dallansın, ürün versin, görkemli bir asma olsun diye akarsuların kıyısındaki verimli toprağa dikilmişti.'

    9"Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi? Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı? Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküp atmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak.

  • Hez 19:11-12
    2 ayetler
    74%

    11Dalları kral asası olacak kadar güçlendi.Asma boy attı,Bulutlara dek yükseldi.Yüksekliği ve dallarının çokluğuHerkesçe görüldü.

    12Ama onu öfkeyle kökünden söküp yere attılar.Doğu rüzgarı ürününü kuruttu.Güçlü dalları koparılıp kurudu,Ateş onları yakıp yok etti.

  • 9Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.

  • 16RABbin ağaçları,Kendi diktiği Lübnan sedirleri suya doyar.

  • 9Dağlar, bütün tepeler,Meyve ağaçları, sedir ağaçları,

  • Hak 9:10-12
    3 ayetler
    71%

    10"Bunun üzerine ağaçlar incir ağacına, 'Gel sen kralımız ol' dediler.

    11"İncir ağacı, 'Tatlılığımı ve güzel meyvemi bırakıp ağaçlar üzerinde sallanmaya mı gideyim?' diye yanıtladı.

    12"Sonra ağaçlar asmaya, 'Gel sen bizim kralımız ol' dediler.

  • 8Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Köklerini akarsulara salar.Sıcak gelince korkmaz,Yaprakları hep yeşildir.Kuraklık yılında kaygılanmaz,Meyve vermekten geri durmaz."

  • 9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.

  • 16Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;

  • 22Ey kır hayvanları, korkmayın!Çünkü otlaklar yeşeriyor. Ağaçlar meyvelerini yükleniyor,İncir ağaçları, asmalar ürünlerini veriyor.

  • 22Hünnaplar onu gölgelerinde saklar,Vadideki kavaklar kuşatır.

  • 12Asmalar kurudu, incir ağaçları soldu;Nar, hurma, elma, bütün meyve ağaçları kurudu. İnsanoğlunun sevinci yok oldu.

  • 6Dallanıp budaklanacaklar,Görkemleri zeytin ağacını,Kokuları Lübnan sedirini andıracak.