Hezekiel 47:6
Bana, "İnsanoğlu, bunu gördün mü?" diye sordu. Daha sonra beni ırmağın kıyısına geri getirdi.
Bana, "İnsanoğlu, bunu gördün mü?" diye sordu. Daha sonra beni ırmağın kıyısına geri getirdi.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
7Oraya varınca, ırmağın her iki kıyısında birçok ağaç gördüm.
8Bana şöyle dedi: "Bu sular doğu bölgesine doğru akıyor, oradan Arava Vadisine, sonra Lut Gölüne dökülüyor. Göle dökülünce oradaki sular tatlı suya dönüşecek.
1Adam beni tapınağın girişine geri getirdi. Doğuya doğru tapınağın kapı eşiğinin altından sular aktığını gördüm. Tapınak doğuya bakıyordu. Sular tapınağın güney yanının altından, sunağın güneyinden aşağıya akıyordu.
2Beni oradan, Kuzey Kapısından çıkarıp dış yoldan doğuya bakan dış kapıya götürdü. Sular güney yönünden akıyordu.
3Adam elinde bir ölçü ipiyle doğuya doğru gitti. Bin arşın ölçtükten sonra beni ayak bileğine dek çıkan sulara getirdi.
4Bin arşın daha ölçtü ve beni dize kadar çıkan sulara getirdi. Bin arşın daha ölçtü, beni bele kadar çıkan sulara getirdi.
5Bin arşın daha ölçtü, içinden geçemediğim bir ırmak oluştu. Sular yükselmişti, içinden yürüyerek karşıya geçilemezdi, yüzülecek kadar derin bir ırmak oluşmuştu.
1Sürgünlüğümüzün yirmi beşinci yılı, yılın başında, ayın onuncu günü, Yeruşalim Kentinin düşüşünün on dördüncü yılı, tam o gün RABbin eli beni yakalayıp oraya götürdü.
2Görümde Tanrı beni İsrail ülkesine götürüp çok yüksek bir dağın üzerine koydu. Dağın güneyinde kente benzer yapılar vardı.
3Tanrı beni oraya götürdü, tunca benzer bir adam gördüm. Elinde keten ip ve bir ölçü değneği tutarak kapının girişinde duruyordu.
4Bana, "İnsanoğlu, gözlerinle gör, kulaklarınla işit, sana göstereceğim her şeye dikkat et" dedi, "Sen bunun için buraya getirildin. Göreceğin her şeyi İsrail halkına anlat."
5Tapınağı çepeçevre kuşatan bir duvar gördüm. Adamın elindeki ölçü değneğinin uzunluğu altı arşındı. Her arşına bir elin eni kadar uzunluk eklenmiştifı. Adam duvarı ölçtü; kalınlığı ve yüksekliği bir ölçü değneği kadardı. uzunluğu, bir arşına bir elin eni eklenerek elde edilir (yaklaşık 53 cm).
1RABbin eli üzerimdeydi, Ruhuylafç beni dışarı çıkardı, kemiklerle dolu bir ovanın ortasına koydu.
2Beni onların arasında her yöne dolaştırdı. Ovada her yere yayılmış, tamamen kurumuş pek çok kemik vardı.
3RAB, "İnsanoğlu, bu kemikler canlanabilir mi?" diye sordu. Ben, "Sen bilirsin, ey Egemen RAB" diye yanıtladım.
15Bana, "İnsanoğlu, bunu gördün mü? Bundan daha iğrenç şeyler de göreceksin" dedi.
6Adam orada yanımda dururken, tapınaktan birinin bana seslendiğini duydum.
6Bana, "İnsanoğlu, ne yaptıklarını görüyor musun?" dedi, "Tapınağımdan uzaklaşayım diye İsrail halkı çok iğrenç şeyler yapıyor. Bundan daha iğrenç şeyler göreceksin."
7Beni avlunun giriş bölümüne getirdi. Baktım, duvarda bir delik gördüm.
1Bana, "Ey insanoğlu, ayağa kalk, seninle konuşacağım" dedi.
17Bana, "İnsanoğlu, bunları gördün mü?" dedi, "Yahuda halkı burada yaptığı iğrenç şeyler yetmiyormuş gibi, ülkeyi zorbalıkla doldurup beni sürekli öfkelendiriyor. Bak, dalı nasıl burunlarına uzatıyorlar!
1RAB bana şöyle seslendi:
2"Ey insanoğlu, yüzünü İsrail dağlarına doğru çevir ve onlara karşı peygamberlik et.
5Ben Daniel baktım, biri ırmağın bu kıyısında, öbürü öbür kıyısında duran başka iki varlık gördüm.
6İçlerinden biri, ırmağın suları üzerinde duran keten giysili adama, "Bu şaşırtıcı olayların son bulması ne kadar zaman alacak?" diye sordu.
12"İnsanoğlu, İsrail halkının ileri gelenlerinin kendi putlarının odalarında, karanlıkta neler yaptıklarını gördün mü?" dedi, "Onlar, 'RAB bizi görmüyor, RAB ülkeyi bıraktı' diyorlar."
13Bana yine, "Daha iğrenç şeyler yaptıklarını da göreceksin" dedi.
15Kevar Irmağı kıyısındaki Tel-Abibde yaşayan sürgünlerin yanına geldim. Orada, yaşadıkları yerde onların arasında şaşkınlık içinde yedi gün kaldım.
16Yedi gün sonra RAB bana şöyle seslendi:
17"İnsanoğlu, seni İsrail halkına bekçi atadım. Benden bir söz duyar duymaz onları benim yerime uyaracaksın.
4Sonra şöyle dedi: "Ey insanoğlu, İsrail halkına git, onlara sözlerimi ilet.
1Adam beni doğuya bakan kapıya götürdü.
1RAB bana şöyle seslendi:
3Gördüğüm görüm, Tanrı kenti yok etmeye geldiğinde ve Kevar Irmağı kıyısında gördüğüm görümlere benziyordu. Yüzüstü yere düştüm.
1RAB bana şöyle seslendi:
15RAB bana şöyle seslendi:
9Baktım, bana doğru uzanmış bir el gördüm; içinde tomar halinde bir kitap vardı.
1RAB bana şöyle seslendi:
1Melek bana Tanrının ve Kuzunun tahtından çıkan billur gibi berrak yaşam suyu ırmağını gösterdi.
9Bana, "İçeri gir de burada yaptıkları kötü ve iğrenç şeyleri gör" dedi.
9"İnsanoğlu, o asi İsrail halkı sana, 'Ne yapıyorsun?' diye sormadı mı?
17RAB bana şöyle seslendi:
4Birinci ayın yirmi dördüncü günü, Büyük Irmakın, yani Diclenin kıyısındayken,
1RAB bana şöyle seslendi:
6"Nedir?" diye sordum. "Bir ölçü kabı" dedi, sonra ekledi: "Bu, bütün ülke halkının suçudur."
1RAB bana şöyle seslendi:
2"Nereye gidiyorsun?" diye sordum. Adam, "Yeruşalimi ölçmeye, genişliğinin, uzunluğunun ne kadar olduğunu öğrenmeye gidiyorum" diye yanıtladı.
1RAB bana şöyle seslendi:
1RAB bana şöyle seslendi:
1RAB bana şöyle seslendi: