Yaratilis 27:2
İshak, "Artık yaşlandım" dedi, "Ne zaman öleceğimi bilmiyorum.
İshak, "Artık yaşlandım" dedi, "Ne zaman öleceğimi bilmiyorum.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1İshak yaşlanmış, gözleri görmez olmuştu. Büyük oğlu Esavı çağırıp, "Oğlum!" dedi. Esav, "Efendim!" diye yanıtladı.
32Esav, "Baksana, açlıktan ölmek üzereyim" dedi, "İlk oğulluk hakkının bana ne yararı var?"
28İshak yüz seksen yıl yaşadı.
29Kocamış, yaşama doymuş olarak son soluğunu verdi. Ölüp halkına kavuştu. Oğulları Esav'la Yakup onu gömdüler.
7Baban ona, 'Bana bir hayvan avla getir' dedi, 'Lezzetli bir yemek yap, yiyeyim. Ölmeden önce seni RABbin huzurunda kutsayayım.'
8Bak oğlum, sana söyleyeceklerimi iyi dinle:
3Silahlarını -ok kılıfını, yayını- al, kırlara çıkıp benim için bir hayvan avla.
4Sevdiğim lezzetli bir yemek yap, bana getir yiyeyim. Ölmeden önce seni kutsayayım."
24bir daha sordu: "Sen gerçekten oğlum Esav mısın?" Yakup, "Evet!" diye yanıtladı.
25İshak, "Oğlum, av etini getir yiyeyim de seni kutsayayım" dedi. Yakup önce yemeği, sonra şarabı getirdi. İshak yedi, içti.
26"Yaklaş da beni öp, oğlum" dedi.
32Babası, "Sen kimsin?" diye sordu. Esav, "Ben ilk oğlun Esavım" diye karşılık verdi.
33İshakı bir titreme sardı. Tir tir titreyerek, "Öyleyse daha önce avlanıp bana yemek getiren kimdi?" diye sordu, "Sen gelmeden önce yemeğimi yiyip onu kutsadım. Artık o kutsanmış oldu."
22"Çünkü birkaç yıl sonra,Dönüşü olmayan yolculuğa çıkacağım.
2"Yüz yirmi yaşındayım. Bundan böyle size önderlik edemem. Üstelik RAB bana, 'Şeria Irmağının karşı yakasına geçmeyeceksin' dedi.
21İshak, "Yaklaş, oğlum" dedi, "Sana dokunayım, gerçekten oğlum Esav mısın, değil misin anlayayım."
22Yakup babasına yaklaştı. Babası ona dokunarak, "Ses Yakupun sesi, ama eller Esavın elleri" dedi.
29Bunu da götürürseniz ve ona bir zarar gelirse, bu acıyla ak saçlı başımı ölüler diyarına götürürsünüz.'
30"Efendim, şimdi babam kulunun yanına döndüğümde çocuk yanımızda olmazsa, babam onu görmeyince ölür. Çünkü onu yaşama bağlayan bu çocuktur. Biz kulların da acı içinde babamızın ak saçlı başını ölüler diyarına indiririz.
29Ölümü yaklaşınca, oğlu Yusufu çağırıp, "Eğer benden hoşnut kaldınsa, lütfen elini uyluğumun altına koy" dedi, "Bana sevgi ve sadakat göstereceğine söz ver. Lütfen beni Mısırda gömme.
30Atalarıma kavuştuğum zaman beni Mısırdan çıkarıp onların yanına göm." Yusuf, "Dediğin gibi yapacağım" diye karşılık verdi.
30İsrail Yusufa, "Yüzünü gördüm ya, artık ölsem de gam yemem" dedi, "Yaşıyorsun!"
4"Bildir bana, ya RAB, sonumu,Sayılı günlerimi;Bileyim ömrümün ne kadar kısa olduğunu!
10"Hayatımın baharında ölüler diyarının kapılarından geçipÖmrümün geri kalan yıllarından yoksun mu kalmalıyım?" demiştim,
27Çünkü sizin başkaldıran, dikbaşlı kişiler olduğunuzu biliyorum. Bugün ben sağken, aranızdayken bile RABbe karşı geliyorsunuz; ölümümden sonra daha ne kadar çok başkaldıracaksınız.
10Yemesi için onu babana sen götüreceksin. Öyle ki, ölmeden önce seni kutsasın."
12"Ya babam bana dokunursa? O zaman kendisini aldattığımı anlar. Kutsama yerine üzerime lanet getirmiş olurum."
23Biliyorum, beni ölüme,Bütün canlıların toplanacağı yere götüreceksin.
34Ama Barzillay, "Kaç yıl ömrüm kaldı ki, seninle birlikte Yeruşalime gideyim?" diye karşılık verdi,
35"Şu anda seksen yaşındayım. İyi ile kötüyü ayırt edebilir miyim? Yediğimin, içtiğimin tadını alabilir miyim? Kadın erkek şarkıcıların sesini duyabilir miyim? Öyleyse neden efendim krala daha fazla yük olayım?
21İsrail Yusufa, "Ben ölmek üzereyim" dedi, "Tanrı sizinle olacak. Sizi atalarınızın toprağına geri götürecek.
29Sonra Yakup oğullarına şu buyrukları verdi: "Ben ölmek, halkıma kavuşmak üzereyim. Beni Kenan ülkesinde atalarımın yanına, Mamre yakınlarında Hititli Efronun tarlasındaki mağaraya, Makpela Tarlasındaki mağaraya gömün. İbrahim o mağarayı mezar yapmak üzere Hititli Efrondan tarlasıyla birlikte satın almıştı.
37İshak, "Onu sana egemen kıldım" diye yanıtladı, "Bütün kardeşlerini onun hizmetine verdim. Onu buğday ve yeni şarapla besledim. Senin için ne yapabilirim ki, oğlum?"
2Çünkü güçleri tükenmişti,Bileklerinin gücü ne işime yarardı?
1Davutun ölümü yaklaşınca, oğlu Süleymana şunları söyledi:
2"Herkes gibi ben de yakında bu dünyadan ayrılacağım. Güçlü ve kararlı ol.
27"İşte araştırdık, doğrudur,Onun için bunu dinle ve belle."
10RAB sözünü tuttu, beni yaşattı. İsrailliler çölden geçerken RABbin Musaya bu sözleri söylediği günden bu yana kırk beş yıl geçti. Şimdi seksen beş yaşındayım.
8Firavun, Yakupa, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.