Yaratilis 32:2
Onları görünce, "Tanrının ordugahı bu" diyerek oraya Mahanayim adını verdi.
Onları görünce, "Tanrının ordugahı bu" diyerek oraya Mahanayim adını verdi.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Yakup yoluna devam ederken, Tanrının melekleriyle karşılaştı.
29Yakup, "Lütfen adını söyler misin?" diye sordu. Ama adam, "Neden adımı soruyorsun?" dedi. Sonra Yakupu kutsadı.
30Yakup, "Tanrıyla yüzyüze görüştüm, ama canım bağışlandı" diyerek oraya Peniel adını verdi.
11Düşümde Tanrının meleği bana, 'Yakup!' diye seslendi. 'Buyur' dedim.
12Bana, 'Bak, bütün çiftleşen tekeler çizgili, noktalı ve kırçıl' dedi, 'Çünkü Lavanın sana yaptıklarının hepsini gördüm.
3Yakup Edom topraklarında, Seir ülkesinde yaşayan ağabeyi Esava önceden haberciler gönderdi.
4Onlara şu buyruğu verdi: "Efendim Esava şöyle deyin: Kulun Yakup diyor ki, 'Şimdiye kadar Lavanın yanında konuk olarak kaldım.
16Yakup uyanınca, "RAB burada, ama ben farkına varamadım" diye düşündü.
17Korktu ve, "Ne korkunç bir yer!" dedi, "Bu, Tanrının evinden başka bir yer olamaz. Burası göklerin kapısı."
15Oraya, Tanrının kendisiyle konuştuğu yere Beytel adını verdi.
9Yakup Paddan-Aramdan dönünce, Tanrı ona yine görünerek onu kutsadı.
1Tanrı Yakupa, "Git, Beytele yerleş" dedi, "Ağabeyin Esavdan kaçarken sana görünen Tanrıya orada bir sunak yap."
17Birinci köleye buyruk verdi: "Ağabeyim Esavla karşılaştığında, 'Sahibin kim, nereye gidiyorsun? Önündeki bu hayvanlar kimin?' diye sorarsa,
18'Kulun Yakupun' diyeceksin, 'Efendisi Esava armağan olarak gönderiyor. Kendisi de arkamızdan geliyor.' "
19İkinci ve üçüncü köleye, sürülerin peşinden giden herkese aynı buyruğu verdi: "Esavla karşılaştığınızda aynı şeyleri söyleyeceksiniz.
20'Kulun Yakup arkamızdan geliyor' diyeceksiniz." "Önden göndereceğim armağanla onu yatıştırır, sonra kendisini görürüm. Belki beni bağışlar" diye düşünüyordu.
21Böylece armağanı önden gönderip geceyi konakladığı yerde geçirdi.
6Haberciler geri dönüp Yakupa, "Ağabeyin Esavın yanına gittik" dediler, "Dört yüz adamla seni karşılamaya geliyor."
7Yakup çok korktu, sıkıldı. Yanındaki adamları, davarları, sığırları, develeri iki gruba ayırdı.
8"Esav gelir, bir gruba saldırırsa, hiç değilse öteki grup kurtulur" diye düşündü.
9Sonra şöyle dua etti: "Ey atam İbrahimin, babam İshakın Tanrısı RAB! Bana, 'Ülkene, akrabalarının yanına dön, seni başarılı kılacağım' diye söz verdin.
27Adam, "Adın ne?" diye sordu. "Yakup."
1Yakup baktı, Esav dört yüz adamıyla birlikte geliyor. Çocukları Leayla Rahele ve iki cariyeye teslim etti.
2O gece Tanrı bir görümde İsraile, "Yakup, Yakup!" diye seslendi. Yakup, "Buradayım" diye yanıtladı.
25Lavan Yakupa yetişti. Yakup çadırını Gilat dağlık bölgesine kurmuştu. Lavan da yakınlarıyla birlikte çadırını aynı yere kurdu.
6Yakup adamlarıyla birlikte Kenan ülkesindeki Luz -Beytel- Kentine geldi.
7Bir sunak yaparak oraya El-Beytel adını verdi. Çünkü ağabeyinden kaçarken Tanrı orada kendisine görünmüştü.
8Esav, "Karşılaştığım öbür topluluğun anlamı neydi?" diye sordu. Yakup, "Efendimi hoşnut etmek için" diye yanıtladı.
3RAB Yakupa, "Atalarının topraklarına, akrabalarının yanına dön" dedi, "Seninle olacağım."
4Bunun üzerine Yakup Rahelle Leayı sürüsünün bulunduğu kırlara çağırttı.
5Onlara, "Bakıyorum, babanız bana eskisi gibi davranmıyor" dedi, "Ama babamın Tanrısı benimle birlikte.
12Düşte yeryüzüne bir merdiven dikildiğini, başının göklere eriştiğini gördü. Tanrının melekleri merdivenden çıkıp iniyorlardı.
10Yakup, "Olmaz, eğer sevgini kazandımsa, lütfen armağanımı kabul et" diye karşılık verdi, "Senin yüzünü görmek Tanrının yüzünü görmek gibi. Çünkü beni kabul ettin.
2İbrahim karşısında üç adamın durduğunu gördü. Onları görür görmez karşılamaya koştu. Yere kapanarak birine,
3Yusufa, "Her Şeye Gücü Yeten Tanrı Kenan ülkesinde, Luzda bana görünerek beni kutsadı" dedi,
47Lavan taş yığınına Yegar-Sahaduta, Yakup ise Galet adını verdi. "Tanıklık yığını" anlamına gelir.
23Onları geçirdikten sonra sahip olduğu her şeyi de karşıya geçirdi.
5Esav kadınlarla çocuklara baktı. "Kim bu yanındakiler?" diye sordu. Yakup, "Tanrının kuluna lütfettiği çocuklar" dedi.