Yaratilis 41:47

Turkish Bible

Yedi bolluk yılı boyunca toprak çok ürün verdi.

Ek Kaynaklar

Atıf Yapılan Ayetler

  • Yar 26:12 : 12 İshak o ülkede ekin ekti ve o yıl ektiğinin yüz katını biçti. RAB onu kutsamıştı.
  • Mez 72:16 : 16 Ülkede bol buğday olsun,Dağ başlarında dalgalansın!Başakları Lübnan gibi verimli olsun,Kent halkı ot gibi serpilip çoğalsın!

Benzer Ayetler (AI)

Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.

  • Yar 41:48-49
    2 ayetler
    82%

    48Yusuf Mısırda yedi yıl içinde yetişen bütün ürünleri toplayıp kentlerde depoladı. Her kente o kentin çevresindeki tarlalarda yetişen ürünleri koydu.

    49Denizin kumu kadar çok buğday depoladı; öyle ki, ölçmekten vazgeçti. Çünkü buğday ölçülemeyecek kadar çoktu.

  • Yar 41:29-31
    3 ayetler
    80%

    29Mısırda yedi yıl bolluk olacak.

    30Sonra yedi yıl öyle bir kıtlık olacak ki, bolluk yılları hiç anımsanmayacak. Çünkü kıtlık ülkeyi kasıp kavuracak.

    31Ardından gelen kıtlık bolluğu unutturacak, çünkü çok şiddetli olacak.

  • Yar 41:34-36
    3 ayetler
    77%

    34Ülke çapında adamlar görevlendirmeli, bunlar yedi bolluk yılı boyunca ürünlerin beşte birini toplamalı.

    35Gelecek verimli yılların bütün yiyeceğini toplasınlar, firavunun yönetimi altında kentlerde depolayıp korusunlar.

    36Bu yiyecek, gelecek yedi kıtlık yılı boyunca Mısırda ihtiyat olarak kullanılacak, ülke kıtlıktan kırılmayacak."

  • Yar 41:53-54
    2 ayetler
    76%

    53Mısırda yedi bolluk yılı sona erdi.

    54Yusufun söylemiş olduğu gibi yedi kıtlık yılı başgösterdi. Bütün ülkelerde kıtlık vardı, ama Mısırın her yanında yiyecek bulunuyordu.

  • 14Yusuf sattığı buğdaya karşılık Mısır ve Kenandaki bütün paraları toplayıp firavunun sarayına götürdü.

  • Yar 41:56-57
    2 ayetler
    74%

    56Kıtlık bütün ülkeyi sarınca, Yusuf depoları açıp Mısırlılara buğday satmaya başladı. Çünkü kıtlık Mısırı boydan boya kavuruyordu.

    57Bütün ülkelerden insanlar da buğday satın almak için Mısır'a, Yusuf'a geliyordu. Çünkü kıtlık bütün dünyayı sarmıştı ve şiddetliydi.

  • 46Yusuf firavunun hizmetine girdiğinde otuz yaşındaydı. Firavunun huzurundan ayrıldıktan sonra bütün Mısırı dolaştı.

  • Yar 41:26-27
    2 ayetler
    73%

    26Yedi güzel inek yedi yıl demektir. Yedi güzel başak da yedi yıldır. Aynı anlama geliyor.

    27Daha sonra çıkan yedi cılız, çirkin inek ve doğu rüzgarının kavurduğu yedi solgun başaksa yedi yıl kıtlık olacağı anlamına gelir.

  • 24Ürün devşirdiğinizde, beşte birini firavuna vereceksiniz. Beşte dördünü ise tohumluk olarak kullanacak ve ailelerinizle, çocuklarınızla yiyeceksiniz."

  • 37Tarlalar ekip bağlar diksinler,Bol ürün alsınlar diye.

  • 6Çünkü iki yıldır ülkede kıtlık var, beş yıl daha sürecek. Kimse çift süremeyecek, ekin biçemeyecek.

  • 5Yine uykuya daldı, bu kez başka bir düş gördü: Bir sapta yedi güzel ve dolgun başak bitti.

  • 22"Bir de düşümde bir sapta dolgun ve güzel yedi başak bittiğini gördüm.

  • 7Cılız başaklar, yedi güzel ve dolgun başağı yuttular. Firavun uyandı, düş gördüğünü anladı.

  • Lev 25:20-21
    2 ayetler
    71%

    20Toprağımızı ekmez, ürünümüzü toplamazsak, yedinci yıl ne yiyeceğiz? diye sorarsanız,

    21altıncı yıl size öyle bir bereket göndereceğim ki, toprak üç yıllık ürün verecek.

  • 12Ayrıca babasıyla kardeşlerine ve babasının ev halkına, sahip oldukları çocukların sayısına göre yiyecek sağladı.

  • 27İsrail Mısırda Goşen bölgesine yerleşti. Orada mülk sahibi oldular, çoğalıp arttılar.

  • 1Kenan ülkesinde kıtlık şiddetlenmişti.

  • 18Irmaktan semiz ve güzel yedi inek çıktı. Sazlar arasında otlamaya başladılar.

  • Yar 47:17-18
    2 ayetler
    70%

    17Böylece davarlarını Yusufa getirdiler. Yusuf atlara, davar ve sığır sürülerine, eşeklere karşılık onlara yiyecek verdi. Bir yıl boyunca hayvanlarına karşılık onlara yiyecek sağladı.

    18O yıl geçince, ikinci yıl yine geldiler. Yusufa, "Efendim, gerçeği senden saklayacak değiliz" dediler, "Paramız tükendi, davarlarımızı da sana verdik. Canımızdan ve toprağımızdan başka verecek bir şeyimiz kalmadı.