Ibraniler 11:15
Ayrıldıkları ülkeyi düşünselerdi, geri dönmeye fırsatları olurdu.
Ayrıldıkları ülkeyi düşünselerdi, geri dönmeye fırsatları olurdu.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
16Ama onlar daha iyisini, yani göksel olanı arzu ediyorlardı. Bunun içindir ki, Tanrı onların Tanrısı olarak anılmaktan utanmıyor. Çünkü onlara bir kent hazırladı.
13Bu kişilerin hepsi imanlı olarak öldüler. Vaat edilenlere kavuşamadılarsa da bunları uzaktan görüp selamladılar, yeryüzünde yabancı ve konuk olduklarını açıkça kabul ettiler.
14Böyle konuşanlar bir vatan aradıklarını gösteriyorlar.
14Çünkü burada kalıcı bir kentimiz yoktur, biz gelecekteki kenti özlüyoruz.
10Çünkü gecikmeseydik, şimdiye dek iki kez gidip gelmiş olurduk."
15Eğer Onun ardınca yürümekten vazgeçerseniz, bütün bu halkı yine çölde bırakacak; siz de bu halkın yok olmasına neden olacaksınız."
5Bu konuda yine diyor ki, "Onlar huzur diyarıma asla girmeyecekler."
6Demek ki, bazılarının huzur diyarına gireceği kesindir. Daha önce iyi haberi almış olanlar söz dinlemedikleri için o diyara giremediler.
9İman sayesinde bir yabancı olarak vaat edilen ülkeye yerleşti. Aynı vaadin ortak mirasçıları olan İshak ve Yakupla birlikte çadırlarda yaşadı.
10Çünkü mimarı ve kurucusu Tanrı olan temelli kenti bekliyordu.
37onlar da tutsak oldukları ülkede pişmanlık duyup günahlarından döner, 'Günah işledik, yoldan sapıp kötülük yaptık' diyerek sana yakarırlarsa,
38tutsak oldukları ülkede candan ve yürekten sana dönerlerse, atalarına verdiğin ülkelerine, seçtiğin kente ve adına yaptırdığım tapınağa yönelip dua ederlerse,
27Dönmeye can attığınız ülkeye bir daha dönemeyeceksiniz."
38Dünya onlara layık değildi. Çöllerde, dağlarda, mağaralarda, yeraltı oyuklarında dolanıp durdular.
39İmanları sayesinde bunların hepsi Tanrının beğenisini kazandıkları halde, hiçbiri vaat edilene kavuşmadı.
40Bizden ayrı olarak yetkinliğe ermesinler diye, Tanrı bizim için daha iyi bir şey hazırlamıştı.
4Issız çöllerde dolaştılar,Yerleşecekleri kente giden bir yol bulamadılar.
39"Ne var ki, atalarımız onun sözünü dinlemek istemediler. Onu reddettiler, Mısıra dönmeyi özler oldular.
47onlar da tutsak oldukları ülkede pişmanlık duyup günahlarından döner, 'Günah işledik, yoldan sapıp kötülük yaptık' diyerek sana yakarırlarsa,
48tutsak oldukları ülkede candan ve yürekten sana dönerlerse, atalarına verdiğin ülkelerine, seçtiğin kente ve adına yaptırdığım tapınağına yönelip dua ederlerse,
19O zaman bir avuç insandınız,Sayıca az ve ülkeye yabancıydınız.
20Bir ulustan öbürüne,Bir ülkeden ötekine dolaşıp durdular.
21Çünkü doğruluk yolunu bilip de kendilerine emanet edilen kutsal buyruktan geri dönmektense, bu yolu hiç bilmemiş olmak onlar için daha iyi olurdu.
29Keşke bilge kişiler olsalardı, anlasalardı,Sonlarının ne olacağını düşünselerdi!
17Biliyorsunuz, Esav daha sonra kutsanma hakkını miras almak istediyse de geri çevrildi. Kutsanmak için gözyaşı döküp yalvarmasına karşın, vermiş olduğu kararın sonucunu değiştiremedi.
27Artık Onun ardından gitmedikleri,Yollarının hiçbirini dikkate almadıkları için.
6"Halkım yitik koyunlardır,Çobanları onları baştan çıkardı.Dağlarda başıboş dolandırdılar onları,Dağ, tepe avare dolaştılar,Kendi ağıllarını unuttular.
12O zaman bir avuç insandılar,Sayıca az ve ülkeye yabancıydılar.
13Bir ulustan öbürüne,Bir ülkeden ötekine dolaşıp durdular.
35Tanrının kayaları olduğunu,Yüce Tanrının kurtarıcıları olduğunu anımsıyorlardı.
11Ama bak, bunun karşılığını bize nasıl ödüyorlar! Bize miras olarak vermiş olduğun mülkünden bizi kovmaya geliyorlar.
7Eğer o ilk antlaşma kusursuz olsaydı, ikincisine gerek duyulmazdı.
26Mesih uğruna aşağılanmayı Mısır hazinelerinden daha büyük zenginlik saydı. Çünkü alacağı ödülü düşünüyordu.
17Firavun İsraillileri salıverdiğinde, Filist yöresi yakın olmasına karşın, Tanrı onları oradan götürmedi. Çünkü, "Halk savaşla karşılaşınca, düşüncelerini değiştirip Mısıra geri dönebilir" diye düşündü.
8Eğer Yeşu onları huzura kavuştursaydı, Tanrı daha sonra bir başka günden söz etmezdi.
19Yaşadıkları ülke iyi mi kötü mü, kentleri nasıl, surlu mu değil mi anlayın.
25"Yanıt şöyle olacak: 'Atalarının Tanrısı RAB kendilerini Mısırdan çıkardığında onlarla yaptığı antlaşmayı bıraktılar.
6'Mısırdan bizi çıkaran,Çölde, çukurlarla dolu çorak toprakta,Koyu karanlıkta kalan kurak toprakta,Kimsenin geçmediği,Kimsenin yaşamadığı topraktaBize yol gösteren RAB nerede?' diye sormadılar.
2Erdirebilseydi, kurban sunmaya son verilmez miydi? Çünkü tapınanlar bir kez günahlarından arındıktan sonra artık günahlılık duygusu kalmazdı.
9RABbe dönerseniz, kardeşlerinizi, oğullarınızı tutsak edenler onlara acıyıp bu ülkeye dönmelerine izin vereceklerdir. Çünkü Tanrınız RAB lütfeden, acıyan bir Tanrıdır. Ona dönerseniz, O da yüzünü sizden çevirmeyecektir."
28Yoksa bizi çıkardığın ülkenin halkı, 'RAB söz verdiği ülkeye götüremediği, onlardan nefret ettiği için çölde yok etmek amacıyla onları Mısırdan çıkardı' diyecek.
42Anımsamadılar Onun güçlü elini,Kendilerini düşmandan kurtardığı günü,
39Onların yalnızca insan olduğunu anımsadı,Geçip giden, dönmeyen bir rüzgar gibi.
14Ama soyuna kölelik yaptıran ulusu cezalandıracağım. Sonra soyun oradan büyük mal varlığıyla çıkacak.
1Bu nedenle, akıntıya kapılıp sürüklenmemek için işittiklerimizi daha çok önemsemeliyiz.
3Çünkü Rabbin iyiliğini tattınız.
6Otlaklara sahip olunca doydular,Doyunca gurura kapıldılar;Bu yüzden unuttular beni.