Yesaya 14:12
Ey parlak yıldızfö, seherin oğlu,Göklerden nasıl da düştün!Ey ulusları ezip geçen,Nasıl da yere yıkıldın!
Ey parlak yıldızfö, seherin oğlu,Göklerden nasıl da düştün!Ey ulusları ezip geçen,Nasıl da yere yıkıldın!
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
13İçinden, "Göklere çıkacağım" dedin,"Tahtımı Tanrının yıldızlarından daha yükseğe koyacağım;İlahların toplandığı dağda,Safonun doruğunda oturacağım.
14Bulutların üstüne çıkacak,Kendimi Yüceler Yücesiyle eşit kılacağım."
15Ancak ölüler diyarına,Ölüm çukurunun dibineİndirilmiş bulunuyorsun.
16Seni görenler bakıp bakıp şöyle düşünecekler:"Dünyayı sarsan, ülkeleri titreten,Yeryüzünü çöle çeviren,Kentleri yerle bir eden,Tutsakları evlerine salıvermeyen adam bu mu?"
8Lübnanın çam ve sedir ağaçları bileKralın yok oluşuna seviniyor."Onun ölümünden beri kimse bizi kesmeye gelmiyor" diyorlar.
9Toprağın altındaki ölüler diyarıBabil Kralını karşılamak için sabırsızlanıyor.Onun gelişi ölüleri,Dünyanın eski önderlerini heyecanlandırıyor;Ulusları yönetmiş krallarıTahtlarından ayağa kaldırıyor.
10Hepsi ona seslenip diyecekler ki,"Sen de bizim gibi gücünü yitirdin,Bize benzedin."
11Görkemin de çenklerinin sesi deÖlüler diyarına indirildi.Altında kurtlar kaynaşacak,Üstünü kurtçuklar kaplayacak.
14Meshedilmiş, koruyucu bir Keruv olarakSeni oraya yerleştirdim.Tanrının kutsal dağındaydın,Yanan taşlar arasında dolaştın.
15Yaratıldığın gündenSende kötülük bulunana dekYollarında kusursuzdun.
16Ticaretinin bolluğundanZorbalıkla doldunVe günah işledin.Bu yüzden kirli bir şey gibiSeni Tanrının dağından attım,Yanan taşların arasından kovdum,Ey koruyucu Keruv.
17Güzelliğinden ötürüGurura kapıldın,Görkeminden ötürüBilgeliğini bozdun.Böylece seni yere attım,Kralların önünde seni yüzkarası yaptım.
18İşlediğin pek çok günahVe ticaretteki hileciliğin yüzündenKutsal yerlerini kirlettin.Seni yakıp yok edecekBir ateş çıkardım içinden,Bütün seyredenlerin gözü önündeSeni yeryüzünde küle çevirdim.
18İsa onlara şöyle dedi: "Şeytanın gökten yıldırım gibi düştüğünü gördüm.
16Ölüm çukuruna inenlerle birlikte onu ölüler diyarına indirdiğimde, yıkılışının gürültüsünden ulusları titrettim. O zaman Aden Bahçesindeki bütün ağaçlar, Lübnanın en seçkin, en iyi, bol sulanan ağaçları yerin derinliklerinde avunç buldu.
9Büyük ejderha -İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan- melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.
10" 'Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Ağaç büyüyüp boy attığı, tepesi bulutlara eriştiği, büyüklüğünden ötürü gurura kapıldığı için
12RAB surlarındaki yüksek burçlarıDevirip yıkacak, yerle bir edecek.
44Görkemine son verdin,Tahtını yere çaldın.
19Ama sen reddedilen bir dal gibiMezarından dışarı atıldın;Bedenleri kılıçla delinipÖlüm çukurunun dibine atılmış ölülerle örtülüsün;Ayak altında çiğnenen leş gibisin.
19Seni görevden alacak,Makamından alaşağı edeceğim.
19"Ey İsrail, senin yüceliğin yüksek tepelerinde yok oldu!Güçlüler nasıl da yere serildi!
4Alçaltılacaksın, yerin altından konuşacak,Toz toprak içinden boğuk boğuk sesleneceksin.Sesin ölü sesi gibi yerden,Sözlerin fısıltı gibi toprağın içinden çıkacak.
12Bunun için, ey gökler ve orada yaşayanlar, Sevinin! Vay halinize, yer ve deniz! Çünkü İblis zamanının az olduğunu bilerek Büyük bir öfkeyle üzerinize indi."
15Ya sen, ey Kefarnahum, göğe mi çıkarılacaksın? Hayır, ölüler diyarına indirileceksin!
16Saçtığın dehşet ve yüreğindeki gururSeni aldattı.Sen ki, kaya kovuklarında yaşıyor,Tepenin doruğunu elinde tutuyorsun.Yuvanı kartal gibi yükseklerde kursan da,Oradan indireceğim seni" diyor RAB. Edomun başkentinin adıydı.
23Ulakların aracılığıyla Rabbi aşağıladın.Bir sürü savaş arabamla dağların tepesine,Lübnanın doruklarına çıktım, dedin.Yüksek sedir ağaçlarını, seçme çamlarını kestim,Lübnanın en iç noktalarına,Gür ormanlarına ulaştım.
23Sen kimi aşağıladın, kime küfrettin?Kime sesini yükselttin?İsrailin Kutsalına tepeden baktın!
24Uşakların aracılığıyla Rabbi aşağıladın.Bir sürü savaş arabamla dağların tepesine,Lübnanın doruklarına çıktım, dedin.Yüksek sedir ağaçlarını, seçme çamlarını kestim,Lübnanın en uzak tepelerine,Gür ormanlarına ulaştım.
12"İnsanoğlu, Sur Kralı için bir ağıt yak. Ona diyeceksin ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: " 'Kusursuzlukta örnek biriydin,Bilgeliğin ve güzelliğin eksiksizdi.
9"Yere kapanıp bana taparsan, bütün bunları sana vereceğim" dedi.
31"İşte, sana karşıyım, ey küstah!"Diyor Her Şeye Egemen Egemen RAB."Çünkü senin günün,Seni cezalandıracağım zaman geldi.
7Ben de yabancıları, en acımasız uluslarıÜzerine göndereceğim.Bilgeliğinin güzelliğine kılıç çekecek,Görkemini kirletecekler.
2"İnsanoğlu, Sur önderine de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: " 'Gurura kapılıpBen tanrıyım,Denizlerin bağrında,Tanrının tahtında oturuyorum dedin.Kendini Tanrı sandın,Oysa sen Tanrı değil, insansın.
18Gerçekten onları kaygan yere koyuyor,Yıkıma sürüklüyorsun.
9İblis Onu Yeruşalime götürüp tapınağın tepesine çıkardı. "Tanrının Oğluysan, kendini buradan aşağı at" dedi.
20ölüm çukuruna inenlerle birlikte seni eski zaman insanlarının yanına indireceğim. Ölüm çukuruna inenlerle birlikte eski kalıntılar arasına, yeryüzünün derinliklerine yerleştireceğim. Öyle ki, bir daha dönüp yaşayanlar diyarında yerini almayasınfö.
10Göklerin ordusuna erişinceye dek büyüdü. Gökteki ordudan ve yıldızlardan bazılarını yeryüzüne düşürdü, ayakları altına alıp çiğnedi.
14Yüksek sesle, 'Ağacı ve dallarını kesin, yapraklarını yolun, meyvesini atın' diye bağırdı, 'Altında barınan hayvanlarla dallarına tüneyen kuşlar kaçsın.
1Bundan sonra büyük yetkiye sahip başka bir meleğin gökten indiğini gördüm. Yeryüzü onun görkemiyle aydınlandı.
6Ona, "Bütün bunların yönetimini ve zenginliğini sana vereceğim" dedi. "Bunlar bana teslim edildi, ben de dilediğim kişiye veririm.
2Ey çam ağacı, haykır!Sedir ağacı yıkıldı,Ulu ağaçlar yok oldu!Haykırın, ey Başan meşeleri,Gür ormanın ağaçları devrildi!
5Sen gündüz tökezleyeceksin,Peygamber de gece seninle birlikte,Yok edeceğim anneni.
10Gökteki yıldızlarla takımyıldızlar ışımayacak,Doğan güneş kararacak, ay ışığını vermez olacak.
4Babil Kralını alaya alarak,"Halkı ezenin nasıl da sonu geldi!" diyecekler,"Zorbalığı nasıl da sona erdi!"
18Yıkımın olduğu günKıyı halkları titreyecek,Orada yaşayanlarÇöküşüne şaşacaklar.'