Eyüp 15:24
Acı ve sıkıntı onu yıldırır,Savaşa hazır bir kral gibi onu yener.
Acı ve sıkıntı onu yıldırır,Savaşa hazır bir kral gibi onu yener.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
20Kötü insan yaşamı boyunca kıvranır,Zorbaya ayrılan yıllar sayılıdır.
21Dehşet sesleri kulağından eksilmez,Esenlik içindeyken soyguncunun saldırısına uğrar.
22Karanlıktan kurtulabileceğine inanmaz,Kılıç onu gözler.
23'Nerede?' diyerek ekmek ardınca dolaşır,Karanlık günün yanıbaşında olduğunu bilir.
25Çünkü Tanrıya el kaldırmış,Her Şeye Gücü Yetene meydan okumuş,
11Dehşet saracak onu her yandan,Her adımında onu kovalayacak.
12Gücünü kıtlık kemirecek,Tökezleyince, felaket yanında bitiverecek.
22Varlık içinde yokluk çekecek,Sıkıntı tepesine binecek.
23Karnını tıka basa doyurduğunda,Tanrı kızgın öfkesini ondan çıkaracak,Üzerine gazap yağdıracak.
24Demir silahtan kaçacak olsa,Tunç ok onu delip geçecek.
14Benimle ilgili kararını yerine getirir,Daha nice tasarısı vardır.
15Bu yüzden dehşete düşerim huzurunda,Düşündükçe korkarım Ondan.
16Tanrı cesaretimi kırdı,Her Şeye Gücü Yeten beni yıldırdı.
22Tanrı, gücüyle zorbaları yok eder,Harekete geçince zorbaların yaşama umudu kalmaz.
23Tanrı onlara güven verir, Ona güvenirler,Ama gözü yürüdükleri yoldadır.
20Dehşet onu sel gibi basar,Kasırga gece kapar götürür.
14Güvenli çadırından atılacak,Dehşet kralının önüne sürüklenecek.
34Yokluk bir haydut gibi,Yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine.
10Bu yüzden her yanın tuzaklarla çevrili,Ansızın gelen korkuyla yılıyorsun,
6Çadırındaki ışık karanlığa dönecek,Yanındaki kandil sönecek.
7Adımlarının gücü zayıflayacak,Kurduğu düzene kendi düşecek.
22Acımasızca üzerine eser,Elinden kaçmaya çalışırken.
25Korktuğum,Çekindiğim başıma geldi.
3Evet, dönüp dönüp bütün gün bana elini kaldırıyor.
9Başına sıkıntı geldiğinde,Tanrı feryadını duyar mı?
9Onu yakalamak için umutlanma,Görünüşü bile insanın ödünü patlatır.
26Koyu karanlık onun hazinelerini gözlüyor.Körüklenmemiş ateş onu yiyip bitirecek,Çadırında artakalanı tüketecek.
27Suçunu gökler açığa çıkaracak,Yeryüzü ona karşı ayaklanacak.
11Yollarımı saptırdı, paraladı,Mahvetti beni.
5Ama şimdi senin başına gelince gücüne gidiyor,Sana dokununca yılgınlığa düşüyorsun.
25Ayağa kalktı mı güçlüler dehşete düşer,Çıkardığı gürültüden ödleri patlar.
14Bedenimde gedik üstüne gedik açıyor,Dev gibi üzerime saldırıyor.
22dünyaya da baksalar sıkıntıdan, karanlıktan, korkunç karanlıktan başka bir şey görmeyecekler. Kovulacakları yer koyu karanlıktır.
19İnsan yatağında acılarla,Kemiklerinde dinmez sızılarla yola getirilir.
18Işıktan karanlığa sürülecek,Dünyadan kovulacak.
20Onu hep yenersin, yok olup gider,Çehresini değiştirir, uzağa gönderirsin.
22Ancak kendi canının acısını duyar,Yalnız kendisi için yas tutar."
10Yine de Tanrı bana karşı bahane arıyor,Beni düşman görüyor.
28Yıkılmış kentlerde,Taş yığınına dönmüş oturulmaz evlerde oturacak,
23Çünkü Tanrıdan gelecek beladan korkarım,Onun görkeminden ötürü böyle bir şey yapamam.
11Yokluk bir haydut gibi,Yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine.
17Çünkü zifiri karanlık, sabahıdır onların,Karanlığın dehşetiyle dostturlar.
24"Kuşkusuz düşenin dostu olmaz,Felakete uğrayıp yardım istediğinde.
21Ayakları toprağı şiddetle eşer,Gücünden ötürü sevinçle coşar,Savaşçının üstüne yürür.
20Batıdakiler onun yıkımına şaşacak,Doğudakiler dehşet içinde bakacak.
5Kaygısızlar felaketi küçümser,Ayağı kayanı umursamaz.
9Kaleyi ansızın yıkar,Surlu kenti yerle bir eder.
23Ok kılıfı, parıldayan mızrak ve palaÜzerinde takırdar atın.
16Sesini duyunca yüreğim hopladı,Seğirdi dudaklarım,Kemiklerim eridi sanki,Çözüldü dizlerimin bağı.Ama bize saldıran halkın felakete uğrayacağı günüSabırla bekleyeceğim.