Eyüp 21:34
"Boş laflarla beni nasıl avutursunuz?Yanıtlarınızdan çıkan tek sonuç yalandır."
"Boş laflarla beni nasıl avutursunuz?Yanıtlarınızdan çıkan tek sonuç yalandır."
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Eyüp şöyle yanıtladı:
2"Buna benzer çok şey duydum,Oysa siz avutmuyor, sıkıntı veriyorsunuz.
3Boş sözleriniz hiç sona ermeyecek mi?Nedir derdiniz, boyuna karşılık veriyorsunuz?
11Az mı geliyor Tanrının avutması sana,Söylediği yumuşak sözler?
12Niçin yüreğin seni sürüklüyor,Gözlerin parıldıyor,
18Neden sürekli acı çekiyorum?Neden yaram ağır ve umarsız?Benim için aldatıcı bir dere,Güvenilmez bir pınar mı olacaksın?
12Aslında siz, hepiniz gördünüz bunu,Öyleyse ne diye boş boş konuşuyorsunuz?
33Vadi toprağı tatlı gelir ona,Herkes ardından gider,Önüsıra gidenlerse sayısızdır.
1Eyüp şöyle yanıtladı:
2"Sözümü dikkatle dinleyin,Bana verdiğiniz avuntu bu olsun.
18Üzüntüm avutulamaz,Yüreğim baygın,
25"Böyle değilse, kim beni yalancı çıkarabilir,Söylediklerimin boş olduğunu gösterebilir?"
28"Şimdi lütfedip bana bakın,Yüzünüze karşı yalan söyleyecek değilim ya.
3Saçmalıkların karşısında sussun mu insanlar?Sen alay edince kimse seni utandırmasın mı?
22Madem incitmek istemediğim doğru kişinin cesaretini yalanlarınızla kırdınız ve canını kurtarmak için kötü kişiyi kötü yolundan dönmemeye yüreklendirdiniz,
21Öyle ki, güvenilir, doğru sözleri bilesin,Böylece seni gönderene güvenilir yanıt verebilesin.
3Gözlerini böyle birine mi dikiyorsun,Yargılamak için önüne çağırıyorsun?
28'Büyük adamın evi nerede?' diyorsunuz,'Kötülerin çadırları nerede?'
24Niçin yüzünü gizliyorsun,Beni düşman gibi görüyorsun? çağrıştırıyor, bu yolla bir söz sanatı yapılmış.
4"Ben yanıtlayayım seniVe arkadaşlarını.
4"Yakınmam insana mı karşı?Niçin sabırsızlanmayayım?
8Ne var ki, sizler işe yaramaz aldatıcı sözlere güveniyorsunuz.
5Ağzımdan çıkan sözlerle yüreklendirir,Dudaklarımdan dökülen avutucu sözlerle yatıştırırdım sizi.
6"Konuşsam bile acım dinmez,Sussam ne değişir?
1Eyüp şöyle yanıtladı:
2"Ne zamana dek beni üzecek,Sözlerinizle ezeceksiniz?
20Birkaç günlük ömrüm kalmadı mı?Beni rahat bırak da biraz yüzüm gülsün;
2Çevremi alaycılar kuşatmış,Gözümü onların aşağılamasıyla açıp kapıyorum.
10Yine avunur,Amansız derdime karşın sevinirdim,Çünkü Kutsal Olanın sözlerini yadsımadım.
4Sizlerse yalan düzüyorsunuz,Hepiniz değersiz hekimlersiniz.
21İnlediğimi duydular,Beni avutan olmadı.Bütün düşmanlarım başıma gelen felaketi duydu,Sen yaptın diye sevinçten coştular.İlan ettiğin günü getir,Onlar da benim gibi olsunlar.
20Hakaret kalbimi kırdı, dertliyim,Acılarımı paylaşacak birini bekledim, çıkmadı,Avutacak birini aradım, bulamadım.
1Eyüp şöyle yanıtladı:
15Umudum nerede?Kim benim için umut görebilir?
16"Ağlıyorum bunlara,Gözlerimden yaşlar boşanıyor;Çünkü beni avutan,Canımı tazeleyen benden uzak.Çocuklarım şaşkına döndü,Çünkü düşmanım üstün çıktı."
15Bana, "Hani, RABbin sözü nerede?Haydi, gelsin yerine bakalım" deyip duruyorlar.
22Sonra beni çağır, yanıtlayayım,Ya da bırak ben konuşayım, sen yanıtla.
2Ey insanlar, ne zamana dekOnurumu utanca çevireceksiniz?Ne zamana dek boş şeylere gönül verecek,Yalan peşinde koşacaksınız?
4"Bilmiyor musun eskiden beri,İnsan dünyaya geldiğinden beri,
1Eyüp şöyle yanıtladı:
29Madem suçlanacağım,Neden boş yere uğraşayım?
3Bilge olmayana ne öğütler verdin!Sağlam bilgiyi pek güzel öğrettin!
19Başına çifte felaket geldi, kim başsağlığı dileyecek?Yıkım ve kırım, kıtlık ve kılıç.Nasıl avutayım seni?
12Bütün dikkatimi size çevirdim.Ama hiçbiriniz Eyüpün haksızlığını kanıtlayamadı,Onun söylediklerine karşılık veremedi.
5Kendinizi gerçekten benden üstün görüyor,Utancımı bana karşı kullanıyorsanız,
28Eğer, 'Sıkıntının kökü onda olduğu içinOnu kovalım' diyorsanız,
14Tanrı yargıladığında ne yaparım?Hesap sorduğunda ne yanıt veririm?
1Eyüp şöyle yanıtladı:
29Size ilişkin görümler aldatıcıdır,Açılan fal yalandır.Öldürülecek kötülerin enseleri üzerineYerleştirileceksin, ey kılıç!Onların günü yaklaştı,Sonunda yargı günleri geldi.
6Senin güvendiğin Tanrıdan korkun değil mi,Umudun kusursuz yaşamında değil mi?