Eyüp 40:24
Gözleri açıkken kim onu tutabilir,Kim kancayla burnunu delebilir?
Gözleri açıkken kim onu tutabilir,Kim kancayla burnunu delebilir?
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
23Irmak coşsa bile o ürkmez,Güvenlik içindedir,Şeria Irmağı boğazına dayansa bile.
1"Livyatanı çengelle çekebilir misin,Dilini halatla bağlayabilir misin? olarak bilinmiyor. Timsah ya da soyu tükenmiş bir hayvan olduğu sanılıyor.
2Burnuna sazdan ip takabilir misin,Kancayla çenesini delebilir misin?
3Yalvarıp yakarır mı sana,Tatlı tatlı konuşur mu?
18Aksırması ışık saçar,Gözleri şafak gibi parıldar.
19Ağzından alevler fışkırır,Kıvılcımlar saçılır.
20Kaynayan kazandan,Yanan sazdan çıkan duman gibiBurnundan duman tüter.
21Soluğu kömürleri tutuşturur,Alev çıkar ağzından.
22Boynu güçlüdür,Dehşet önü sıra gider.
6Balıkçılar onun üzerine pazarlık eder mi?Tüccarlar aralarında onu böler mi?
7Derisini zıpkınlarla,Başını mızraklarla doldurabilir misin?
22Kesimevine götürülen öküz gibiHemen izledi onu delikanlı;Tuzağa düşen geyik gibi,
23Ciğerini bir ok delene kadar;Kapana koşan bir kuş gibi,Bunun yaşamına mal olacağını bilmeden.
8Ayakları onu ağa götürecek,Kendi ayağıyla tuzağa basacak.
9Topuğu kapana girecek,Tuzak onu kapacak.
10Toprağa gizlenmiş bir ilmek,Yoluna koyulmuş bir kapan bekliyor onu.
20Sen misin onu çekirge gibi sıçratan,Gururlu kişnemesiyle korku saçtıran?
21Ayakları toprağı şiddetle eşer,Gücünden ötürü sevinçle coşar,Savaşçının üstüne yürür.
22Korkuya güler, hiçbir şeyden yılmaz,Kılıç önünde geri adım atmaz.
23Ok kılıfı, parıldayan mızrak ve palaÜzerinde takırdar atın.
24Coşku ve heyecanla uzaklıkları yutar,Boru çalınca duramaz yerinde.
25Boru çaldıkça, 'Hi!' diye kişner,Savaş kokusunu, komutanların gürleyen sesini,Savaş çığlıklarını uzaklardan duyar.
10Kayaların içinden tüneller açar,Gözleri değerli ne varsa görür.
11Irmakların kaynağını tıkar,Gizli olanı ışığa çıkarır.
9Gizli yerlerde pusuya yatarÇalılıktaki aslan gibi,Kapmak için mazlumu beklerVe ağına düşürüp yakalar.
29Oradan gözetliyor yiyeceğini,Gözleri avını uzaktan seçiyor.
5Tuzak kurulmamışsa,Yerdeki kapana kuş düşer mi?İçine bir şey düşmedikçeKapan yerden fırlar mı?
13Onun giysisinin önünü kim açabilir?Kim onun iki katlı zırhını delebilir? (bkz. Septuaginta), Masoretik metin "Kim çift gem takmak için ona yaklaşabilir?"
14Ağzının kapılarını açmaya kim yeltenebilir,Dehşet verici dişleri karşısında?
15Sımsıkı kenetlenmiştirSırtındakifö sıra sıra pullar, Masoretik metin "Gurur duyduğu".
23Tanrı onlara güven verir, Ona güvenirler,Ama gözü yürüdükleri yoldadır.
13Tutsa, bırakmasa,Damağının altına saklasa bile,
21"Tanrının gözleri insanların yolundan ayrılmaz,Attıkları her adımı görür.
24Demir silahtan kaçacak olsa,Tunç ok onu delip geçecek.
29Bana duyduğun öfkeden,Kulağıma erişen küstahlığından ötürüHalkamı burnuna, gemimi ağzına takacak,Seni geldiğin yoldan geri çevireceğim.
16Kobra zehiri emecek,Engereğin zehir dişi onu öldürecek.
17Akarsuların, bal ve ayran akan derelerinSefasını süremeyecek.
39"Dişi aslanlar için sen avlanabilir misin,Genç aslanların karnını doyurabilir misin,
40İnlerine sindikleri,Çalılıkta pusuya yattıkları zaman?
7Yırtıcı kuş yolu bilmez,Doğanın gözü onu görmemiştir.
12Evet, O avını kaparsa, kim Onu durdurabilir?Kim Ona, 'Ne yapıyorsun' diyebilir?
7Yol kenarındaki dereden su içecek;Bu yüzden başını dik tutacak.
12Niçin yüreğin seni sürüklüyor,Gözlerin parıldıyor,
11Çünkü O yalancıları tanır,Kötülüğü görür de dikkate almaz mı?
6Kulakları var, duymazlar,Burunları var, koku almazlar,
20Yıkımlarını kendi gözleriyle görsünler,Her Şeye Gücü Yetenin gazabını içsinler.
9Onu yakalamak için umutlanma,Görünüşü bile insanın ödünü patlatır.
28Soluğu adam boynuna dek yükselmiş taşkın ırmak gibi.Ulusları elekten geçirecek, değersizleri ayıracak,Halkların ağzına yoldan saptıran bir gem takacak.
30Keskin çömlek parçaları gibidir karnının altı,Döven gibi uzanır çamura.
30Göz kırpmak düzenbazlığa,Sinsi gülücükler kötülüğe işarettir.