Eyüp 41:16
Öyle yakındır ki birbirineAralarından hava bile geçmez.
Öyle yakındır ki birbirineAralarından hava bile geçmez.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
17Birbirlerine geçmişler,Yapışmış, ayrılmazlar.
18Aksırması ışık saçar,Gözleri şafak gibi parıldar.
14Ağzının kapılarını açmaya kim yeltenebilir,Dehşet verici dişleri karşısında?
15Sımsıkı kenetlenmiştirSırtındakifö sıra sıra pullar, Masoretik metin "Gurur duyduğu".
23Etinin katmerleri birbirine yapışmış,Sertleşmiş üzerinde, kımıldamazlar.
24Göğsü taş gibi serttir,Değirmenin alt taşı gibi sert.
10Biri düşerse, öteki kaldırır.Ama yalnız olup da düşenin vay haline!Onu kaldıran olmaz.
11Ayrıca iki kişi birlikte yatarsa, birbirini ısıtır.Ama tek başına yatan nasıl ısınabilir?
12Yalnız biri yenik düşer,Ama iki kişi direnebilir.Üç kat iplik kolay kolay kopmaz.
38Toprak sertleşipParçaları birbirine yapışınca?
9Kanatları birbirine değerek dosdoğru ilerliyor, ilerlerken sağa sola dönmüyordu.
23Kubbenin altında kanatlarının biri öbürünün kanatlarına doğru açılmıştı. Her birinin bedenini örten başka iki kanadı vardı.
6Balıkçılar onun üzerine pazarlık eder mi?Tüccarlar aralarında onu böler mi?
7Derisini zıpkınlarla,Başını mızraklarla doldurabilir misin?
30Sular taş gibi katılaşıpEnginin yüzü donunca?
1"Livyatanı çengelle çekebilir misin,Dilini halatla bağlayabilir misin? olarak bilinmiyor. Timsah ya da soyu tükenmiş bir hayvan olduğu sanılıyor.
2Burnuna sazdan ip takabilir misin,Kancayla çenesini delebilir misin?
25İşte uçsuz bucaksız denizler,İçinde kaynaşan sayısız canlılar,Büyük küçük yaratıklar.
26Orada gemiler dolaşır,İçinde oynaşsın diye yarattığın Livyatan da orada.
17İki değneği yan yana getirerek birleştir. Öyle ki, elinde bir değnek gibi olsun.
17Kuyruğunu sedir ağacı gibi sallıyor,Sımsıkıdır uyluk lifleri.
18Kemikleri tunç borular,Kaburgaları demir çubuklar gibidir.
6Herkes komşusuna yardım ediyor,Kardeşine, "Güçlü ol" diyor.
7Zanaatçı kuyumcuyu yüreklendiriyor,Madeni çekiçle düzleyen,"Lehim iyi oldu" diyerek örse vuranı yüreklendiriyor.Kımıldamasın diye putu yerine çiviliyor.
15Kildaniler onları oltayla, ağla,Serpme ağla tutar gibi tutuyorVe sevinç çığlıkları atıyorlar.
17Kulakları var, duymazlar,Soluk alıp vermezler.
8Bulutların içine suları sarar,Bulutlar yırtılmaz onların ağırlığı altında.
10Yürekleri yağ bağlamış,Ağızları büyük laflar ediyor.
31Derin suları kaynayan kazan gibi fokurdatır,Denizi merhem çömleği gibi karıştırır.
32Ardında parlak bir iz bırakır,İnsan enginin saçları ağarmış sanır.
8Hayvanlar kovuklarına girer,İnlerinde otururlar.
31Güçlü adamlarınız kıtık gibi,Yaptıkları işler kıvılcım gibi olacak;İkisi birlikte yanacak ve söndüren olmayacak."
26Üzerine gidildi mi ne kılıç işler,Ne mızrak, ne cirit, ne de kargı.
8İtişip kakışmadan,Her biri kendi yolundan yürüyor. Savunma hatlarını yarıp geçiyorlar,Sırayı bozmadan.
29Bu köşe çerçevelerinin alt tarafı ayrı kaldı, üst tarafı ise birinci halkayla birleştirildi. İki köşeyi oluşturan iki çerçeveyi aynı biçimde yaptı.
10Suların yüzeyine sınır çizerIşıkla karanlığın ayrıldığı yerde.
8Gökteki kuşları, denizdeki balıkları,Denizde kıpırdaşan bütün canlıları.
18Dökme tunç bir ayna kadar sert olan gökkubbeyiOnunla birlikte yayabilir misin?
9Bir sınır koydun önlerine,Geçmesinler, gelip yeryüzünü bir daha kaplamasınlar diye.
5Beni çepeçevre kuşattın,Elini üzerime koydun.
6Kaldıramam böylesi bir bilgiyi,Başa çıkamam, erişemem.
6Bu yüzden gurur onların gerdanlığı,Zorbalık onları örten bir giysi gibidir.
17Ama kurak mevsimde akmayan,Sıcakta yataklarında tükenen dereler...İşte öyle aldattılar beni.
14Mühür basılan balçık gibi biçim değiştirir yeryüzü,Giysi kıvrımları gibi göze çarpar.
14Onun yıktığı onarılamaz,Onun hapsettiği kişi özgür olamaz.
9Ölçüleri yeryüzünden uzun,Denizden geniştir.
16RABbin kitabını okuyup araştırın: Bunlardan hiçbiri eksik kalmayacak, eşten yoksun hiçbir hayvan olmayacak. Çünkü bu buyruk RABbin ağzından çıktı, Ruhu da onları toplayacak.
3Ne söz geçer orada, ne de konuşma,Sesleri duyulmaz.