Yuhanna 21:5
İsa, "Çocuklar, balığınız yok mu?" diye sordu. "Yok" dediler.
İsa, "Çocuklar, balığınız yok mu?" diye sordu. "Yok" dediler.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
31Bu arada öğrencileri Ona, "Rabbî, yemek ye!" diye rica ediyorlardı.
32Ama İsa, "Benim, sizin bilmediğiniz bir yiyeceğim var" dedi.
33Öğrenciler birbirlerine, "Acaba biri Ona yiyecek mi getirdi?" diye sordular.
8Öbür öğrenciler balık dolu ağı çekerek tekneyle geldiler. Çünkü karadan ancak iki yüz arşın kadar uzaktaydılar.
9Karaya çıkınca orada yanan bir kömür ateşi, ateşin üzerinde balık ve ekmek gördüler.
10İsa onlara, "Şimdi tuttuğunuz balıklardan getirin" dedi.
13İsa, "Onlara siz yiyecek verin" dedi. "Beş ekmekle iki balıktan başka bir şeyimiz yok" dediler. "Yoksa bunca halk için yiyecek almaya biz mi gidelim?"
15Akşama doğru öğrencileri yanına gelip, "Burası ıssız bir yer" dediler, "Vakit de geç oldu. Halkı salıver de köylere gidip kendilerine yiyecek alsınlar."
16İsa, "Gitmelerine gerek yok, onlara siz yiyecek verin" dedi.
17Öğrenciler, "Burada beş ekmekle iki balıktan başka bir şeyimiz yok ki" dediler.
18İsa, "Onları buraya, bana getirin" dedi.
19Halka çayıra oturmalarını buyurduktan sonra, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri bölüp öğrencilerine verdi, onlar da halka dağıttılar.
20Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan on iki sepet dolusu topladılar.
21Yemek yiyenlerin sayısı, kadın ve çocuklar hariç, yaklaşık beş bin erkekti.
6İsa, "Ağı teknenin sağ yanına atın, tutarsınız" dedi. Bunun üzerine ağı attılar. O kadar çok balık tuttular ki, artık ağı çekemez olmuşlardı.
33Öğrenciler kendisine, "Böyle ıssız bir yerde bu kadar kalabalığı doyuracak ekmeği nereden bulalım?" dediler.
34İsa, "Kaç ekmeğiniz var?" diye sordu. "Yedi ekmekle birkaç küçük balığımız var" dediler.
12İsa onlara, "Gelin, yemek yiyin" dedi. Öğrencilerden hiçbiri Ona, "Sen kimsin?" diye sormaya cesaret edemedi. Çünkü Onun Rab olduğunu biliyorlardı.
13İsa gidip ekmeği aldı, onlara verdi. Aynı şekilde balıkları da verdi.
37İsa ise, "Onlara siz yiyecek verin" diye karşılık verdi. Öğrenciler İsaya, "Gidip iki yüz dinarlık ekmek alıp onlara yedirelim mi yani?" diye sordular.
38İsa onlara, "Kaç ekmeğiniz var, gidin bakın" dedi. Öğrenip geldiler, "Beş ekmekle iki balığımız var" dediler.
3Simun Petrus ötekilere, "Ben balık tutmaya gidiyorum" dedi. Onlar, "Biz de seninle geliyoruz" dediler. Dışarı çıkıp tekneye bindiler. Ama o gece bir şey tutamadılar.
4Sabah olurken İsa kıyıda duruyordu. Ne var ki öğrenciler, Onun İsa olduğunu anlamadılar.
41Sevinçten hâlâ inanamayan, şaşkınlık içindeki öğrencilerine, "Sizde yiyecek bir şey var mı?" diye sordu.
1O günlerde yine büyük bir kalabalık toplanmıştı. Yiyecek bir şeyleri olmadığı için İsa öğrencilerini yanına çağırıp, "Halka acıyorum" dedi. "Üç gündür yanımdalar, yiyecek hiçbir şeyleri yok.
16"Siz de mi hâlâ anlamıyorsunuz?" diye sordu İsa.
4Öğrencileri buna karşılık, "Böyle ıssız bir yerde bu kadar kişiyi doyuracak ekmeği insan nereden bulabilir?" dediler.
5İsa, "Kaç ekmeğiniz var?" diye sordu. "Yedi tane" dediler.
5İsa başını kaldırıp büyük bir kalabalığın kendisine doğru geldiğini görünce Filipusa, "Bunları doyurmak için nereden ekmek alalım?" diye sordu.
7Onlar ise kendi aralarında tartışarak, "Ekmek almadığımız için böyle diyor" dediler.
8Bunun farkında olan İsa şöyle dedi: "Ey kıt imanlılar! Ekmeğiniz yok diye niçin tartışıyorsunuz?
9Hâlâ anlamıyor musunuz? Beş ekmekle beş bin kişinin doyduğunu, kaç sepet dolusu yemek fazlası topladığınızı hatırlamıyor musunuz? Yedi ekmekle dört bin kişinin doyduğunu, kaç küfe dolusu yemek fazlası topladığınızı hatırlamıyor musunuz?
4Konuşmasını bitirince Simuna, "Derin sulara açılın, balık tutmak için ağlarınızı atın" dedi.
5Simun şu karşılığı verdi: "Efendimiz, bütün gece çabaladık, hiçbir şey tutamadık. Yine de senin sözün üzerine ağları atacağım."
6Bunu yapınca öyle çok balık yakaladılar ki, ağları yırtılmaya başladı.
15Yemekten sonra İsa, Simun Petrusa, "Yuhanna oğlu Simun, beni bunlardan daha çok seviyor musun?" diye sordu. Petrus, "Evet, ya Rab" dedi, "Seni sevdiğimi bilirsin." İsa ona, "Kuzularımı otlat" dedi.
21İsa onlara, "Hâlâ anlamıyor musunuz?" dedi.
16Onlar ise kendi aralarında, "Ekmeğimiz olmadığı için böyle diyor" şeklinde tartıştılar.
17Bunun farkında olan İsa, "Ekmeğiniz yok diye niçin tartışıyorsunuz?" dedi. "Hâlâ akıl erdiremiyor, anlamıyor musunuz? Zihniniz köreldi mi?
18Gözleriniz olduğu halde görmüyor musunuz? Kulaklarınız olduğu halde işitmiyor musunuz? Hatırlamıyor musunuz, beş ekmeği beş bin kişiye bölüştürdüğümde kaç sepet dolusu yemek fazlası topladınız?" "On iki" dediler.
7Birkaç küçük balıkları da vardı. İsa şükredip bunları da dağıtmalarını söyledi.
26İsa şöyle yanıt verdi: "Size doğrusunu söyleyeyim, doğaüstü belirtiler gördüğünüz için değil, ekmeklerden yiyip doyduğunuz için beni arıyorsunuz.
27"Ama vergi toplayanları gücendirmeyelim. Göle gidip oltanı at. Tuttuğun ilk balığı çıkar, onun ağzını aç, dört dirhemlik bir akçe bulacaksın. Parayı al, ikimizin vergisi olarak onlara ver."
35Vakit ilerlemişti. Öğrencileri İsaya gelip, "Burası ıssız bir yer" dediler, "Vakit de ilerledi. Halkı salıver de çevredeki çiftlik ve köylere gidip kendilerine yiyecek alsınlar."
5Öğrenciler gölün karşı yakasına geçerken ekmek almayı unutmuşlardı.
44Yemek yiyen erkeklerin sayısı beş bin kadardı.