Yesu 9:18
Ancak İsrailliler bunlara dokunmadılar. Çünkü topluluğun önderleri, İsrailin Tanrısı RAB adına ant içmişlerdi. Bu yüzden topluluk önderlere karşı söylenmeye başladı.
Ancak İsrailliler bunlara dokunmadılar. Çünkü topluluğun önderleri, İsrailin Tanrısı RAB adına ant içmişlerdi. Bu yüzden topluluk önderlere karşı söylenmeye başladı.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
19Önderler ise, "Biz İsrailin Tanrısı RAB adına ant içtik; bu yüzden onlara el süremeyiz" diye karşılık verdiler,
20"Ant içtiğimiz için onları sağ bırakacağız; yoksa Tanrının gazabına uğrarız."
21Sonra halka, "Onları sağ bırakalım" dediler, "Ama bütün topluluk için odun kesip su çekmekle görevlendirilsinler." Böylece önderler vermiş oldukları sözü tuttular.
22Ardından Yeşu Givonluları çağırıp, "Yakınımızda yaşadığınız halde neden çok uzaktan geldiğinizi söyleyip bizi aldattınız?" dedi,
14İsrailliler, RABbe danışmadan Givonluların sunduğu yiyecekleri aldılar.
15Yeşu da onları sağ bırakacağına söz verip onlarla bir barış antlaşması yaptı. Topluluğun önderleri de antlaşmaya bağlı kalacaklarına ant içtiler.
16Ne var ki, antlaşmadan üç gün sonra Givonluların yakında, komşu topraklarda yaşadıklarını öğrendiler.
17Bunun üzerine yola çıkıp üç gün sonra onların kentlerine vardılar. Bu kentler Givon, Kefira, Beerot ve Kiryat-Yearimdi.
5İsrailliler, "RABbin önüne çıkmak üzere toplandığımızda İsrail oymaklarından bize kimler katılmadı?" diye sordular. Çünkü Mispada, RABbin önünde toplandıklarında kendilerine katılmayanların kesinlikle öldürüleceğine dair ant içmişlerdi.
6İsrailliler Benyaminli kardeşleri için çok üzülüyorlardı. "İsrail bugün bir oymağını yitirdi" dediler,
7"Sağ kalanlara eş olacak kızları bulmak için ne yapsak? Çünkü kızlarımızdan hiçbirini onlara eş olarak vermeyeceğimize RABbin adına ant içtik."
19Givonda yaşayan Hivliler dışında, İsraillilerle barış antlaşması yapan bir kent olmadı. İsrailliler öbür kentlerin hepsini savaşarak aldılar.
18Biz onlara kızlarımızdan eş veremeyiz. Çünkü Benyaminoğullarına kız veren her İsrailli lanetlenecek diye ant içtik."
14Yüksek sesle bağırarak, borazan ve boru çalarak RABbin önünde ant içtiler.
6İsrailliler Mısırdan çıktıklarında savaşacak yaşta olanların tümü ölünceye dek çölde kırk yıl dolaştılar. Çünkü RABbin sözünü dinlememişlerdi. RAB bize verilmek üzere atalarımıza söz verdiği süt ve bal akan ülkeyi onlara göstermeyeceğine ant içmişti.
2Kral Givonluları çağırtıp onlarla konuştu. -Givonlular İsrail soyundan değildi. Amorlulardan sağ kalan bir halktı. İsrailliler onları sağ bırakacaklarına ant içmişlerdi. Ne var ki, İsrail ve Yahuda halkı için büyük gayret gösteren Saul onları yok etmeye çalışmıştı.-
1İsrailliler Mispada, "Bizden hiç kimse Benyaminoğullarına kız vermeyecek" diye ant içmişlerdi.
26Bunun üzerine Yeşu onları İsraillilerin elinden kurtardı, öldürülmelerine izin vermedi.
34"RAB yakınmalarınızı duyunca öfkelendi ve şöyle ant içti:
10O gün RAB öfkelenerek şöyle ant içti:
11'Madem bütün yürekleriyle ardımca yürümediler, Mısırdan çıkanlardan yirmi ve daha yukarı yaştakilerin hiçbiri İbrahime, İshaka, Yakupa ant içerek söz verdiğim ülkeyi görmeyecek.
33Anlatılanlardan hoşnut kalan İsrailliler Tanrıya övgüler sundular. Rubenlilerle Gadlıların yaşadıkları toprakların üzerine yürüyüp savaşmaktan ve orayı yakıp yıkmaktan bir daha söz etmediler.
41Ertesi gün bütün İsrail topluluğu Musayla Haruna söylenmeye başladı. "RABbin halkını siz öldürdünüz" diyorlardı.
12duyan İsrail topluluğu, onlara karşı savaşmak üzere Şiloda toplandı.
12Çünkü Tanrıları RABbin sözünü dinlememişler, Onun antlaşmasını ve RABbin kulu Musanın buyruklarını çiğnemişlerdi. Ne kulak asmışlar, ne de buyrukları yerine getirmişlerdi.
2Çünkü onlar İsrail halkına ekmek ve su vermemekle kalmamış, İsraillilere lanet okuması için Balama da para vermişlerdi. Ancak Tanrımız laneti kutsamaya çevirmişti.
34RABbin onlara buyurduğu gibiYok etmediler halkları,
12İşte bu yüzden İsrailliler düşmana karşı tutunamıyor, arkalarını dönüp düşmanlarının önünden kaçıyor. Çünkü lanete uğradılar. Sizde bulunan adanmış eşyaları yok etmezseniz, artık sizinle birlikte olmayacağım.
10Topluluk onları taşa tutmayı düşünürken, ansızın RABbin görkemi Buluşma Çadırında bütün İsrail halkına göründü.
13"Tutsakları buraya getirmeyin, yoksa RABbe karşı suç işlemiş olacağız" dediler, "Suçlarımızı, günahlarımızı çoğaltmak mı istiyorsunuz? Şimdiden yeterince suçumuz var zaten. RABbin kızgın öfkesi İsrail halkının üzerindedir."
14Bunun üzerine savaşçılar tutsaklarla yağmalanan malları önderlerin ve topluluğun önüne bıraktılar.
54İsrailliler bütün bunları tam tamına RAB'bin Musa'ya buyurduğu gibi yaptılar.
21Rubenlilerle Gadlılar ve Manaşşe oymağının yarısı, İsrail boy başlarına şöyle karşılık verdiler:
34kendilerini çevrelerindeki düşmanlarının elinden kurtaran Tanrıları RABbi unuttular.
16"Bu kadınlar Balamın verdiği öğüde uyarak Peor olayında İsraillilerin RABbe ihanet etmesine neden oldular. Bu yüzden RABbin topluluğu arasında ölümcül hastalık başgösterdi.
33RABbin Musaya verdiği buyruk uyarınca Levililer öbür İsraillilerle birlikte sayılmadı.
25Adamları azarladım, lanet okudum. Bazılarını dövüp saçlarını yoldum. Tanrının adıyla onlara ant içirdim ve, "Yabancılara kız verip kız almayacaksınız" dedim,
12Tanrı bizimledir, O önderimizdir. Onun kâhinleri borazanlarla size karşı savaş çağrısı yapacaklar. Ey İsrail halkı, atalarınızın Tanrısı RABbe karşı savaşmayın; çünkü başaramazsınız."
20RAB bu yüzden İsraile öfkelenerek şöyle dedi: "Madem bu ulus atalarının uymasını buyurduğum antlaşmayı bozdu ve sözümü dinlemedi,
23atalarına ant içerek söz verdiğim ülkeyi görmeyecek. Beni küçümseyenlerden hiçbiri orayı görmeyecek.
11Bunun üzerine önderlerimiz ve ülkemizin bütün halkı bize şöyle dediler: 'Onları karşılamak için yanınıza yiyecek alıp yola çıkın ve onlara, biz sizin kullarınızız; bunun için bizimle bir barış antlaşması yapmanızı istiyoruz deyin.'
9Musa bunları İsraillilere anlattı, ama umutları kırıldığı ve ağır baskı altında oldukları için onu dinlemediler.
15RAB söylediği ve ant içtiği gibi, onlara karşı olduğundan, savaşa her gittiklerinde yenilgiye uğradılar. Büyük sıkıntı içindeydiler.