Luka 20:45
Bütün halk dinlerken İsa öğrencilerine şöyle dedi: "Uzun kaftanlar içinde dolaşmaktan hoşlanan, meydanlarda selamlanmaya, havralarda en seçkin yerlere, şölenlerde başköşelere kurulmaya bayılan din bilginlerinden sakının.
Bütün halk dinlerken İsa öğrencilerine şöyle dedi: "Uzun kaftanlar içinde dolaşmaktan hoşlanan, meydanlarda selamlanmaya, havralarda en seçkin yerlere, şölenlerde başköşelere kurulmaya bayılan din bilginlerinden sakının.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Bundan sonra İsa halka ve öğrencilerine şöyle seslendi: "Din bilginleri ve Ferisiler Musanın kürsüsünde otururlar.
44Davut Ondan 'Rab' diye söz ettiğine göre, O nasıl Davutun Oğlu olur?"
41İsa onlara şöyle dedi: "Nasıl oluyor da, 'Mesih Davutun Oğludur' diyorlar?
42Çünkü Davutun kendisi Mezmurlar Kitabında şöyle diyor: 'Rab Rabbime dedi ki, Ben düşmanlarını Ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur.'
35İsa tapınakta öğretirken şunu sordu: "Nasıl oluyor da din bilginleri, 'Mesih, Davutun Oğludur' diyorlar?
36Davutun kendisi, Kutsal Ruhtan esinlenerek şöyle demişti: 'Rab Rabbime dedi ki, Ben düşmanlarını Ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur.'
37Davutun kendisi Ondan Rab diye söz ettiğine göre, O nasıl Davutun Oğlu olur?" Oradaki büyük kalabalık Onu zevkle dinliyordu.
38İsa öğretirken şöyle dedi: "Uzun kaftanlar içinde dolaşmaktan, meydanlarda selamlanmaktan, havralarda en seçkin yerlere ve şölenlerde başköşelere kurulmaktan hoşlanan din bilginlerinden sakının.
43İsa şöyle dedi: "O halde nasıl oluyor da Davut, Ruhtan esinlenerek Ondan 'Rab' diye söz ediyor? Şöyle diyor Davut:
44'Rab Rabbime dedi ki, Ben düşmanlarını Ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur.'
45Davut Ondan Rab diye söz ettiğine göre, O nasıl Davutun Oğlu olur?"
1O günlerden birinde, İsa tapınakta halka öğretip Müjdeyi duyururken, başkâhinler ve din bilginleri, ileri gelenlerle birlikte çıkageldiler.
2Ona, "Söyle bize, bunları hangi yetkiyle yapıyorsun? Bu yetkiyi sana kim verdi?" diye sordular.
3İsa onlara şu karşılığı verdi: "Ben de size bir soru soracağım. Söyleyin bana, Yahyanın vaftiz etme yetkisi Tanrıdan mıydı, insanlardan mı?"
17İsa Yeruşalime giderken, yolda on iki öğrencisini bir yana çekip onlara özel olarak şunu söyledi: "Şimdi Yeruşalime gidiyoruz. İnsanoğlu, başkâhinlerin ve din bilginlerinin eline teslim edilecek, onlar da Onu ölüm cezasına çarptıracaklar.
1İsa kalabalıkları görünce dağa çıktı. Oturunca öğrencileri yanına geldi.
2İsa konuşmaya başlayıp onlara şunları öğretti:
10İsa, halkı yanına çağırıp onlara, "Dinleyin ve şunu belleyin" dedi.
45Başkâhinler ve Ferisiler, İsanın anlattığı benzetmeleri duyunca bunları kendileri için söylediğini anladılar.
14Öteki öğrencilerin yanına döndüklerinde, onların çevresinde büyük bir kalabalığın toplandığını, birtakım din bilginlerinin onlarla tartıştığını gördüler.
15Kalabalık İsayı görünce büyük bir şaşkınlığa kapıldı ve koşup Onu selamladı.
16İsa öğrencilerine, "Onlarla ne tartışıyorsunuz?" diye sordu.
33Bunları işiten halk, Onun öğretişine şaşıp kaldı.
1İsa bütün bunları anlattıktan sonra öğrencilerine, "İki gün sonra Fısıh Bayramı olduğunu biliyorsunuz" dedi, "İnsanoğlu çarmıha gerilmek üzere ele verilecek."
14İsa, halkı yine yanına çağırıp onlara, "Hepiniz beni dinleyin ve şunu belleyin" dedi.
41Ferisiler toplu haldeyken İsa onlara şunu sordu: "Mesihle ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? O kimin oğludur?" Onlar da, "Davutun Oğlu" dediler.
38Sabah erkenden bütün halk O'nu tapınakta dinlemek için O'na akın ediyordu.
18Başkâhinler ve din bilginleri bunu duyunca İsayı yok etmek için bir yol aramaya başladılar. Ondan korkuyorlardı. Çünkü bütün halk Onun öğretisine hayrandı.
23Bütün kalabalık şaşırıp kaldı. "Bu, Davutun Oğlu olabilir mi?" diye soruyorlardı.
23İsa tapınağa girmiş öğretiyordu. Bu sırada başkâhinler ve halkın ileri gelenleri Onun yanına gelerek, "Bunları hangi yetkiyle yapıyorsun, bu yetkiyi sana kim verdi?" diye sordular.
39Artık Ona başka soru sormaya cesaret edemeyen din bilginlerinden bazıları, "Öğretmenimiz, güzel konuştun" dediler.
19Başkâhin İsaya, öğrencileri ve öğretisiyle ilgili sorular sordu.
39Kalabalığın içinden bazı Ferisiler Ona, "Öğretmen, öğrencilerini sustur!" dediler.
19İsanın bu benzetmeyi kendilerine karşı anlattığını farkeden din bilginleriyle başkâhinler Onu o anda yakalamak istediler, ama halkın tepkisinden korktular.
20İsayı dikkatle gözlüyorlardı. Ona, kendilerine dürüst süsü veren muhbirler gönderdiler. Onu, söyleyeceği bir sözle tuzağa düşürmek ve böylelikle valinin yetki ve yargısına teslim etmek istiyorlardı.
21Muhbirler Ona, "Öğretmenimiz, senin doğru olanı söyleyip öğrettiğini, insanlar arasında ayrım yapmaksızın Tanrı yolunu dürüstçe öğrettiğini biliyoruz. Sezara vergi vermemiz Kutsal Yasaya uygun mu, değil mi?" diye sordular.
1O sırada halktan binlerce kişi birbirlerini ezercesine toplanmıştı. İsa önce kendi öğrencilerine şunları söylemeye başladı: "Ferisilerin mayasından -yani, ikiyüzlülükten- kaçının.
2İsa onlara benzetmelerle birçok şey öğretiyordu. Öğretirken, "Şunu dinleyin" dedi. "Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı.
15Ne var ki, başkâhinlerle din bilginleri, Onun yarattığı harikaları ve tapınakta, "Davut Oğluna hozana!" diye bağıran çocukları görünce öfkelendiler.
10Öğrencileri gelip İsaya, "Halka neden benzetmelerle konuşuyorsun?" diye sordular.
43Herkes Tanrının büyük gücüne şaşıp kaldı. Herkes İsanın bütün yaptıkları karşısında hayret içindeyken, İsa öğrencilerine, "Şu sözlerime iyice kulak verin" dedi. "İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek."
26İsayı, halkın önünde söylediği sözlerle tuzağa düşüremediler. Verdiği yanıta şaşarak susup kaldılar.
25Kalabalık halk toplulukları İsayla birlikte yol alıyordu. İsa dönüp onlara şöyle dedi: "Biri bana gelip de babasını, annesini, karısını, çocuklarını, kardeşlerini, hatta kendi canını bile gözden çıkarmazsa, öğrencim olamaz.
17İsa kalabalığı bırakıp eve girince, öğrencileri Ona bu benzetmenin anlamını sordular.
17Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: "İşte Kulum, Onu ben seçtim. Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum Odur. Ruhumu Onun üzerine koyacağım, O da adaleti uluslara bildirecek.
20İsa bu sözleri tapınakta öğretirken, bağış toplanan yerde söyledi. Kimse Onu yakalamadı. Çünkü saati henüz gelmemişti.