Matta 15:10
İsa, halkı yanına çağırıp onlara, "Dinleyin ve şunu belleyin" dedi.
İsa, halkı yanına çağırıp onlara, "Dinleyin ve şunu belleyin" dedi.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
13Böylece kuşaktan kuşağa aktardığınız törelerle Tanrının sözünü geçersiz kılıyorsunuz. Buna benzer daha birçok şey yapıyorsunuz."
14İsa, halkı yine yanına çağırıp onlara, "Hepiniz beni dinleyin ve şunu belleyin" dedi.
15"İnsanın dışında olup içine giren hiçbir şey onu kirletemez. İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır."
11"Ağızdan giren şey insanı kirletmez. İnsanı kirleten ağızdan çıkandır."
12Bu sırada öğrencileri Ona gelip, "Biliyor musun?" dediler, "Ferisiler bu sözü duyunca gücendiler."
9Bana boşuna taparlar. Çünkü öğrettikleri, sadece insan buyruklarıdır.' "
15Petrus, "Bu benzetmeyi bize açıkla" dedi.
16"Siz de mi hâlâ anlamıyorsunuz?" diye sordu İsa.
17"Ağza giren her şeyin mideye indiğini, oradan da helaya atıldığını bilmiyor musunuz?
18Ne var ki ağızdan çıkan, yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten de budur.
15Kulağı olan, işitsin!
1Bundan sonra İsa halka ve öğrencilerine şöyle seslendi: "Din bilginleri ve Ferisiler Musanın kürsüsünde otururlar.
1İsa kalabalıkları görünce dağa çıktı. Oturunca öğrencileri yanına geldi.
2İsa konuşmaya başlayıp onlara şunları öğretti:
9Kulağı olan işitsin!"
10Öğrencileri gelip İsaya, "Halka neden benzetmelerle konuşuyorsun?" diye sordular.
17İsa kalabalığı bırakıp eve girince, öğrencileri Ona bu benzetmenin anlamını sordular.
18O da onlara, "Demek siz de anlamıyorsunuz, öyle mi?" dedi. "Dışarıdan insanın içine giren hiçbir şeyin onu kirletemeyeceğini bilmiyor musunuz?
19Dıştan giren, insanın yüreğine değil, midesine gider, oradan da helaya atılır." İsa bu sözlerle, bütün yiyeceklerin temiz olduğunu bildirmiş oluyordu.
20İsa şöyle devam etti: "İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır.
3İsa onlara şu karşılığı verdi: "Ya siz, neden töreniz uğruna Tanrı buyruğunu çiğniyorsunuz?
21İsa onlara, "Hâlâ anlamıyor musunuz?" dedi.
20İnsanı kirleten bunlardır. Yıkanmamış ellerle yemek yemek insanı kirletmez."
9Sonra İsa şunu ekledi: "İşitecek kulağı olan işitsin!"
13Onlara benzetmelerle konuşmamın nedeni budur. Çünkü, 'Gördükleri halde görmezler, Duydukları halde duymaz ve anlamazlar.'
14"Böylece Yeşayanın peygamberlik sözü onlar için gerçekleşmiş oldu: 'Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz!
15Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, Kulakları ağırlaştı. Gözlerini kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.'
25Kalabalık halk toplulukları İsayla birlikte yol alıyordu. İsa dönüp onlara şöyle dedi: "Biri bana gelip de babasını, annesini, karısını, çocuklarını, kardeşlerini, hatta kendi canını bile gözden çıkarmazsa, öğrencim olamaz.
45Bütün halk dinlerken İsa öğrencilerine şöyle dedi: "Uzun kaftanlar içinde dolaşmaktan hoşlanan, meydanlarda selamlanmaya, havralarda en seçkin yerlere, şölenlerde başköşelere kurulmaya bayılan din bilginlerinden sakının.
7Bana boşuna taparlar. Çünkü öğrettikleri, sadece insan buyruklarıdır.'
18"Şimdi ekinciyle ilgili benzetmeyi siz dinleyin.
9"Git, bu halka şunu duyur" dedi, " 'Duyacak duyacak, ama anlamayacaksınız,Bakacak bakacak, ama görmeyeceksiniz!
7Ey ikiyüzlüler! Yeşayanın sizinle ilgili şu peygamberlik sözü ne kadar yerindedir: 'Bu halk dudaklarıyla beni sayar, Ama yürekleri benden uzak.
35Bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu.
23İşitecek kulağı olan işitsin!"
11Ben size, 'Ferisilerin ve Sadukilerin mayasından kaçının' derken, ekmekten söz etmediğimi nasıl olur da anlamazsınız?"
12Ekmek mayasından değil de, Ferisilerle Sadukilerin öğretisinden kaçının dediğini o zaman anladılar.
26Ruh dedi ki, 'Bu halka gidip şunu söyle: Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz.
1Bütün vergi görevlileriyle günahkârlar İsayı dinlemek için Ona akın ediyordu.
46"Niçin beni 'Ya Rab, ya Rab' diye çağırıyorsunuz da söylediklerimi yapmıyorsunuz?
3Bunun üzerine İsa onlara şu benzetmeyi anlattı: "Sizlerden birinin yüz koyunu olsa ve bunlardan bir tanesini kaybetse, doksan dokuzu bozkırda bırakarak kaybolanı bulana dek onun ardına düşmez mi?
1Bu sırada Yeruşalimden bazı Ferisiler ve din bilginleri İsaya gelip, "Öğrencilerin neden atalarımızın töresini çiğniyor?" diye sordular, "Yemekten önce ellerini yıkamıyorlar."
2İsa onlara benzetmelerle birçok şey öğretiyordu. Öğretirken, "Şunu dinleyin" dedi. "Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı.
5Ferisiler ve din bilginleri İsaya, "Öğrencilerin neden atalarımızın töresine uymuyorlar, niçin murdar ellerle yemek yiyorlar?" diye sordular.
13İsa yine çıkıp göl kıyısına gitti. Bütün halk yanına geldi, O da onlara öğretmeye başladı.
1O günlerde yine büyük bir kalabalık toplanmıştı. Yiyecek bir şeyleri olmadığı için İsa öğrencilerini yanına çağırıp, "Halka acıyorum" dedi. "Üç gündür yanımdalar, yiyecek hiçbir şeyleri yok.
18Gözleriniz olduğu halde görmüyor musunuz? Kulaklarınız olduğu halde işitmiyor musunuz? Hatırlamıyor musunuz, beş ekmeği beş bin kişiye bölüştürdüğümde kaç sepet dolusu yemek fazlası topladınız?" "On iki" dediler.