Markos 4:27
Gece olur, uyur; gündüz olur, kalkar. Kendisi nasıl olduğunu bilmez ama, tohum filizlenir, gelişir.
Gece olur, uyur; gündüz olur, kalkar. Kendisi nasıl olduğunu bilmez ama, tohum filizlenir, gelişir.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
26Sonra İsa şöyle dedi: "Tanrının Egemenliği, toprağa tohum saçan adama benzer.
28Toprak kendiliğinden ürün verir. Önce filizi, sonra başağı, sonunda da başağı dolduran taneleri verir.
29Ürün olgunlaşınca, adam hemen orağı vurur. Çünkü biçim vakti gelmiştir."
30İsa sonra şöyle dedi: "Tanrının Egemenliğini neye benzetelim, nasıl bir benzetmeyle anlatalım?
31Tanrının Egemenliği, hardal tanesine benzer. Hardal, yeryüzünde toprağa ekilen tohumların en küçüğü olmakla birlikte, ekildikten sonra gelişir, bütün bahçe bitkilerinin boyunu aşar. Öylesine dal budak salar ki, kuşlar gölgesinde barınabilir."
4Rüzgarı gözeten ekmez,Bulutlara bakan biçmez.
5Ana rahmindeki çocuğun nasıl ruh ve beden aldığını bilmediğin gibi,Her şeyi yaratan Tanrının yaptıklarını da bilemezsin.
6Tohumunu sabah ek,Akşam da elin boş durmasın.Çünkü bu mu iyi, şu mu,Yoksa ikisi de aynı sonucu mu verecek, bilemezsin.
13İsa sonra onlara, "Siz bu benzetmeyi anlamıyor musunuz?" dedi. "Öyleyse bütün benzetmeleri nasıl anlayacaksınız?
14Ekincinin ektiği, Tanrı sözüdür.
22Dikenler arasında ekilen de şudur: Sözü işitir, ama dünyasal kaygılar ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar ve ürün vermesini engeller.
23İyi toprağa ekilen tohum ise, sözü işitip anlayan birine benzer. Böylesi elbette ürün verir, kimi yüz, kimi altmış, kimi de otuz kat."
24İsa onlara başka bir benzetme anlattı: "Göklerin Egemenliği, tarlasına iyi tohum eken adama benzer" dedi.
25"Herkes uyurken, adamın düşmanı geldi, buğdayın arasına delice ekip gitti.
26Ekin gelişip başak salınca, deliceler de göründü.
27"Mal sahibinin köleleri gelip ona şöyle dediler: 'Efendimiz, sen tarlana iyi tohum ekmedin mi? Bu deliceler nereden çıktı?'
36Ne akılsızca bir soru! Ektiğin tohum ölmedikçe yaşama kavuşmaz ki!
37Ekerken, oluşacak bitkinin kendisini değil, yalnızca tohumunu -buğday ya da başka bir bitkinin tohumunu- ekersin.
31İsa onlara bir benzetme daha anlattı: "Göklerin Egemenliği, bir adamın tarlasına ektiği hardal tanesine benzer" dedi.
32"Hardal tohumların en küçüğü olduğu halde, gelişince bahçe bitkilerinin boyunu aşar, ağaç olur. Böylece kuşlar gelip dallarında barınır."
11"Benzetmenin anlamı şudur: Tohum Tanrının sözüdür.
4Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi.
5Kimi, toprağı az kayalık yerlere düştü. Toprak derin olmadığından hemen filizlendi.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
7Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu ve filizler ürün vermedi.
8Kimi ise iyi toprağa düştü, büyüyüp çoğaldı, ürün verdi. Bazısı otuz, bazısı altmış, bazısı da yüz kat ürün verdi."
19Tanrının Egemenliği, bir adamın bahçesine ektiği hardal tanesine benzer. Tane gelişip ağaç olur, kuşlar dallarında barınır."
20İsa yine, "Tanrının Egemenliğini neye benzeteyim?" dedi.
37İsa, "İyi tohumu eken, İnsanoğludur" diye karşılık verdi.
3İsa onlara benzetmelerle birçok şey anlattı. "Bakın" dedi, "Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı.
4Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi.
5Kimi, toprağı az, kayalık yerlere düştü; toprak derin olmadığından hemen filizlendi.
37'Biri eker, başkası biçer' sözü bu durumda doğrudur.
24Çiftçi ekin ekmek için durmadan toprağı sürer mi, boyuna eşeleyip tırmıklar mı?
7Kimi, dikenler arasına düştü. Filizlerle birlikte büyüyen dikenler filizleri boğdu.
8Kimi ise iyi toprağa düştü, büyüyünce yüz kat ürün verdi." Bunları söyledikten sonra, "İşitecek kulağı olan işitsin!" diye seslendi.
9İsa, bu benzetmenin anlamını kendisinden soran öğrencilerine, "Tanrı Egemenliğinin sırlarını bilme ayrıcalığı size verildi" dedi. "Ama başkalarına benzetmelerle sesleniyorum. Öyle ki, 'Gördükleri halde görmesinler, Duydukları halde anlamasınlar.'
33İsa, Tanrı sözünü, buna benzer birçok benzetmeyle halkın anlayabildiği ölçüde anlatırdı.
7Önemli olan, eken ya da sulayan değil, ekileni büyüten Tanrıdır.
16İsa onlara şu benzetmeyi anlattı: "Zengin bir adamın toprakları bol ürün verdi.
11Onlar diktiğin gün filizlenipErtesi sabah tomurcuklanabilir.Ama hastalık ve dinmez acı gününde meyve vermeyecekler.
18"Şimdi ekinciyle ilgili benzetmeyi siz dinleyin.
19Kim göksel egemenlikle ilgili sözü işitir de anlamazsa, kötü olan gelir, onun yüreğine ekileni söker götürür. Yol kenarına ekilen tohum işte budur.
29" 'Hayır' dedi adam. 'Deliceleri toplarken belki buğdayı da sökersiniz.
7Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu.
8Size şunu söyleyeyim, arkadaşlık gereği kalkıp ona istediğini vermese bile, adamın yüzsüzlüğünden ötürü kalkar, ihtiyacı neyse ona verir.
13"Bu nedenle uyanık kalın. Çünkü o günü ve o saati bilemezsiniz."