Özdeyisler 23:34
Kendini kâh denizin ortasında,Kâh gemi direğinin tepesinde yatıyor sanırsın.
Kendini kâh denizin ortasında,Kâh gemi direğinin tepesinde yatıyor sanırsın.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
33Gözlerin garip şeyler görür,Aklından ahlaksızlıklar geçer.
35"Dövdüler beni ama incinmedim,Vurdular ama farketmedim" dersin,"Yeniden içmek için ne zaman ayılacağım?"
7Ben de yabancıları, en acımasız uluslarıÜzerine göndereceğim.Bilgeliğinin güzelliğine kılıç çekecek,Görkemini kirletecekler.
8Seni ölüm çukuruna indirecekler,Denizlerin bağrında korkunç bir ölümle öleceksin.
34Şimdiyse denizde, suların derinliklerindeDarmadağın oldun,Malların ve çalışanlarının tümüSeninle birlikte battı.
35Kıyı halklarıBaşına gelenlere şaştılar;Krallarının tüyleri korkudan diken diken oldu,Yüzleri sarardı.
34Gözlerinizle gördükleriniz sizi çıldırtacak.
25Ticaret gemileri senin mallarını taşıdı,Denizin bağrında büyük yükle doldun.
26Kürekçilerin seni açık denizlere götürdü,Ama doğu rüzgarıDenizin bağrında parçaladı seni.
27Gemin kazaya uğrayacağı gün,Zenginliğin, malların, ticari eşyaların,Gemicilerin, kılavuzların, kalafatçıların,Seninle ticaret yapanlar,Askerlerin ve gemide olan herkesDenizin derinliklerine batacak.
23Senin gemilerinin halatları gevşedi,Direklerinin dibini pekiştirmediler,Yelkenleri açmadılar.O zaman büyük ganimet paylaşılacak,Topallar bile yağmaya katılacak.
17Ey güçlü kişi,RAB seni tuttuğu gibi şiddetle savuracak.
18Top gibi evirip çeviripGeniş bir ülkeye fırlatacak.Orada öleceksin,Gurur duyduğun arabaların orada kalacak.Efendinin evi için utanç nedenisin!
17Sonra senin için şöyle bir ağıt yakacaklar: " 'Nasıl oldu da yıkıldın,Ey denizcilerin oturduğu ünlü kent!Sen ve sende oturanlar,Denizde güçlüydünüz.Dehşet salmıştınızOrada yaşayan herkese.
18Yıkımın olduğu günKıyı halkları titreyecek,Orada yaşayanlarÇöküşüne şaşacaklar.'
11Acıyla kendinden geçeceksin, ey Ninova,Düşmanlarından korunacak yer arayacaksın.
11Her şey kararıyor, göremez oluyorsun,Seller altına alıyor seni.
29Kürekçiler gemilerini bırakacak,Gemicilerle kılavuzlar kıyıda duracak.
30Yüksek sesle haykırıpSenin için acı acı ağlayacaklar;Başlarına toprak serpecek,Külde yuvarlanacaklar.
21Sana dost olması için yetiştirdiğin kişileriRAB başına yönetici atayınca ne diyeceksin?Doğuran kadının çektiği sancı gibiSeni de ağrı tutmayacak mı?
22"Neden bütün bunlar başıma geldi?" dersen,Günahlarının çokluğu yüzünden eteklerin açıldı,Tecavüze uğradın.
26Göklere yükselip diplere indi gemiler,Sıkıntıdan canları burunlarına geldi gemicilerin,
27Sarhoş gibi sallanıp sendelediler,Ustalıkları işe yaramadı.
15Ancak ölüler diyarına,Ölüm çukurunun dibineİndirilmiş bulunuyorsun.
3Beni engine, denizin ta dibine fırlattın.Sular sardı çevremi.Azgın dalgalar geçti üzerimden.
28RAB sizi delilikle, körlükle, şaşkınlıkla cezalandıracak.
29Öğle vakti körlerin karanlıkta el yordamıyla yürüdüğü gibi yürüyeceksiniz. Yaptığınız her şeyde başarısız olacak, sürekli sıkıştırılacak, yağmalanacaksınız. Sizi kurtaran olmayacak.
30"Bir kızla nişanlanacaksınız, ama başka biri onunla yatacak. Ev yapacak ama içinde oturmayacaksınız. Bağ dikecek ama üzümünü toplamayacaksınız.
12"Eğlencen sona erdi, ey Sayda, erden kız!" dedi,"Kirletildin.Kalk, Kittime geç,Orada bile rahat yüzü görmeyeceksin."
1Görüm Vadisiyle ilgili bildiri: Gürültü patırtı içinde eğlenen kent halkı,Ne oldu size, neden hepiniz damlara çıktınız?Ölenleriniz ne kılıçtan geçirildi,Ne de savaşta öldü.
23O zaman güvenlik içinde yol alırsın,Sendelemeden.
24Korkusuzca yatar,Tatlı tatlı uyursun.
10"Kötülüğüne güvendin,'Beni gören yok' diye düşündün.Bilgin ve bilgeliğin seni saptırdı.İçinden, 'Kraliçe benim, başkası yok' diyordun.
11Ne var ki, felakete uğrayacaksın.Onu durduracak büyü yok elinde,Başına gelecek belayı önleyemeyeceksin.Üzerine ansızın hiç beklemediğin bir yıkım gelecek.
16Ticaret gemilerinin, güzel teknelerinin hepsini yok edecek.
28"Sen de, ey firavun, düşecek ve kılıçla öldürülenlerle birlikte sünnetsizlerin arasına konacaksın.
5Ama şimdi senin başına gelince gücüne gidiyor,Sana dokununca yılgınlığa düşüyorsun.
7Haraca kestikleriniz ansızın ayaklanmayacak mı?Uyanıp yakanıza yapışmayacaklar mı?İşte o zaman onlar için çapul malı gibi olacaksınız.
32Ağlayıp yas tutarken,Senin için bir ağıt yakacaklar:Her yanı denizle çevrili Sur Kenti gibiSusturulmuş bir kent var mı?
20Yatak uzanamayacağınız kadar kısa, örtü sarınamayacağınız kadar dar olacak.
12Yunus, "Beni kaldırıp denize atın" diye yanıtladı, "O zaman sular durulur. Çünkü biliyorum, bu şiddetli fırtınaya benim yüzümden yakalandınız."
19Ama sen reddedilen bir dal gibiMezarından dışarı atıldın;Bedenleri kılıçla delinipÖlüm çukurunun dibine atılmış ölülerle örtülüsün;Ayak altında çiğnenen leş gibisin.
22Rüzgar bütün çobanlarını alıp götürecek,Oynaşların sürgüne gidecek.İşte o zaman yaptığın kötülükler yüzündenUtanacak, aşağılanacaksın.
12Ben deniz ya da deniz canavarı mıyım ki,Başıma bekçi koydun?
66Sürekli can kaygısı içinde yaşayacaksınız. Gece gündüz dehşet içinde olacaksınız. Yaşamınızın güvenliği olmayacak.
40Halkı sana karşı kışkırtacaklar. Seni taşlayacak, kılıçlarıyla delik deşik edecekler.
43" 'Madem gençlik günlerini anımsamadın, yaptıklarınla beni öfkelendirdin, ben de yaptıklarını senin başına getireceğim. Böyle diyor Egemen RAB. Bu iğrenç uygulamalarına ek olarak ahlaksızlık da ettin.
4Yatarken, 'Ne zaman kalkacağım' diye düşünüyorum,Ama gece uzadıkça uzuyor,Gün doğana dek dönüp duruyorum.
17Oysa şimdi kötülerin hak ettiği cezayı çekiyorsun,Yargı ve adalet yakalamış seni.
3Birini ezmek için daha ne vakte kadarHep birlikte üstüne saldıracaksınız,Eğri bir duvara,Yerinden oynamış bir çite saldırır gibi?