Vahiy 10:1

Turkish Bible

Sonra gökten inen güçlü başka bir melek gördüm. Buluta sarınmıştı, başının üzerinde gökkuşağı vardı. Yüzü güneşe, ayakları ateşten sütunlara benziyordu.

Ek Kaynaklar

Atıf Yapılan Ayetler

  • Vah 1:15-16 : 15 Ayakları, ocakta kor haline gelmiş parlak tunca benziyordu. Sesi, gürül gürül akan suların sesi gibiydi. 16 Sağ elinde yedi yıldız vardı. Ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç uzanıyordu. Yüzü bütün gücüyle parlayan güneş gibiydi.
  • Mat 17:2 : 2 Onların gözü önünde İsanın görünümü değişti. Yüzü güneş gibi parladı, giysileri ışık gibi bembeyaz oldu.
  • Vah 4:3 : 3 Tahtta oturanın, yeşim ve kırmızı akik taşına benzer bir görünüşü vardı. Zümrüdü andıran bir gökkuşağı tahtı çevreliyordu.
  • Vah 5:2 : 2 Yüksek sesle, "Tomarı açmaya, mühürlerini çözmeye kim layıktır?" diye seslenen güçlü bir melek de gördüm.
  • Hez 1:28 : 28 Görünüşü yağmurlu bir gün bulutların arasında oluşan gökkuşağına benziyordu. Öyleydi çevresini saran parlaklık. RAB'bin görkemini andıran olayın görünüşü böyleydi. Görünce, yüzüstü yere yığıldım, birinin konuştuğunu duydum.
  • Mez 104:3 : 3 Evini yukarıdaki sular üzerine kuran,Bulutları kendine savaş arabası yapan,Rüzgarın kanatları üzerinde gezen,
  • Ezg 5:15 : 15 Mermer sütun bacaklarıSaf altın ayaklıklar üzerine kurulmuş.Boyu bosu Lübnan dağları gibi,Lübnanın sedir ağaçları gibi eşsiz.
  • Ysa 19:1 : 1 Mısırla ilgili bildiri: İşte RAB hızla yol alan buluta binmiş Mısıra geliyor!Mısır putları Onun önünde titriyor,Mısırlıların yüreği hopluyor.
  • Ysa 54:9 : 9 "Bu benim için Nuh tufanı gibidir.Nuh tufanının bir daha yeryüzünüKaplamayacağına nasıl ant içtimse,Sana öfkelenmeyeceğime,Seni azarlamayacağıma da ant içiyorum.
  • Agit 3:44 : 44 Dualar sana erişmesin diyeBulutları örtündün.
  • Dan 7:13 : 13 "Gece görümlerimde insanoğluna benzer birinin göğün bulutlarıyla geldiğini gördüm. Eskiden beri var Olanın yanına doğru ilerledi, Onun önüne getirildi.
  • Dan 10:6 : 6 Bedeni sarı yakut gibiydi. Yüzü şimşek gibi parlıyordu. Gözleri alevli meşalelere benziyordu. Kollarıyla bacakları cilalı tunç gibi parlıyor, sesi büyük bir kalabalığın çıkardığı gürültüyü andırıyordu.
  • Yar 9:11-17 : 11 Sizinle antlaşmamı sürdüreceğim: Bir daha tufanla bütün canlılar yok olmayacak. Yeryüzünü yok eden tufan bir daha olmayacak." 12 Tanrı şöyle sürdürdü konuşmasını: "Sizinle ve bütün canlılarla kuşaklar boyu sonsuza dek sürecek antlaşmamın belirtisi şu olacak: 13 Yayımı bulutlara yerleştireceğim ve bu, yeryüzüyle aramdaki antlaşmanın belirtisi olacak. 14 Yeryüzüne ne zaman bulut göndersem, yayım bulutların arasında ne zaman görünse, 15 sizinle ve bütün canlı varlıklarla yaptığım antlaşmayı anımsayacağım: Canlıları yok edecek bir tufan bir daha olmayacak. 16 Ne zaman bulutlarda yay görünse, ona bakıp yeryüzünde yaşayan bütün canlılarla yaptığım sonsuza dek geçerli antlaşmayı anımsayacağım." 17 Tanrı Nuha, "Kendimle yeryüzündeki bütün canlılar arasında sürdüreceğim antlaşmanın belirtisi budur" dedi.
  • Çik 16:10 : 10 Harun İsrail topluluğuna bunları anlatırken, çöle doğru baktılar. RABbin görkemi bulutta görünüyordu.
  • Mez 97:2 : 2 Bulut ve zifiri karanlık sarmış çevresini,Doğruluk ve adalettir tahtının temeli.
  • Vah 7:1-2 : 1 Bundan sonra yeryüzünün dört köşesinde duran dört melek gördüm. Bunlar karaya, denize ya da herhangi bir ağaç üzerine esmesin diye, yeryüzünün dört rüzgarını tutuyorlardı. 2 Sonra gündoğusundan yükselen başka bir melek gördüm. Yaşayan Tanrının mührünü taşıyordu. Karaya, denize zarar vermek için yetki verilen dört meleğe yüksek sesle bağırdı:
  • Vah 8:2-5 : 2 Tanrının önünde duran yedi meleği gördüm. Onlara yedi borazan verildi. 3 Altın bir buhurdan taşıyan başka bir melek gelip sunağın önünde durdu. Tahtın önündeki altın sunakta bütün kutsalların dualarıyla birlikte sunmak üzere kendisine çok miktarda buhur verildi. 4 Kutsalların dualarıyla buhurun dumanı, Tanrının önünde meleğin elinden yükseldi. 5 Melek buhurdanı aldı, sunağın ateşiyle doldurup yeryüzüne attı. Gök gürlemeleri, uğultular işitildi, şimşekler çaktı, yer sarsıldı.
  • Vah 8:13 : 13 Sonra göğün ortasında uçan bir kartal gördüm. Yüksek sesle şöyle bağırdığını işittim: "Borazanlarını çalacak olan öbür üç meleğin borazan seslerinden yeryüzünde yaşayanların vay, vay, vay haline!"
  • Vah 9:13-14 : 13 Altıncı melek borazanını çaldı. Tanrının önündeki altın sunağın dört boynuzundan gelen bir ses işittim. 14 Ses, elinde borazan olan altıncı meleğe, "Büyük Fırat Irmağının yanında bağlı duran dört meleği çöz" dedi.
  • Vah 10:5-6 : 5 Denizle karanın üzerinde durduğunu gördüğüm melek, sağ elini göğe kaldırdı. 6 Göğü ve göktekileri, yeri ve yerdekileri, denizi ve denizdekileri yaratanın, sonsuzluklar boyunca yaşayanın hakkı için ant içip dedi ki, "Artık gecikme olmayacak.
  • Vah 14:14-15 : 14 Sonra beyaz bir bulut gördüm. Bulutun üzerinde "insanoğluna benzer biri" oturuyordu. Başında altın bir taç, elinde keskin bir orak vardı. 15 Tapınaktan çıkan başka bir melek bulutun üzerinde oturana yüksek sesle bağırdı: "Orağını uzat ve biç! Biçme saati geldi. Çünkü yerin ekini olgunlaşmış bulunuyor."
  • Luk 21:27 : 27 O zaman İnsanoğlunun bulut içinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler.
  • Elç 26:13 : 13 Ey kralım, öğlende yolda giderken, gökten gelip benim ve yol arkadaşlarımın çevresini aydınlatan, güneşten daha parlak bir ışık gördüm.
  • Vah 1:7 : 7 İşte bulutlarla geliyor! Her göz Onu görecek, Onun bedenini deşmiş olanlar bile. Onun için dövünecek yeryüzünün bütün halkları. Evet, böyle olacak! Amin.

Benzer Ayetler (AI)

Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.

  • 1Bundan sonra büyük yetkiye sahip başka bir meleğin gökten indiğini gördüm. Yeryüzü onun görkemiyle aydınlandı.

  • 2Elinde açılmış küçük bir tomar vardı. Sağ ayağını denize, sol ayağını karaya koyarak aslanın kükremesini andıran yüksek sesle bağırdı. O bağırınca, yedi gök gürlemesi dile gelip seslendiler.

  • Vah 7:1-2
    2 ayetler
    78%

    1Bundan sonra yeryüzünün dört köşesinde duran dört melek gördüm. Bunlar karaya, denize ya da herhangi bir ağaç üzerine esmesin diye, yeryüzünün dört rüzgarını tutuyorlardı.

    2Sonra gündoğusundan yükselen başka bir melek gördüm. Yaşayan Tanrının mührünü taşıyordu. Karaya, denize zarar vermek için yetki verilen dört meleğe yüksek sesle bağırdı:

  • 5Denizle karanın üzerinde durduğunu gördüğüm melek, sağ elini göğe kaldırdı.

  • 10Sonra melek beni Ruhun yönetiminde büyük, yüksek bir dağa götürdü. Oradan bana gökten, Tanrının yanından inen ve Onun görkemiyle ışıldayan kutsal kenti, Yeruşalimi gösterdi. Kentin ışıltısı çok değerli bir taşın, billur gibi parıldayan yeşim taşının ışıltısına benziyordu.

  • 6Bundan sonra göğün ortasında uçan başka bir melek gördüm. Yeryüzünde yaşayanlara -her ulusa, her oymağa, her dile, her halka- iletmek üzere sonsuza dek kalıcı olan Müjdeyi getiriyordu.

  • 1Sonra bir meleğin gökten indiğini gördüm. Elinde dipsiz derinliklerin anahtarı ve büyük bir zincir vardı.

  • 1Baktım, Keruvların başı üzerindeki kubbenin üzerinde laciverttaşından tahta benzer bir nesne gördüm.

  • Vah 1:14-16
    3 ayetler
    74%

    14Başı, saçı ak yapağı gibi beyaz, kar gibi bembeyazdı. Gözleri alev alev yanan ateşti sanki.

    15Ayakları, ocakta kor haline gelmiş parlak tunca benziyordu. Sesi, gürül gürül akan suların sesi gibiydi.

    16Sağ elinde yedi yıldız vardı. Ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç uzanıyordu. Yüzü bütün gücüyle parlayan güneş gibiydi.

  • 17Bundan sonra güneşte duran bir melek gördüm. Göğün ortasında uçan bütün kuşları yüksek sesle çağırdı: "Kralların, komutanların, güçlü adamların, atlarla binicilerinin, özgür köle, küçük büyük, hepsinin etini yemek için toplanın, Tanrının büyük şölenine gelin!"

  • Hez 1:26-28
    3 ayetler
    73%

    26Başları üzerindeki kubbenin üstünde laciverttaşından yapılmış tahta benzer bir nesne vardı. Yüksekte, tahtı andıran nesnede insana benzer biri oturuyordu.

    27Gördüm ki, beli andıran kısmının yukarısı içi ateş dolu maden gibi ışıldıyordu, belden aşağısı ateşe benziyordu ve çevresi göz alıcı bir ışıkla kuşatılmıştı.

    28Görünüşü yağmurlu bir gün bulutların arasında oluşan gökkuşağına benziyordu. Öyleydi çevresini saran parlaklık. RAB'bin görkemini andıran olayın görünüşü böyleydi. Görünce, yüzüstü yere yığıldım, birinin konuştuğunu duydum.

  • Vah 14:14-15
    2 ayetler
    73%

    14Sonra beyaz bir bulut gördüm. Bulutun üzerinde "insanoğluna benzer biri" oturuyordu. Başında altın bir taç, elinde keskin bir orak vardı.

    15Tapınaktan çıkan başka bir melek bulutun üzerinde oturana yüksek sesle bağırdı: "Orağını uzat ve biç! Biçme saati geldi. Çünkü yerin ekini olgunlaşmış bulunuyor."

  • 8Gökten işittiğim ses benimle yine konuşmaya başladı: "Git, denizle karanın üzerinde duran meleğin elindeki açık tomarı al" dedi.

  • 5Melek buhurdanı aldı, sunağın ateşiyle doldurup yeryüzüne attı. Gök gürlemeleri, uğultular işitildi, şimşekler çaktı, yer sarsıldı.

  • 6Bedeni sarı yakut gibiydi. Yüzü şimşek gibi parlıyordu. Gözleri alevli meşalelere benziyordu. Kollarıyla bacakları cilalı tunç gibi parlıyor, sesi büyük bir kalabalığın çıkardığı gürültüyü andırıyordu.

  • 1Gökte büyük ve şaşılası başka bir belirti gördüm: Son yedi belayı taşıyan yedi melekti. Çünkü Tanrının öfkesi bu belalarla son buluyordu.

  • 8Bunları işiten ve gören ben Yuhannayım. İşitip gördüğümde bunları bana gösteren meleğe tapmak için ayaklarına kapandım.

  • 2Yüksek sesle, "Tomarı açmaya, mühürlerini çözmeye kim layıktır?" diye seslenen güçlü bir melek de gördüm.

  • 3Görünüşü şimşek gibi, giysileri ise kar gibi bembeyazdı.

  • 11Sonra büyük, beyaz bir taht ve tahtta oturanı gördüm. Yerle gök önünden kaçtılar, yok olup gittiler.

  • 4Kuzeyden esen kasırganın göz alıcı bir ışıkla çevrelenmiş, ateş saçan büyük bir bulutla geldiğini gördüm. Ateşin ortası ışıldayan madeni andırıyordu.

  • 1Benimle konuşan melek yine geldi ve uykudan uyandırır gibi beni uyandırdı.

  • Vah 14:17-18
    2 ayetler
    72%

    17Gökteki tapınaktan başka bir melek çıktı. Onun da keskin bir orağı vardı.

    18Ateş üzerinde yetkili olan başka bir melek de sunaktan çıkıp geldi. Keskin orağı olana yüksek sesle, "Keskin orağını uzat!" dedi. "Yerin asmasının salkımlarını topla. Çünkü üzümleri olgunlaştı."

  • 11Sonra tahtın, yaratıkların ve ihtiyarların çevresinde çok sayıda melek gördüm, seslerini işittim. Sayıları binlerce binler, on binlerce on binlerdi.

  • 19Ardından Tanrı'nın gökteki tapınağı açıldı, tapınakta O'nun Antlaşma Sandığı göründü. O anda şimşekler çaktı, uğultular, gök gürlemeleri işitildi. Yer sarsıldı, şiddetli bir dolu fırtınası koptu.

  • 10Rabbin gününde Ruhun etkisinde kalarak arkamda borazan sesine benzer yüksek bir ses işittim.

  • 2Baktım, insana benzer birini gördüm: Görünüşü, belinden aşağısı ateşi andırıyor, belinden yukarısı maden gibi ışıldıyordu.

  • 1Bana değneğe benzer bir ölçü kamışı verilip şöyle dendi: "Git, Tanrının Tapınağını ve sunağı ölç, orada tapınanları say!

  • Vah 4:1-3
    3 ayetler
    71%

    1Bundan sonra gökte açık duran bir kapı gördüm. Benimle konuştuğunu işittiğim, borazan sesine benzeyen ilk ses şöyle dedi: "Buraya çık! Bundan sonra olması gereken olayları sana göstereyim."

    2O anda Ruhun etkisinde kalarak gökte bir taht ve tahtta oturan birini gördüm.

    3Tahtta oturanın, yeşim ve kırmızı akik taşına benzer bir görünüşü vardı. Zümrüdü andıran bir gökkuşağı tahtı çevreliyordu.

  • 10Önünden ateşten bir ırmak çıkıp akıyordu.Binlerce binlerOna hizmet ediyordu;On binlerce on binlerÖnünde duruyordu.Mahkeme kuruldu,Kitaplar açıldı.

  • 11Bundan sonra göğün açılmış olduğunu, beyaz bir atın orada durduğunu gördüm. Binicisinin adı Sadık ve Gerçektir. Adaletle yargılar, savaşır.

  • 1Yedi tası alan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: "Gel!" dedi. "Sana engin suların kenarında oturan büyük fahişenin çarptırılacağı cezayı göstereyim.

  • 3Ardından gökte başka bir belirti göründü: Yedi başlı, on boynuzlu, kızıl renkli büyük bir ejderhaydı bu. Yedi başında yedi taç vardı.

  • 2Tanrının önünde duran yedi meleği gördüm. Onlara yedi borazan verildi.

  • Vah 8:12-13
    2 ayetler
    71%

    12Dördüncü melek borazanını çaldı. Güneşin üçte biri, ayın üçte biri, yıldızların üçte biri vuruldu. Sonuç olarak ışıklarının üçte biri söndü, gündüzün ve gecenin üçte biri ışıksız kaldı.

    13Sonra göğün ortasında uçan bir kartal gördüm. Yüksek sesle şöyle bağırdığını işittim: "Borazanlarını çalacak olan öbür üç meleğin borazan seslerinden yeryüzünde yaşayanların vay, vay, vay haline!"

  • 9Yeryüzünün dört bir yanından gelerek kutsalların ordugahını ve sevilen kenti kuşattılar. Ama gökten ateş yağdı, onları yakıp yok etti.

  • 13İnsanların gözü önünde, gökten yere ateş yağdıracak kadar büyük belirtiler gerçekleştiriyordu.

  • 7Melek bana, "Neden şaştın?" diye sordu. "Kadının ve onu taşıyan yedi başlı, on boynuzlu canavarın sırrını ben sana açıklayayım.

  • 8Dördüncü melek tasını güneşe boşalttı. Bununla güneşe insanları yakma gücü verildi.

  • 12İki peygamber gökten gelen yüksek bir sesin, "Buraya çıkın!" dediğini işittiler. Sonra düşmanlarının gözü önünde bir bulut içinde göğe yükseldiler.