Vahiy 16:11
Istırap ve yaralarından ötürü Göğün Tanrısına küfrettiler. Yaptıklarından tövbe etmediler.
Istırap ve yaralarından ötürü Göğün Tanrısına küfrettiler. Yaptıklarından tövbe etmediler.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
4Üçüncü melek tasını ırmaklara, su pınarlarına boşalttı; bunlar da kana dönüştü.
5Sulardan sorumlu meleğin şöyle dediğini işittim: "Var olan, var olmuş olan kutsal Tanrı! Bu yargılarında adilsin.
6Kutsalların ve peygamberlerin kanını döktükleri için, İçecek olarak sen de onlara kan verdin. Bunu hak ettiler."
7Sunaktan gelen bir sesin, "Evet, Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, Yargıların doğru ve adildir"
8Dördüncü melek tasını güneşe boşalttı. Bununla güneşe insanları yakma gücü verildi.
9İnsanlar korkunç bir ısıyla kavruldular. Tövbe edip bu belalara egemen olan Tanrıyı yücelteceklerine, Onun adına küfrettiler.
10Beşinci melek tasını canavarın tahtına boşalttı. Canavarın egemenliği karanlığa gömüldü. İnsanlar ıstıraptan dillerini ısırdılar.
19Atların gücü ağızlarında ve kuyruklarındadır. Yılanı andıran kuyruklarının başıyla zarar verirler.
20Geriye kalan insanlar, yani bu belalardan ölmemiş olanlar, kendi elleriyle yaptıkları putlardan dönüp tövbe etmediler. Cinlere ve göremeyen, işitemeyen, yürüyemeyen altın, gümüş, tunç, taş, tahta putlara tapmaktan vazgeçmediler.
21Adam öldürmekten, büyü, fuhuş, hırsızlık yapmaktan da tövbe etmediler.
1Sonra tapınaktan yükselen gür bir sesin yedi meleğe, "Gidin, Tanrının öfkesiyle dolu yedi tası yeryüzüne boşaltın!" dediğini işittim.
2Birinci melek gidip tasını yeryüzüne boşalttı. Canavarın işaretini taşıyıp heykeline tapanların üzerinde acı veren iğrenç yaralar oluştu.
11Çektikleri işkencenin dumanı sonsuzlara dek tütecek. Canavara ve heykeline tapıp onun adının işaretini alanlar gece gündüz rahat yüzü görmeyecekler.
12Bu da, Tanrının buyruklarını yerine getiren, İsaya imanlarını sürdüren kutsalların sabrını gerektirir."
6Tanrıya küfretmek, Onun adına ve konutuna, yani gökte yaşayanlara küfretmek için ağzını açtı.
5Biri onlara zarar vermeye kalkışırsa, ağızlarından ateş fışkıracak ve düşmanlarını yiyip bitirecek. Onlara zarar vermek isteyen herkesin böyle öldürülmesi gerekir.
6Peygamberlik ettikleri sürece yağmur yağmasın diye göğü kapamaya yetkileri vardır. Suları kana dönüştürme ve yeryüzünü, kaç kez isterlerse, her türlü belayla vurma yetkisine sahiptirler.
7Tanıklık görevleri sona erince dipsiz derinliklerden çıkan canavar onlarla savaşacak, onları yenip öldürecek.
5Bu insanları öldürmelerine değil, beş ay süreyle işkence etmelerine izin verildi. Yaptıkları işkence akrebin insanı soktuğu zaman verdiği acıya benziyordu.
5Çünkü üst üste yığılan günahları göğe erişti, Ve Tanrı onun suçlarını anımsadı.
12Altıncı melek tasını büyük Fırat Irmağına boşalttı. Gündoğusundan gelen kralların yolu açılsın diye ırmağın suları kurudu.
19Büyük kent üçe bölündü. Ulusların kentleri yerle bir oldu. Tanrı büyük Babili anımsadı, ona ateşli gazabının şarabını içeren kâseyi verdi.
8Bu nedenle başına gelecek belalar -Ölüm, yas ve kıtlık- Bir gün içinde gelecek. Ateş onu yiyip bitirecek. Çünkü onu yargılayan Rab Tanrı güçlüdür.
9"Kendisiyle fuhuş yapan ve sefahatte yaşayan dünya kralları onu yakan ateşin dumanını görünce onun için ağlayıp dövünecekler.
18Uluslar gazaba gelmişlerdi. Şimdiyse senin gazabın üzerlerine geldi. Ölüleri yargılamak, Kulların olan peygamberleri, kutsalları, Küçük olsun büyük olsun, Senin adından korkanları ödüllendirmek Ve yeryüzünü mahvedenleri mahvetmek zamanı da geldi."
16Hakaret ve sövgü duya duya,Öç almak isteyen düşman karşısında.
21İnsanların üzerine gökten tanesi yaklaşık kırk kilo ağırlığında iri dolu yağdı. Dolu belası öyle korkunçtu ki, insanlar bu yüzden Tanrı'ya küfrettiler.
10Akrebinkine benzer kuyrukları ve iğneleri vardı. Kuyruklarında, insanlara beş ay zarar verecek güce sahiptiler.
10Yüksek sesle feryat ederek şöyle diyorlardı: "Kutsal ve gerçek olan Efendimiz! Yeryüzünde yaşayanları yargılayıp onlardan kanımızın öcünü almak için daha ne kadar bekleyeceksin?"
19Başlarına toprak döktüler, yas tutup ağlayarak feryat ettiler: 'Vay başına koca kent, vay! Denizde gemileri olanların hepsi Onun sayesinde, onun değerli mallarıyla Zengin olmuşlardı. Kent bir saat içinde viraneye döndü.'
20Ey gök, kutsallar, elçiler, peygamberler! Onun başına gelenlere sevinin! Çünkü Tanrı onu yargılayıp hakkınızı aldı."
15Babilde bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ıstıraptan dehşete düşecekler. Uzakta durup ağlayacak, yas tutacaklar.
16Ama onlar Tanrının ulaklarıyla alay ederek sözlerini küçümsediler, peygamberlerini aşağıladılar. Sonunda RABbin halkına karşı öfkesi kurtuluş yolu bırakmayacak kadar alevlendi.
1Gökte büyük ve şaşılası başka bir belirti gördüm: Son yedi belayı taşıyan yedi melekti. Çünkü Tanrının öfkesi bu belalarla son buluyordu.
20Sonra İsa, mucizelerinin çoğunu yapmış olduğu kentleri, tövbe etmedikleri için şöyle azarlamaya başladı: "Vay haline, ey Horazin! Vay haline, ey Beytsayda! Sizlerde yapılan mucizeler Sur ve Saydada yapılmış olsaydı, çoktan çul kuşanıp kül içinde oturarak tövbe etmiş olurlardı.
9Yeryüzünün dört bir yanından gelerek kutsalların ordugahını ve sevilen kenti kuşattılar. Ama gökten ateş yağdı, onları yakıp yok etti.
10Onları saptıran İblis ise canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve kükürt gölüne atıldı. Gece gündüz, sonsuzlara dek işkence çekeceklerdir.
11Çünkü Tanrının buyruklarına karşı çıkmışlardı,Küçümsemişlerdi Yüceler Yücesinin öğüdünü.
10Yeryüzünde yaşayanlar onların bu durumuna sevinip bayram edecek, birbirlerine armağanlar gönderecekler. Çünkü bu iki peygamber yeryüzünde yaşayanlara çok eziyet etmişti.
17Yedinci melek tasını havaya boşalttı. Tapınaktaki tahttan yükselen gür bir ses, "Tamam!" dedi.
7Dört yaratıktan biri yedi meleğe, sonsuzluklar boyunca yaşayan Tanrının öfkesiyle dolu yedi altın tas verdi.
8Tapınak Tanrı'nın yüceliğinden ve gücünden ötürü dumanla doldu. Yedi meleğin yedi belası sona erinceye dek kimse tapınağa giremedi.
14Bunlar doğaüstü belirtiler gerçekleştiren cinlerin ruhlarıdır. Her Şeye Gücü Yeten Tanrının büyük gününde olacak savaş için bütün dünyanın krallarını toplamaya gidiyorlar.
2Çünkü Onun yargıları doğru ve adildir. Yeryüzünü fuhşuyla yozlaştıran Büyük fahişeyi yargılayıp Kendi kullarının kanının öcünü aldı."
3İkinci kez, "Haleluya! Onun dumanı sonsuzlara dek tütecek" dediler.
30Yüksek sesle haykırıpSenin için acı acı ağlayacaklar;Başlarına toprak serpecek,Külde yuvarlanacaklar.
9Yüzlerindeki ifade onlara karşı tanıklık ediyor.Sodom gibi günahlarını açıkça söylüyor, gizlemiyorlar.Vay onların haline!Çünkü bu felaketi başlarına kendileri getirdiler.
3Çünkü bütün uluslar Azgın fuhşunun şarabından içtiler. Dünya kralları da Onunla fuhuş yaptılar. Dünya tüccarları Onun aşırı sefahatiyle zenginleştiler."
11"Dünya tüccarları onun için ağlayıp yas tutuyor. Çünkü mallarını satın alacak kimse yok artık.