Vahiy 18:5
Çünkü üst üste yığılan günahları göğe erişti, Ve Tanrı onun suçlarını anımsadı.
Çünkü üst üste yığılan günahları göğe erişti, Ve Tanrı onun suçlarını anımsadı.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
2Melek gür bir sesle bağırdı: "Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı! Cinlerin barınağı, Her kötü ruhun uğrağı, Her murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu.
3Çünkü bütün uluslar Azgın fuhşunun şarabından içtiler. Dünya kralları da Onunla fuhuş yaptılar. Dünya tüccarları Onun aşırı sefahatiyle zenginleştiler."
4Gökten başka bir ses işittim: "Ey halkım!" diyordu. "Onun günahlarına ortak olmamak, Uğradığı belalara uğramamak için çık oradan!
6Babil nasıl davrandıysa, karşılığını ona aynen verin, Yaptıklarının iki katını ödeyin. Hazırladığı kâsedeki içkinin İki katını hazırlayıp ona içirin.
7Kendini yücelttiği, sefahate verdiği oranda Istırap ve keder verin ona. Çünkü içinden diyor ki, 'Tahtında oturan bir kraliçeyim, dul değilim. Asla yas tutmayacağım!'
8Bu nedenle başına gelecek belalar -Ölüm, yas ve kıtlık- Bir gün içinde gelecek. Ateş onu yiyip bitirecek. Çünkü onu yargılayan Rab Tanrı güçlüdür.
9"Kendisiyle fuhuş yapan ve sefahatte yaşayan dünya kralları onu yakan ateşin dumanını görünce onun için ağlayıp dövünecekler.
10Çektiği ıstıraptan dehşete düşecek, uzakta durup, 'Vay başına koca kent, Vay başına güçlü kent Babil! Bir saat içinde cezanı buldun' diyecekler.
19Başlarına toprak döktüler, yas tutup ağlayarak feryat ettiler: 'Vay başına koca kent, vay! Denizde gemileri olanların hepsi Onun sayesinde, onun değerli mallarıyla Zengin olmuşlardı. Kent bir saat içinde viraneye döndü.'
20Ey gök, kutsallar, elçiler, peygamberler! Onun başına gelenlere sevinin! Çünkü Tanrı onu yargılayıp hakkınızı aldı."
2Çünkü Onun yargıları doğru ve adildir. Yeryüzünü fuhşuyla yozlaştıran Büyük fahişeyi yargılayıp Kendi kullarının kanının öcünü aldı."
3İkinci kez, "Haleluya! Onun dumanı sonsuzlara dek tütecek" dediler.
4Kadın, mor ve kırmızı giysilere bürünmüş, altınlar, değerli taşlar, incilerle süslenmişti. Elinde iğrenç şeylerle, fuhşunun çirkeflikleriyle dolu altın bir kâse vardı.
5Alnına şu gizemli ad yazılmıştı: BÜYÜK BABİL, DÜNYA FAHİŞELERİNİN VE İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI
6Kadının, kutsalların ve İsaya tanıklık etmiş olanların kanıyla sarhoş olduğunu gördüm. Onu görünce büyük bir şaşkınlığa düştüm.
15Babilde bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ıstıraptan dehşete düşecekler. Uzakta durup ağlayacak, yas tutacaklar.
16" 'Vay başına, vay!' diyecekler. 'İnce keten, mor ve kırmızı kumaş kuşanmış, Altın, değerli taş ve incilerle süslenmiş Koca kent!
17Onca büyük zenginlik Bir saat içinde yok oldu.' ateşin dumanını görünce uzakta durup, 'Koca kent gibisi var mı?' diye feryat ettiler.
19Büyük kent üçe bölündü. Ulusların kentleri yerle bir oldu. Tanrı büyük Babili anımsadı, ona ateşli gazabının şarabını içeren kâseyi verdi.
15Her yandan ona karşı savaş narası yükseltin!Teslim oldu, kuleleri düştü,Surları yerle bir oldu.Çünkü RABbin öcüdür bu.Ondan öç alın.Yaptığının aynısını yapın ona.
21Tövbe etmesi için ona bir süre tanıdım, ama fuhuş yapmaktan tövbe etmek istemiyor.
22Bak, onu yatağa düşüreceğim; onun yaptıklarından tövbe etmezlerse, onunla zina edenleri de büyük sıkıntıların içine atacağım.
8Ardından gelen ikinci bir melek, "Yıkıldı! Kendi azgın fuhuş şarabını bütün uluslara içiren büyük Babil yıkıldı!" diyordu.
24Peygamberlerin, kutsalların Ve yeryüzünde boğazlanan herkesin kanı Sende bulundu."
1Yedi tası alan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: "Gel!" dedi. "Sana engin suların kenarında oturan büyük fahişenin çarptırılacağı cezayı göstereyim.
2Dünya kralları onunla fuhuş yaptılar. Yeryüzünde yaşayanlar onun fuhşunun şarabıyla sarhoş oldular."
8Yeruşalim büyük günah işledi,Bu yüzden kirlendi.Ona saygı duyanların hepsiŞimdi onu hor görüyor,Çünkü onu çıplak gördüler.O da inleyip öbür yana dönüyor.
9Kirliliği eteklerindeydi,Sonunu düşünmedi;Bu yüzden düşüşü korkunç oldu,Avutanı yok."Ya RAB, düşkün halimi gör,Çünkü düşmanım kazandı!"
10Değerli her şeyine düşman el uzattı.Tapınağına başka ulusların girdiğini gördü,Topluluğuna girmesini yasakladığın uluslar.
13Peygamberlerinin günahı, kâhinlerinin suçu yüzündendi bu,Çünkü onlar kentin ortasında doğruların kanını döktüler.
12Bütün emekler boşa çıktı,Kazanın kalın pası çıkmıyor.Ateş bile pası temizlemiyor.
18Gördüğün kadın dünya kralları üzerinde egemenlik süren büyük kenttir."
4Her şey o alımlı, büyücü fahişenin sınırsız ahlaksızlığından oldu.Fahişeliğiyle ulusları, büyüleriyle halkları kendine tutsak etti.
35" 'Bu nedenle, ey fahişe, RABbin sözünü dinle!
36Egemen RAB şöyle diyor: Yüzsüzlüğün ortaya döküldüğü, oynaşlarınla fahişelik ederken çıplaklığın meydana çıktığı için, bütün iğrenç putların yüzünden, onlara çocuklarının kanını verdiğin için,
18İlkin suçlarını, günahlarını iki katıyla onlara ödeteceğim. Çünkü tiksindirici cansız ilahlarıyla ülkemi kirlettiler, mülkümü iğrenç putlarıyla doldurdular.
17Bunun üzerine Babilliler onunla yatakta sevişmek üzere geldiler, zina ederek onu kirlettiler. Onu öyle kirlettiler ki, sonunda hepsinden tiksinip yüzünü çevirdi.
18"Kendi davranışların, kendi yaptıklarınBaşına gelmesine neden oldu bunların.Cezan bu.Ne acı!Nasıl da yüreğine işliyor!"
11Istırap ve yaralarından ötürü Göğün Tanrısına küfrettiler. Yaptıklarından tövbe etmediler.
1Başkaldıran, yozlaşan, acımasız kentin vay haline!
2Yeruşalim halkına dokunaklı sözler söyleyin.Angaryanın bittiğini,Suçlarının cezasını ödediklerini,Günahlarının cezasını RABbin elindenİki katıyla aldıklarını ilan edin."
7Çünkü döktüğü kan ortalıkta duruyor;Çıplak bir kayanın üzerine döktü kanı,Toprakla örtülebilecek bir yere dökmedi.
8Öfkeyi alevlendirmek,Öç almak için,Onun kanını çıplak bir kayanın üzerine döktüm ki, örtülemesin.
18İşlediğin pek çok günahVe ticaretteki hileciliğin yüzündenKutsal yerlerini kirlettin.Seni yakıp yok edecekBir ateş çıkardım içinden,Bütün seyredenlerin gözü önündeSeni yeryüzünde küle çevirdim.
58Ahlaksızlığının ve yaptığın iğrençliklerin sonuçlarına katlanacaksın. RAB böyle diyor.
6Öyleyken Yeruşalim çevresindeki bütün uluslardan ve ülkelerden daha çok kötülük yaparak ilkelerimi, kurallarımı çiğnedi. İlkelerime karşı geldi, kurallarım uyarınca davranmadı.
9'Babili iyileştirmek istedik, ama iyileşmedi.Bırakalım onu,Hepimiz kendi ülkemize dönelim.Çünkü onun yargısı göklere erişiyor,Bulutlara kadar yükseliyor.
15Bundan sonra melek bana, "Şu gördüğün sular -fahişenin kenarında oturduğu sular- halklar, toplumlar, uluslar ve dillerdir" dedi.